BÖLÜM 4

940 59 29
                                    

"Kızlar Jungkook beni öptü." Duyduğum sözlerle gözyaşlarım kendiliğinden şiddetlenmeye başlamıştı. Neden o olmak zorunda, neden? Chorong unni bana bakıp beni kendine doğru çevirip sarıldı. Bu hareketiyle bende ona sarılıp hıçkırarak ağlamaya başladım.

Birkaç dakika sonra biraz kendime geldiğimde ayrıldık. "Bence yalan söylüyor birtanem aldırma ona. Jungkook'un onu öpeceğini düşünmüyorum. Aldırma ona, sil gözyaşlarını." Chorong unni tebessüm ederek söyleyince bende tebessüm ederek gözyaşlarımı sildim.

Ardından Joosoo'nun sesiyle onları dinlemeye devam ettik. "Ciddi misin kızım sen? Nasıl oldu? Anlatsana." Heyecanlı bir şekilde konuşunca hepsi kahkaha attı ve Sarang devam etti. " Evet ciddiyim de sakin ol anlatacağım." dedi gülerken ve devam etti. " Ağacın önünde kitap okuyordum biranda birinin bana doğru yaklaştığını gördüm.

O tarafa doğru baktım ama güneş yüzüne çarpıyordu kim olduğunu seçemedim ilk başta. Daha sonra yaklaştıkça Jungkook olduğunu gördüm. Yaklaştığı gibi direkt yanağımı tutup dudaklarıma yapıştı. İşte böyle oldu."

Herkes pür dikkat onu dinliyordu, bizde dahil. Ben bu anı görmüştüm. Jungkook sinirli sinirli birine doğru yürüyordu. Daha sonra bir kız görmüştüm, ona doğru eğildi ama onun Sarang olduğunu bilmiyordum. Onun doğru olması yüzünden tekrar ağlamaya başladım. Chorong unni anlamamış bir şekilde bana bakıyordu.

Bende koşarak oradan uzaklaştım. Tuvalete gelince kapıyı kilitleyip yere çömelip ağlamaya başladım. Chorong unni de gelip kapıya vurup 'lütfen çık Naeun.' diye bağırıyordu. Sonunda vazgeçmiş olacak ki kapıya vurup bağırmayı bıraktı. Bir süre sonra Jimin oppanın sesini duydum. "Naeun, güzelim napıyorsun orada ? Hadi kalkta aç kapıyı." Ben kapının önünde olduğum için kapıyı açamıyorlardı. " Naeun bari bir ses ver iyi misin?"

Kılımı bile kıpırdatmaya halim yoktu. Ağzımdan bir hıçkırık çıkmıştı sadece. "Naeun, güzelim Jungkook malı için değer mi bu yaptıkların? Yapma böyle hadi çık dışarı." Ah Chorong unni ah ama o da haklı tabi sevgilisine söylemesi gerekirdi. Beni bu halden kurtaramayınca mecbur kaldı. O sırada bir ses daha duydum.

Bu ses Jungkook'un sesiydi. "Hyung sen napıyorsun kızlar tuvaletinde." Eyvah sakın söyleme,sakın söyleme oppa. Sakın, lütfen. " Naeun'ı çıkartmaya çalışıyorum." Daha fazla söyleme lütfen. "Neden ne oldu ki Naeun'a?" Eyvah kesin söyleyecek, kesin söyleyecek. Hemen birşey yapmam lazım. Zar zor kalkmaya çalıştım ama kalkamadan kıçımın üstüne kapaklandım.

Ses yüzünden Jimin oppa hemen kapıya vurup bağırmaya başlamıştı. " Ya Naeun ya iyi misin?  Kalk şu lanet olası kapının önünden artık!" Diye bildiğin kükredi. "Ne olduğunu biri söyleyebilir mi artık?" Hayır lütfen söylemeyin lütfen. Bir daha yüzüne bakamam.

Jimin oppa oflayarak konuşmaya başladı.  "Midesi bulanmış kusuyormuş daha sonra da kapının önünde oturup kalmış seste vermiyormuş. Bu oluyor Jungkook öğrendiğine göre git artık." Oh be çok sağol oppa sen birtanesin.  "Hiç biryere gitmiyorum. Bir şeyi becereceğiniz yok sizin boşuna zaman kaybısınız."

Hayır git git hemen git ne olursun git ya lütfen. Biranda yan tuvaletten sesler gelmeye başladı. Daha sonra da Jungkook gözüktü. Yan tuvaletten tırmanmış ve yanıma gelmişti. Beni kaldırıp kucağına aldı ve kapıyı açıp çıkarttı. Ölü gibi gözüktüğüme emindim. Yüzümü görmesinler diye saçlarımın önüme gelmesini sağladım ama bu yeterli olmayınca kafamı Jungkook'un boynuna yaslayıp kapattım.

O çok..çok güzel kokuyordu. Kokusuyla mayışmak üzereydim ki her şey aklıma gelince ağzımdan bir hıçkırık daha çıktı ve ona daha sıkı sarıldım. Tişörtünü çekiştiriyordum. Eğilip bana baktığını hissettim. Beni kucağında bir kere zıplattı daha iyi durabilmem için. Chorong unni derin bir ohh çekti ve göz ucuyla ona baktığımda Jimin oppaya sarıldı. Ona gülümsemek istedim ama yapamadım.

Jungkook'ta onlara tip tip baktıktan sonra beni alıp tuvaletten çıkarttı. Beni soyunma odasına getirmesini bekledim ama o beni dışarıya çıkarttı, banklardan birine oturdu. Beni yanına bırakmasını bekledim ama beni de kucağında bıraktı. Kafam hâlâ boynundaydı.

Daha sonra nerden geldiğini anlamadığım bir ceket koydu üstüme. Ona bakmak istedim ama yapamadım. Bir hıçkırık daha çıktı ağzımdan. Beni daha çok sıktı. "İnandığımı sanmayın." Ne neyden bahsediyordu o? " E...efendim?" Hıçkırıklarımın ardından ancak bu kadar konuşabilmiştim. Dudağının kenarını yukarı kıvırarak güldü. "Diyorum ki Jimin Hyung'un söyledi yalana inandığımı sanmayın." Eyvah yandık.

Eyvahlar olsun bittim ben,bittim. "Doğruyu söylüyor." Kahkaha attı ve dilini yanağının içinde gezdirdi. " Madem doğru söylüyor,neden kaç saattir ağlıyorsun? Kustuğun için bu kadar ağlaman saçma. Haksız mıyım?" Doğru, ne yapacağım ben şimdi? Ne diyip kurtulacağım? Off sıçtım ya." Benimle yakınlaşma." Diyerek kucağından hızla indim ama inerken ayaklarım birbirine dolanmıştı ve ben yere kapaklanmıştım.

Hemen yanıma gelip dizlerinin üstünde çömelip beni birazcık süzdükten sonra gözlerimden akan yaşı silip tekrar kucağına aldı ve banka oturttu. Diz kapağıma doğru eğilince bende fark ettim. Diz kapaklarım kanıyordu. Düştüğüm yere baktım. Nasıl düştüm de hemen diye bu şekilde çok fazla kan geliyor diye ve düştüğüm yerde taş olduğunu gördüm. Taşın üstü de kan olmuştu.

Jungkook'a baktığımda ayağımı yıkamış birde üstüne üstlük krem sürüyordu. Hangi ara bunları aldı,geldi ve uyguluyor diye düşündüm. Resmen içimi okumuş gibi cevap verdi." Sen dalıp gitmişsin 5 dakikadan fazladır senin ayaklarınla uğraşıyorum." Dedi ve devam etti. "Seslendim seslendim cevap vermedin." Ben tam bir maldım.

" Özür dilerim duymadım." Kafasını kaldırıp bana baktığında kafamı kaldırıp başka yerlere baktım. Sardığı ayağımı bitirmiş ve ayağa kalkmıştı. "Sorun değil. Sen iyi ol yeter. İyi misin?" Diye sorduğunda kalbim yerinden çıkmak üzereydi.  Her an düşüp bayılabilirim şuracıkta. "E...evet iyiyim. Teşekkür ederim." Bana doğru yaklaşıp üstümden düşen ceketi aldı ve tekrar omuzlarıma yerleştirdi. "Önemli değil. Hadi gidelim." Diyerek beni kucağına aldı. Bende fırsat bulmuşken omuzuna kafamı koyup boynunun kokusunu doyasıya içime çektim ve ne olduğunu anlamadan uykuya dalmışım.

Seni seviyorum Jeon Jungkook. Hemde herşeyden çok.

YANLIŞ NUMARA |JJK| • |SNE|Où les histoires vivent. Découvrez maintenant