kural yirmibir: görünmez evi bul.

21.5K 1.6K 6.5K
                                    

Hatalarım varsa affola. İyi okumalar~

---------

"Garip arabalar."

Yanımda oturan Chanyeol yeşil görevlilerin çektiği arabayı incelerken mırıldandığında karşımda oturan diğer Chanyeol oldukça gergindi, hatta sırf herhangi bir iletişimden konuşma başlamasın diye başını eğmişti. Onu ilk defa bir kenara sıkışmış görüyordum, gerçekten de bu hayatta çekindiği tek kişi yarım ruhu olabilirdi.

Aşık liseli kızlara benziyordu. Ona o tür bir aşk beslediğini söylemiyordum, evet ama şu an tam olarak öyle davranıyordu. Gerçi, diğer Chanyeol de ondan pek farklı değildi. Oturup etrafta ne kadar gereksiz şey varsa inceliyor ve diğer Chanyeol ile hiçbir iletişimde bulunmamak için canını bile verebilirmiş gibi davranıyordu. Halbuki sabah onun hakkında bir şeyler öğrenmek için çok heyecanlı duruyordu.

Neden konuşmuyorlardı ki? Yani, iki Chanyeol konuştuğunda nelerden konu açarlar merak ediyordum fakat bu ikisi birbirlerine bakmaya bile çekiniyorlardı. Eğer ben bana benzeyen birini başka bir dünyada yakalasam ve onunla duygularımı paylaşıyor olsam, asla böyle davranmazdım.

Bilmiyorum, belki de davranırdım fakat önemli olan benim davranışlarım değildi ki! Buralı Chanyeol bir kraldı, yani tam anlamıyla bir kraldı, bu tür şeylerden böyle çekinmesi onu güçsüz gösteriyordu ve güçsüz gözükmemesi gerekmez miydi? Adam akıllı konuşacak zamanı varken duygularını ve hayatının yarısını adadığı yarım ruhu ile konuşmalıydı, eğer konuşmazsa bundan ileride kesinlikle pişman olacaktı. Adım kadar emindim.

"Hey, siz ikiniz." Sonunda kendimi tutamayıp kollarımı bağlayarak ikisine baktığımda, yanda oturan Yena da başını kaldırmıştı. Strigoi ise gideceğimiz yere koşarak gelecekti, bize biraz bacaklarının açılması için bir yürüyüşün iyi geleceğini söylemişti. Onun için sınıra kadar koşmak çok kolay olmalıydı. Biz ise yaklaşık birkaç saattir yoldaydık.

Kimse yüzünü kaldırıp sözümü üzerine alınmazken derin bir nefes verdim ve karşımda oturan Chanyeol'ün bacağına bacağımı uzatıp yavaşça ayağımla vurdum, o sırada da kolumla yanımda oturan diğer Chanyeol'ü dürtmüştüm.

"Ne yapıyorsun? Değerli pantolonumu kirlettin." Kim olduğunu belirtmeden zaten kim olduğunu anlayacağınız Chanyeol kaşlarını çatıp bacağına eğilerek pantolonunu temizledi.

"Neden birbirinizle konuşmuyorsunuz? Bu fırsat elinize bir daha gelmeyecek." İkisi de sözlerimle başını kaldırıp bana bakarken kaşlarımı çatarak ikisine de baktım, ardından gözlerim Kral Chanyeol'ün üzerinde durdu. "Onunla konuşmak istemiyor gibi davranma." Chanyeol söylediklerimle boş boş bakan gözlerini yanımdaki Chanyeol'e çevirirken dünyalı Chanyeol gözlerini kaçırmış ve mırıldanmıştı. "Onunla ne konuşacağım ki? Onu tanımıyorum."

Konuşmak için ağzını açan Kral Chanyeol, dünyalı yarım ruhunun konuşmasını duyarak ağzını kapatmış, bir yıkımın çıplak gözle görülebileceği gözlerini ellerine indirmiş ve derin bir nefes alarak arkasına yaslanmıştı.

Tamam, bu kalbimi çok kırmıştı.

Eminim Kral Chanyeol'ün söyleyecek çok şeyi vardı fakat söyleyemiyordu, söylese de ne tepki alacağını kararlaştıramıyordu. Az önce buna cesaret etmişti fakat dünyalı Chanyeol'ün sözleri bütün cesaretini yeniden koparmıştı.

"Biliyor musun? Aslında onu tanıyorsun." Yanımdaki Chanyeol'e dönüp söylerken kaçırdığı gözleri gözlerimi buldu, kahve gözlerini garipserken omuz silktim ve sözlerime devam ettim. "Yani eğer onunla konuşursan, sana anlamsız gelen her şeyin tamamlanacak ve aslında onu tanıdığını fark edeceksin. Yani, hadi ama, siz yarım ruhlarsınız. Birbirinizle küs gibi oturmak yerine birbirinizle konuşmanız gerek."

Dendrophile || Chanbaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin