BÖLÜM 25

403 40 25
                                    

Öncelikle 25.Bölüme gelmişiz. Hangi ara geldik bilmiyorum çak çabuk geçti günler. Sizleri çok bekletmeden atmaya çalışıyorum en geç bir hafta da bölüm atmaya çalışıyorum. Ama genelleme üç günde bir atıyorum. Bütün yorum yapan okuyucularımın yorumlarına atlamadan cevap veriyorum. Gayet samimi bir insanımdır,zaten anlamışsınızdır. Sadece birazcık üzüldüğümü bir konu var. Okuma sayısı fazlayken oy sayısı çıktı düşük lütfen biraz yükselsin. Sizi bekletmemek için elimden geleni yapıyorum okulum başlayacak ve sık sık bölüm atamayacağım. Bunun için de özür dilerim. Sizin hepinizi çok seviyorum. Hatta çoğu okuyucumla arkadaş oldum. Canım ciğerim oldular. Her okuyucumla özleden de konuşuyorum. Ama hayalet okuyucularımla maalesef ki bunları gerçekleştiremiyorum. Neyse çok konuştum. Hepinizi seviyorum iyi okumalar.

" Aynen Naeun bende heryeri çift görüyorum."

Ne mi oldu? Herkes bir tarafa dağılmış erkekli kızlı, resmen cilveleşiyorlardı. Mesela Bomi Unni ile Taehyung oppa,Namjoo ile Suga oppa, Eunji Unni ile J-Hope oppa, Hayoung ile de Jin oppa. Birde Jungkook ile bir kız. Rap Mon oppa da kendi halinde telefonu ile ilgileniyordu. Jimin  oppa ise  ortalıkta yoktu. Bunlar sevgili mi oldu? Hangi ara oldu? Neden bizim haberimiz yok?

Chorong unni dayanamayıp içeri daldı. "Hey! Ne oluyor burada!?" Öyle bağırdı ki odasında olan Jimin oppa sesini duymuş aşağıya koşarak inmişti. Jimin oppa ile Chorong unni birbirlerine sarılıp özlem giderirken bavulları içeri koydum ve Joongin ile içeri girdim.

Chorong unni ile Jimin oppa ayrılınca kızlar koşarak gelip bize sarıldılar. "Ya! Sizi çok özledik." Diyen Bomi unniye göz devirdim." Belli zaten bir kere bile aramadınız be!" Dedim ve devam ettim. "Hem bu ne? Sizin hepiniz sevgili mi yaptınız? Neden bizim haberimiz yok?" Dedim.

Hayoung utanarak parmaklarıyla oynarken cevap verdi. "Size sürpriz olsun istedik." Dedi. "Büyük sürpriz oldu zaten." Dedi Chorong unni ve geçip koltuğa oturduk. Herkeste gelip yerleşti. Joongin'i yanıma çağırdım. Gelip oturdu.

"Çocuklar sizi sevgilimle tanıştırmak istiyorum." Dedim herkes bana anlamsız bir şekilde bakmaya başladı. "Niye öyle bakıyorsunuz? Sevgilim olamaz mı?" Dedim. "Jungkook'tan sonra yapamazsın diye düşünüyorduk. Büyük gelişme." Diyip alkış tuttular. "Hahaha çok komik. Şu konuları açmayın. Geçmiş geçmişte kaldı ve o zamanlar aptalca birşey yapmıştım. Artık akıllandım sevdiğim kişiyi güzel seçtim." Dedim. Jungkook'un kendini sıktığı boynunda beliren damarlardan dolayı anlaşılıyordu. Baya sinirlenmişti ama umrumda değildi.

"Neyse çocuklar bu Joongin. Park Joongin. Bundan sonra burada yaşayacak bizimle birlikte. Lütfen ona iyi davranın. Teşekkür ederim hepinize." Diyip Jungkook'a döndüm. Yere bakıyordu. Yanındaki kız ise içine girmiş gülümseyip onu öpüp duruyordu. Sinirlerimin gerildiğini hissettim ve hemen konuştum. "Ee Jungkookie sen tanıştırmayacak mısın?" Dedim. Hemen kafasını kaldırıp bana baktı.

"Aaa! Doğru. Siz tanımıyorsun. Soyoung. Nam Soyoung. Benim kız arkadaşım. Soyoung bunlarda arkadaşlarım Naeun ve Chorong noona." Dedi. Zorla gülümsedim. O da zorla gülümseyip Jungkook'un kulağına birşey fısıldamaya başladı. Jungkook öksürünce herkes ona baktı. Ayağa kalktım hemen. "Su getireyim mi?"

"Ah! Yok! Gerek yok teşekkür ederim. Ben Soyoung'u evine bırakıp geleceğim. Bu arada hoşgeldin Joongin hyung. Sanırım benden büyüksün." Dedi. Joongin gülümsedi. "Evet bir yaş büyüğüm. Ve teşekkür ederim." Dedi Joongin'de. İkisine de gülerek baktım. "Sağol Jungkookie." Dedim bende ona bakarak. Bir yandan da Joongin'in kolundan tutarak kaldırdım. "Niçin?" Diye sordu. "Joongin'e iyi davrandığın için." Dedim.

Ağzında birşeyler gevelemeye başladı bende duyamadığım için sordum. "Ne dedin?"

"Ah yok birşey. Ne demek senin sevdiğin kişi benimde kardeşimdir. Sonra görüşürüz." Diyip evden çıktılar. Herkes Joongin'e döndü. "Hoşgeldin Joongin." Dediler. BTS üyeleri de sırayla yanından geçip omuzuna dokunup dediler. Joongin'de herkese teşekkür etti. Bende herkese dönüp onları tebrik ettim. Onlarda teşekkür edip bizi tebrik ettiler. Bizde teşekkür ettik ve herkes gibi odaya gittik.

Jungkook ve benim odama girdik. "Burası Jungkook ve benim odam. Ama sanırım Jungkook anlamasın diye onu başka odaya göndermek zorundayım. " Dedim Joongin ise yatağa oturup bana döndü. "Göndermene gerek yok,ki göndermek istemediğini biliyorum. Ve cidden baya yakışıklıymış ve kibar çocuk. Ayrıca onu çok özlediğini ve onu izlemek istediğin her halinden belli oluyor. Onu çok sevdiğin her halinden belli. O yüzden göndermene gerek yok." Diyince utandım ve sordum. "Nasıl yani? O zaman sen başka odaya gidersin ve bu kötü olur herşeyi anlar." Dedim.

Kahkaha atmaya başlayınca anlamaz bir şekilde ona baktım. Komik olan neydi. "Komik olan ne?" Dedim ve susup bana döndü. "Hayır kimse odadan gitmeyecek ben yerde yatacağım. Aynı odayı üçümüz kullanırız olur biter. Hadi eşyaları yerleştirelim yemek yiyelim duş alalım ve yatalım." Dedi. "Anladım. Ve neden herşeyi tek tek sayıyorsun ki? Bu utanç verici." Dedim ve kızaran yanaklarımı gizlemeye çalıştım. Ama o kızaran yanaklarımı sıkarak kaldırmıştı ve daha da kızarmasına sebep olmuştu.

"Ya yapma!" Diyip kollarını indirdim ve yangın alan yanaklarımı ovuşturdum. O ise gülerken yatağa yattı." İlk sen hallet işlerini sonra da ben yaparım." Dedi. Bende onaylayıp işe koyuldum. Öncelikle kıyafetlerimden banyodan çıkınca giyinmek için bir siyah rahat şort ve bol bir t-shirt, iç çamaşırı çıkardım. "Joongin oppa sende kıyafet çıkart kendine banyodan sonra giyinmek için." Dedim kafa sallayıp o da ayarladı. Temiz iki havlu çıkarttım,diş fırçalarını,makyaj malzemelerini,takılar gibi ıvır zıvırları yerleştirip elbiselerimizi falan da yerleştirip banyoya girdim. Dişlerimi fırçalayıp duş aldım. Çıktım ve Joongin girdi. Bende başımdaki havlu ile aşağıya inip mutfakta yemek hazırlamaya başladım. Yemekler olunca sofrayı kurup herkesi çağırdım. Joongin de geldi. Benim saçlarım yapılmadığı için rahatsız oluyordum.

Yukarı çıkıp saçlarımı yapmaya başladım. Daha sonra yerdim. Ben saçlarımı tararken içeri biri girdi. Gelen Jungkook'tu. "Merhaba giriyorum." Dedi. "Merhaba tabikide gir. Burası seninde odan ve iki sene önce böyle değildin. İstediğin gibi girer çıkardın. Ne değişti? O kız mı değiştirdi seni bu kadar?" Dedim. Gülümsedi. "Belki." Dedi.

"Nasıl geçti Kore'de günler." Dedi. Hâlâ saçımı tararken cevap verdim. "Çok güzeldi. Ya sizin burada nasıl geçti?"

"Çok güzeldi." Dedi. Ama benim için ölümdü senden ayrı kalmak. Diyemezdim tabikide. "Sevindim Jungkookie." Dedim sevimli bir şekilde. "Bende sevindim Naeunie." Dedi sevimli bir şekilde. Gülümsedim. Herşeyimi tamamladım. Yatağında uzanan Jungkook'un yanına gidip yatağına oturdum. Biraz yakındık.

Telefonunu yatağa koyup bana baktı. "Seni özlemişim Naeunie." Diyince çok pis şaşırdım. Hemde baya pis yani. "Bende Jungkookie." Dedim zorla. "Biliyorum." Dedi. "Öyle mi?" Dedim. "Öyle." Dedi. "Peki." Dedim ve güldü. (Bu nasıl bir paragraftır skksksoskksks. Beyni yananlara özür. Ama benimde beynim yandı jssksjks.) 

"Görüşmeyeli nasılsın Jungkookie?" Dedim. "İyiyim peki ya sen Naeunie?" Dedi. "Bende iyiyim." Dedim. Güldü. "Naeunie sonkez özlem giderebilir miyim?" Diyince ne demek istediğini bir türlü anlamadım. Ama fesata yormak istemedim. Çünkü onun bir sevgilisi var.

"Nasıl yani?" Dedim şaşkın bir ifade ile. Dudaklarıma doğru yaklaşıp aniden hızlıca öpüp geri çekildi. "Bu şekilde. İzin veriyor musun?" Diye sordu. Onu son kez öpmeyi cidden bende istiyordum ama bu doğru değildi. Eğer onu tekrar öpersem unutulmaz olan sevgim daha da unutulmazlaşacaktı.

"Bu doğru değil Jungkook. Sende biliyorsun bizim artık sevgililerimiz var. Sen sevgilini bende sevgilimi seviyorum." Dedim. "Olabilir sadece son kez haberlerinin olmasına gerek yok." Dedi. Bende çok istediğim için son anda izin verdim. O da gülümseyip hemen öpmeye başladı. Çok sert davranıyordu. Sanırım sinirini alıyordu. O kadar hızlı ve sertti ki dudağım patlamıştı ve kan tadı ağzımı kaplamıştı. Kapının açılma sesi ile oraya dönecekken beni tutup dönmemi engelledi. Boynumu iyice emip dişlerini geçirerek morattıktan sonra dudağımı biraz daha öptükten sonra dudağımı ısırdı ve geri çekildi. Geri çekilmesiyle yumruk yemesi bir oldu.

Korkuyla çığlık attım. Ona kimin vurduğunu biliyordum. Hele o eller onları ne olursa olsun tanırım.

YANLIŞ NUMARA |JJK| • |SNE|Where stories live. Discover now