BÖLÜM 39

240 23 17
                                    

Jungkook'un dudağımdan öpmesini beklerken o ise sadece beni ensemden tutup kendine çekip alnımdan öpmüştü. Şaşkınlık ile gözlerimi pörtletmiş öylece duruyordum.

Jungkook ayrıldı ve gülerek bana baktı. "Ne oldu?" Diye dalga geçiyordu kendince. Sinirle ona baktım. "Gerizekalı sen beni neden korkutuyorsun ya?" Gülüp duruyordu bende ona yumruk atıyordum. "Sen ne sandın ki?" Diyerek beni durdurdu. Durgun bir şekilde ona baktım. Bileğimi tutan kolunu sertçe çekip hızla yukarı çıktım.

Tam odaya girecekken kolumu tutan el beni kendisine çevirdi. "Ne var? Benden uzak dur." Diye bağırmaya başladım.

"Naeun ne oluyor sana ya?"

"Bana ne mi oluyor? Beni deli ediyorsun,anladın mı? Öylece birşey olmamış, birşey yokmuş gibi davranman canımı yakıyor. Ne çabuk unuttun beni." Diye bağırmaya başladım. Gözlerimden yaşlar akmaya başladı.

"Ne olacak sanıyordun ki sen cidden? Seni dudağından falan öpeceğimi düşünmen saçma. Ayrıca sen benim kardeşimsin sana birşeyler hissedemem. Sende bana hissetmemelisin. Vazgeç şu hislerden. Biz asla olamayız. Başka birisini bul. Ama kardeşin olarak her şekilde yanındayım. Bunu da unutma. Ben çıkıyorum." Bunları söyleyip beni orada bir başıma bırakıp evden çıkıp gitmişti. Kalbimi tutup hıçkırarak yere doğru oturdum. Hıçkıra hıçkıra ağladım.

Ayağa kalkıp yerlere ayaklarımı vurmaya başladım. Tüm eşyaları bağırıp çağırarak yerlere attım. Daha sonra merdiven başlıklarına doğru gittim. Ayaklarımı tekrar bağırıp çağırıp ağlarken yere vurmaya başladım. Dengemi kaybedip mervidenlerden aşağıya uçacakken beni tutan birisi oldu ama o sırada bayıldım. Gerisi karanlık.

Jungkook'un ağzından
Naeun'ın az çok neler yapacağını biliyordum o yüzden dış kapının arkasında bekledim. Bir anda bağırtı, çığlık,kırılma sesleri,tepinme sesleri gelince kendime hakim olamayıp bende hıçkırarak ağlamaya başladım.

Bu kızı gerçekten çok seviyordum ama biz olamazdık asla. Asla olamazdık biz. O kadar çok canım yanıyordu ki anlatamam. Bu sözleri gerçekten söylemek istemiyordum ama biz olamazdık ve onun vazgeçmesi gerekiyordu bu yüzden de demek zorundaydım maalesef. İçeriye bir göz gezdirip bekledim. O sırada Naeun merdivenlerin oraya geldi. Korkmaya başlamıştım. Yavaşça içeriye girdim.

Onu durdurmama sebebim içini iyice boşaltmasını istemem. Eğer içini dökmezse daha kötü olurdu.

Düşeceğini hissettiğim sırada hemen hızla koşup belinden yakaladım. Kalbim korkudan yerinden çıkacak gibi atıyordu. Naeun'a baktığımda bayıldığını gördüm. Hemen yatağına götürüp yatırdım. Herkeste bize bakıyordu. Kendini toparlayan Chorong noona yanıma gelip yardım etmeye başladı.

Diğer kızlar odayı falan toplarken erkekler de yemek yaptı. Ben ile de Chorong noona Naeun'ın yüksek derece yapan ateşini düşürmek için uğraşıyorduk. Böyle devam ederse havale geçirecekti. "Chorong noona ben arabayı ayarlıyorum sende hazırlan bu böyle olmayacak hemen hastaneye gidelim." Kafasını salladığında hemen hızla koşarak evden çıktım.

Arabayı hazırlayıp kornaya bastım. Jimin hyungun kucağında Naeun onların arkasında da Chorong noona hemen koşarak geldiler. Chorong noona arkada Naeun ile oturup ilgilenirken ben şoför koltuğunda yanımda da Jimin hyung oturuyordu. Hemen arabayı hareket ettirip en yakın hastaneye gittim. On beş dakikalık bir yolculuktan sonra geldiğimiz hastane ile hemen arabayı park edip arabadan indim. Naeun'ı kucağıma alıp depar attım.

Cidden bende çok kötü bir durumdaydım ve heryerim titriyordu. Heran yere yığılacak gibiydim. Hemşireler gelip hemen Naeun'ı aldılar. Serum takıp birkaç birşey yaptılar. Ben Naeun'ın elini tutup yatakta yatarak ağlamaya başladım. Cidden ruhen de bedenende çöküşteydim. Kendimden nefret ediyordum Naeun'a sevdiğim kıza,beni deli gibi seven kıza yaptığım şeyler yüzünden ölmek istiyordum. Yavaş yavaş gözlerim kapanmaya başlamıştı. Ve kapandı.

YANLIŞ NUMARA |JJK| • |SNE|Where stories live. Discover now