BÖLÜM 40

264 25 22
                                    

Jungkook'un beni öpmesinin ardından ve benim toparlanmamın ardından bir hafta geçmişti. Bugün hep birlikte Kore'ye dönecektik. Artık ünümüz Amerika'da baya artmıştı. Sesimizi ilk Amerika'da duyurmak canımı acıtsa da, ünlü olduğumuz gerçeği hâlâ beni çok mutlu ediyor ve sanki yeni ünlü olmuşuz gibi hep heyecan yapıyorum.

Sesimizi ilk Amerika'da duyurmamız neden mi canımı yakıyor? Çünkü biz bir Kore'liyiz ve Koreli bir grubuz bu yüzden de kendi ülkemizde ünlü olmaya adım atmamızın daha mantıklı olduğunu düşünüyorum ve Amerika'ya açıkçası doydum bir daha asla kolay kolay Amerika'ya geleceğimi düşünmüyorum.

Tüm evi kızlar olarak baştan aşağıya temizlemiş tüm valizleri de hazırlamıştık. Erkekler de birkaç malzeme almaya gitmişlerdi. Evde yoğun bir kargaşa vardı. Herkes hazırlanmaya çalışıyordu. Evin içinde koşan koşana.

Aslında buraya alışmıştım. Senelerdir buradaydık sonuçta ve burayı özleyecektim. Jungkook ile iyi kötü tüm anılarım bu evdeydi. Cidden özleyecektim. Kore'ye dönünce de BTS ve Apink'in ayrı evleri olacaktı. Kore'ye dönmeye ne kadar sevinsem de, Jungkook'u artık ne zamandan,ne zamana görebilirim bilmiyorum ve bu beni üzüyor. Orada yoğun olacaktı sonuç olarak. Amerika'da rahattık bizim ülkemiz olmadığı için ama Kore'de zorlu zamanlar asıl şimdi başlayacaktı.

Ama benim ilk işim şu kardeş mevzusunu halletmekti.

Jungkook'un yatağını toplarken yastığında saçını bulmuştum ve alıp bir küçük poşete koydum. Kendi saçımdan da bir tel kopartıp başka bir poşete koydum. Kore'ye gidince bunlarla DNA testi yaptıracaktım. Bakalım Jeon Jungkook kardeşim mi?, değil mi?

Daha sonra da DNA sonuçları çıkana kadar hem Jungkook'un ailesi ile hemde kendi ailem ile konuşma yapacaktım. Hatta onları Jungkook'tan gizlice bir araya getirip birbirlerini tanıyıp tanımadıklarını falan da soracaktım.

Bence planım eğer Jungkook öğrenmezse güzel sonuçlanır. Ama ben yaparken Jungkook öğrenirse bilmiyorum artık ne olur ne olmaz.

Herkes beyaz giyinip gidecekti. Hem BTS hemde Apink olarak bembeyazdık.(medya)

Erkekler gelip kornaya basınca herkes yavaş yavaş valizlerden taşıyabildiklerini alıp çıkmıştık. Kalan valizleri de Jimin oppa ile Suga oppa almıştı ve arabanın bagajına koymuştuk. Arabanın arkasına binecekken bir el bileğimi tutup beni öne oturttu. Camdan dışarıya baktığımda sırıtan bir Jimin oppa gördüm. Onun yaptığı belli olmuştu. Ona korkunç olduğunu düşündüğüm bakışlar atıyordum. Ama o sırıtıyordu,demek ki korkunç değildi.

Arabayı Jungkook sürdüğü için bilerek yapmıştı. Önüme dönüp kemerimi taktım. Jungkook'ta gelip sürücü koltuğuna oturdu. Beni görünce birkaç saniye durdu ama sonra devam etti. Arabayı çalıştırıp sürmeye başladı. "Neden sen buraya oturdun?" Ay salak çok meraklıyım sanki ben sana. "Jimin oppa zorla koydu. Sana merakımdan oturmadım buraya." Sesim sinirli ve bıkkın çıkmıştı. Araba sürdüğü için bana bakamıyordu. Gülmeye başladığında ona baktım. İki saniyeliğine o da bana baktı.

"Neye gülüyorsun? Komik olan ne?" Sinirlenmiştim. Ortada komik birşey yokken deli gibi niye gülüyordu. "Komik birşey olduğundan gülmüyorum. Sinirlerimi bozuyorsun. Canımı sıkma benim." O da sinirlenmişti ama kusura bakmasın yada baksın neyse. Onunla vakit kaybetmeyecektim. Radyodan şarkı açıp kafamı cama yaslayıp dışarıyı izleyerek hayal kurmaya başladım.

Havaalanına geldiğimizde uyumuş olmalıyım ki Jungkook beni dürtünce gözlerimi açtım. "Hadi kalk geldik." Arabanın içine baktım ama kimse yoktu. Herkes gitmişti. Bende arabadan çıkıp bagajdan valizleri çıkartan Jungkook'un yanına gittim. İkimizin valizleri vardı sadece. Benim giysilerim üç valiz, diğer eşyalarım ise iki valiz tutmuştu. Jungkook'un ise toplam üç valizi vardı. Benimkinden iki valiz düşüktü.

YANLIŞ NUMARA |JJK| • |SNE|Where stories live. Discover now