BÖLÜM 37

236 28 42
                                    

"Hadi artık Jungkook cevap ver. Benden sakladığın şu sır ne?" Jungkook ben soruyu sorduğumdan beri kafasını aşağıya doğru eğmiş öylece duruyordu.

"Naeun aslında ben...şey..." O kadar kötü birşey miydi bu sır ki bana söyleyemiyordu?

"Sen ney Jungkook? Söyle artık sinirlerim bozulmaya başladı." Dediğimde kafasını kaldırdı ve bana baktı. Gözleri yaşlıydı. Korkuyordum. Ne oluyordu? "Naeun belkide bu son görüşmemiz olur benden uzak kalırsın o yüzden. Söylemeden önce seni son kez öpüp, sarılıp,kokunu derince içime çekebilir miyim?" O kadar mı kötü birşey? Ondan uzaklaşacak kadar. Bunu yapamam bana geçen senelerde yaptığı onca şeyde bile sevmeyi bırakamadığım ilk aşkımdı o. Ondan uzaklaşamam ki.

"Tabiki de. Sen benim sevgilimsin izin almana gerek yok ki." Sırıtıp hemen bana sarıldı. Boyun girintime kafasını koyup kokumu içine çekti. Öyle sıkı ve anlamlı sarılıyordu ki,korkmadan edemiyordum. Sarılması bitince kafasını kaldırıp yüzüme baktı. Gözlerinden yaşlar akıyordu. Kendime hakim olamadım ve benimde gözlerim doldu.

Elimi uzatıp yanağına koydum ve baş parmağım ile göz yaşlarını sildim. O ise gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Artık bende ağlıyordum. Gözlerini açıp bana baktı. Yavaş yavaş bana doğru yaklaştı ve dudağımdan öptü. Çok güzel öpüyordu. Üç dakika boyunca sürdü sanırım bu öpücük. Ayrıldığımızda nefes nefese kalmıştık. Bana sarılıp nefeslerimizin düzelmesini bekledi. Nefesimiz düzelince de derin nefes alıp konuştu. "Naeun aslında biz şeyiz... Şeyiz..."

"Biz neyiz Jungook? Sevgiliyiz. Sen neyden bahsediyorsun?" Dedim sinirleniyordum. "Bunu söylemek kolay değil. Çünkü beni sevmeyecek ve nefret edeceksin. Aramıza mesafe koyacaksın. Korkuyorum. Seni herşeyden ve herkesten daha çok seviyorum. Seni kaybetmek istemiyorum. Seni çok sevdiğimi ve ne olursa olsun hep seveceğimi bil lütfen. Seni seviyorum Naeun." Dedi. Ağlıyordum. "Söyle artık lütfen."

"Naeun biz kardeşiz."

Ne? Ne saçmalıyor bu çocuk? Anne babamız farklı soyadlarımız farklı. Bu ne böyle? Dalga mı geçiyor bu benimle?

"Jungkook sen ne saçmalıyorsun? Dalga geçme benimle. Anne babamız farklı insanlar, soyadlarımız farklı. Neyden bahsediyorsun sen?"

"Naeun sana herşeyi anlatacağım. Biz daha bir aylıkken bizim evimizde bir bakıcı varmış. O bakıcı da şuan senin annen sandığın kişi. O kişi bize göz koymuş. Çok güzel bebeklermişiz. Birgün annemler bizi bakıcıya bırakıp dışarı çıkmışlar. Annemler eve geldiklerinde benim ağladığımı duymuşlar. Çok şiddetli ağlıyormuşum. Bakıcıya seslenmişler ama ses gelmemiş. Annem koşarak yanıma odaya çıkmış. Babam ise bakıcıya seslenip aramaya başlamış. Büyük ihtimal beni de almaya çalışmış ama ben izin vermemişim ve korkmuşum o yüzden çok ağlıyormuşum. Annemle babam beni bir türlü susturamamış. Doktora götürmüşler. Babam seni ararken annem benimle ilgilenmiş. Babam o kadını ve seni bulamamış. Daha sonra annem seni bulmuş ama senin vereceğin tepkiden korkup sana söyleyememiş. Bana seni söylediği zaman yıkıldım ve senden uzak kalmaya çalıştım. Çünkü sana deli gibi aşık olmuştum. Anneme 'o benim sevdiğim kız' dediğimde. Bana tepki gösterdi. Bende mesafe koydum ama başaramadım. Şuanda durum bu. Sana söyleyemedim şimdi öğrendin ve benden uzaklaşacaksın. Özür dilerim. Herşey için üzgünüm Jeon Naeun. Sen Son değil bir Jeon'sun. Sanırım ilişkimiz buraya kadardı. Görüşürüz ikiz kardeşim. Seni bulmak çok güzel bir duygu. Ailemize hoşgeldin. Evde görüşürüz." Diyip,durmuş olan dönme dolaptan aşağıya indi. Ben ise hâlâ orada oturmuş şokumu atlatmaya çalışıyordum. Herşey kötü bir rüya diye düşündüm. Öyle olsun istedim. Ama hiçbirşey olmadı. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.

YANLIŞ NUMARA |JJK| • |SNE|Where stories live. Discover now