BÖLÜM 22

402 42 15
                                    

Sabah uyandığımda yatağımdaydım. Olanların hepsi rüyamıymış. Gerçek gibiydi. Benim için kötü bir rüyaydı. Çenemin yamulması ne alakaydı ya? Tipim rüyada olsa çok korkunçtu ve rüyamda bile kendimden korktum açıkçası.

Hâlâ rüyanın etkisindeyken yatağımı zorla topladım. Jungkook yanımda yatağında yoktu saate baktığımda çoktan hazırlanıp gitmiştir diyerek aşağıya indim. Herkes sofradaydı, onun dışında. Tahminim doğru çıktı.

"İyi misin uykucu? Uyandırmaya çalıştım ama ne kadar dürttüysem uyanmadın, bende bıraktım." Dedi Eunji unni. Bende masaya yerleşip konuştum. "Sorma unni. Rüyam hem, iğrenç,hem kötü,hemde korkunçtu, hâlâ etkisindeyim." Dedim. "Ne rüyası? Ne gördün anlatsana? Merak ettim de." Dedi. Bende rüyamın hepsini anlattım.

Bitirince biraz durup aval aval bana baktılar hepsi,daha sonra birbirlerine bakıp kahkaha atmaya başladılar. Komik olan neydi ki? Benim için çok kötü bir durumdu bu ve onların gülmesi kötü birşeydi. Sinirle ağzıma bir,iki lokma atıp odama çıktım ve hemen hızlı bir duş alıp hazırlanmaya başladım.

Okul üniformamı giydim ve saçımı yapmaya koyulduğum sırada kapım tıklatıldı. O tarafa dönüp baktım. Kapı açıldı ve görüş açıma Taehyung oppa girdi. "Efendim oppa?" Dedim Taehyung oppaya bakarak. "Naeun....şey..." Dedi. "Ney oppa?" Diye karşılık verdim. "....Şey..." Dedi tekrar. "Ney oppa? Söyle artık." Dediğimde gözlerini kapatıp hızla söyledi. Daha sonra da var gücüyle kaçtı. "BEN BOMİ'Yİ SEVİYORUM VE ONA SÖYLEYEMİYORUM BANA YARDIM EDER MİSİN!?" Dedi. Arkasından gülmeye başladım.

"Oppa buraya gelir misin? Gelde konuşalım." Dedim. Hızla odama girip kapıyı kapattı. "Birazcık bekler misin oppa? Saçımı ve makyajımı yapayım konuşalım. Sen hazırlanmışsın ama ben maalesef." Dedim. Jungkook'un yatağına oturup kafasını salladı. Bende işlerimi hallettim. Birkaç dakika daha isteyerek ayakkabılarımı giyinip, çantamı yaptıktan sonra yanına geçip oturdum.

"Evet oppa seni dinliyorum. Anlat bakalım." Dedim. Konuşmaya başladı. "Naeun ben Bomi'yi çok seviyorum ve ona söylemeyi denedim birçok kez ama o anlamadı. Beni reddetmesinden korkuyorum." Dediğinde hafif tebessüm edip dizlerinin üstünde titreyen elini tuttum. "Oppa emin olduğum birşey varsa,o da Bomi unni böyle biri değil. Seni sevmiyorsa bile sana asla kötü davranmaz aynı şekilde olmaya devam eder. Ama ben şundan da eminim ki Bomi unnide sana karşı birşeyler hissediyor. Al karşına bizden uzak biryerde konuş açıl ona içini dök. Sakın korkma." Dedim ve ona sarıldım,o da bana sarıldı ve fısıldadı. "Teşekkür ederim Naeun sen birtanesin. Bana cesaret verdin. Çok teşekkürler." Dedi. Ayrılmadan önce bende "Ne demek." Diyip gülümsedim. Benden ayrılıp odamın kapısına gitti. Kapıdan dönüp bana bakıp kare gülümsemesini atarak öpücük yollayıp çıktı. Arkasından gülümsedim.

Annemleri hiç aramadığım aklıma geldiği için, gitmeden annemleri görüntülü aradım. Hemen açmıştılar. "Anneciğim." Dedim gülümseyerek. "Oyyy benim güzel kızım. Seni çok özledik bebeğim. Hiç aramıyorsun bizi." Dedi ağlayarak. "Ağlama anneciğim bende sizi çok özledim. Vaktim olmuyor aramaya anneciğim çok özür dilerim." Dedim. "Tamam bebeğim ağlamıyorum. Nasıl gidiyor bakalım çocuklarla? Jungkook'a ver bakayım. Seni koruyor mu? Diye soracağım." Dediğinde. Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Annem şaşkınlıkla bana bakıyordu. Hemen göz yaşlarımı silmeye başladım.

"Anneciğim o erkenden okula gitti. Şuan burada yok akşam müsait olursam ararım seni görüşürsünüz." Dedim. " Kızım Jungkook'tan bahsedince ağlamaya başladın. Ne oldu? Aranız mı kötü?" Dediğinde kafamı salladım. "Gibi gibi anneciğim. Neyse annem benim okula gitmem lazım öptüm seni babamı,abimi ve kardeşimi öp benim yerime sizi çok seviyorum kendinize dikkat edin. Görüşürüz aşkım." Diyip öpücük yollayarak el salladım. O da öpücük yollayıp el sallayınca gülüp telefonu kapatıp cebime koydum ve aşağıya indik.

Hep birlikte okula doğru yürümeye başladık. Ben rüyamdaki gibi Suga oppa ve Jimin oppanın ortasına geçip kollarına girdim. Ama korkarak değil eğlenerek gülerek gidiyorduk. "Ne oluyor Naeun?" Dedi Jimin oppa. "Neden ki oppa? Ben mutlu olamaz mıyım?" Dedim. "Hayır tabiki olursun da biranda şaşırdım. " Dedi Jimin oppa Suga oppa da kafasını salladı. Bende güldüm o sırada Chorong unni Jimin oppanın diğer koluna girdi.

"Hey! Sevgilimle ne yapıyorsunuz bakayım? Ve bensiz ne konuşuyorsunuz?" Dedi gülerek. Bizde güldük. " Sevgilinle birşey yaptığımız yok ve konuştuğumuz şey benim mutluluğum." Dedim gülerek. O da güldü. "Hep böyle mutlu ol Naeunie." Dedi ve bana sarıldı Chorong unni. Herkes durup bizi bekledi. "Olmaya çalışacağım unni." Dedim ve gülerek ilerledik aynı şekilde.

Benim biraz da Jimin oppa ile Suga oppanın koluna girmemin sebebi korkmam birileri gerçekten bana saldırabilirdi ve ben korkuyordum. Çünkü Amerikalılar kötüler, çok pis vuruyorlar. Bende vururum ama Amerikalılara vuramam. Ayı gücü var bunlarda ya.

Okuldan içeri girdik. Çocuklar her zamanki yerimize oturdular. Biz kızlar da sınıfa gidip çantalarımızı yerlerine koyup aşağıya inecektik.

Ben sınıfıma diğer kızlarda sınıflarına doğru gittiler. Ben tek başıma kaldığım için korkuyordum. Başım eğik ilerlerken birisine çarptım. Ben ona çarpmadan önce yanındaki ile gülüyordu ben çarpınca ise sustu. Kafamı kaldırıp kim olduğuna baktım. Jungkook'tu yanında da bir kız vardı. Kız bana tiksinerek bakarken Jungkook düz bir şekilde bakıyordu. Tam ağzını açıp birşey diyecekti ki mesafeli bir şekilde. Daha önceden sevdiğim çocuk veya sevgilim veya arkadaşım değilmiş gibi konuştum. "Özür dilerim." Hemen yan tarafta olan sınıfımın kapısına girdim. Arkamdan kızın kahkaha attığını duydum. Hemen çantamı koyup geri döndüm. Hâlâ oradaydılar kıza dikkatli bakınca bizim sınıftaki Candy olduğunu fark ettim. O yüzden burada duruyordular. Giderken kolumun çekilmesiyle ters tarafa doğru gitmeye başladım. Beni çeken kişiye bakmak istemiyordum.

Boş bir sınıfa gelmiştik. Beni ittirip tahtanın silgi koyma yerine belimi çarpmamı sağladı. Bu Candy'di. Ben belimin ağrısıyla yere çökmüştüm. "Sen sevgilime çarpıp onun canını nasıl yakarsın? Birde malca öylece özür dileyip gidiyorsun. Hatsiz seni gidi. Cezanı vereceğim senin ben. " Dedi. O sırada iki üç kız daha geldiler.

Beni yakalarımdan tutup kaldırdılar. Ve yüzümü bir güzel benzettikten sonra bacağım karnım heryerime vurmaya tekme atmaya, yumruk atmaya başladılar. Gözlerimden yaşlar akıyordu. Hüngür hüngür ağlıyordum ama canımın acısından değil. Jungkook kapının kenarına dayanmış izliyordu. Hiçbirşey yapmıyordu. Beni acıtan şey buydu. Bu yüzden ağlıyordum.

Jimin oppa bir anda bağırarak içeri girdi. O beni kızlardan kurtardı. Ben sevdiğim adamı istedim ama başka birisi beni kurtardı. Sevdiğim adam ise benim bu halimi izledi. Kalbim artık daha düzelmezdi. Benim için bittin Jeon Jungkook. Suga oppa da geldi Jimin oppa benimle ilgilenirken Suga oppada Jungkook'a vuruyordu. Candy araya girip durdurdu Suga oppayı. Suga oppa o sinirle kıza da bir tane tokat attı. "Ben kızlara el kalkmaması gerektiğini öğrendim bu zamana kadar ve hâlâ daha öğreniyorum ama sana kız demeye bin şahit yetmez lan. Sende adam olmazsın lan yazıklar olsun sana. Orada izlediğine inanamıyorum sana. Bu kadar sinir seni ele geçirmiş olamaz Jungkook kendine gel. Bizim tanıdığımız Jungkook bu değil. Eğer sen kendine gelmezsen biz getiririz. Ve eğer bu kızı tek zannediyorsan yanılıyorsun. Çünkü ben BTS ve Apink hep onun yanında olacağız. Sense teksin kardeşim kusura bakma. Anca böyle sürtüklerle kendini avut sen." Dedi Jimin oppanın sırtındaydım. Jimin oppada gitmeden önce hem kızın hemde Jungkook'un suratına türkürdü.

Birlikte çıktık okuldan. Hâlâ Jimin oppanın sırtındayken hıçkırarak sessizce ağladım. Jimin oppa beni duyabiliyordu. Çünkü kulağının tam yanındaydı kafam. "Bebeğim ağlama lütfen. Çok canın yanıyor mu? Az kaldı dayan hastaneye gidiyoruz." Dedi. Bende sesizce ağlayarak konuştum. "Canımı acıtan vücudumdaki yaralar değilki. Canımı acıtan kalbimdeki delik. Ve git gide büyüyor sonunda kalbimde bende yok olacağız oppa. Sizi seviyorum herşey için teşekkür ederim. Sizi asla unutmayacağım." Dedim. Jimin oppa yürümeyi bıraktı. "Naeun gidecekmişsin gibi konuşuyorsun. Ne oluyor? Korkmalı mıyım?" Dedi endişeyle. "Hayır oppa sadece Kore'ye döneceğim ve orada eğitimime devam edeceğim. Jungkook'tan uzaklaşmak iyi gelecektir. Daha sonra yanınıza geleceğim merak etme. Sizi hayatta terk etmem. Ama burada durdukça kötü olacağım. Gitmem gerek beni anlıyorsun dimi?" Dedim. Gülümseyerek devam etti ve kafasını salladı. "Peki güzelim sen nasıl istersen. Ama bir şartım var." Dedi.

Merakla sordum. "Neymiş o?" Dedim gülerek cevap verdi. "Chorong da seninle gelecek. İtiraz kabul etmiyorum."

YANLIŞ NUMARA |JJK| • |SNE|Kde žijí příběhy. Začni objevovat