BÖLÜM 21

411 39 17
                                    

Sabah uyandığımda Jungkook yanımda değildi. Ayağa kalkıp yatağı topladım. Ben yatağı toplarken banyonun kapısı açıldı. O tarafa doğru dönüp baktım. Jungkook beline havluyu sarmış,eliyle de saçlarını kurulayarak bana bakıyordu.

"Günaydın." Dedim neşeli bir şekilde. Oysa bana tip tip bakıp dolabının önüne geçti ve elbise çıkarttı. "İyi misin?" Dedim sakin bir şekilde. "Sanane bundan!" Arkasını dönüp, kötü kötü bakarak söyleyince ister istemez korkmuştum. "Neden böyle davranıyorsun?" Dedim kafamı yere eğerek.

"Sence?" Tek kaşını kaldırıp sertçe bakıyordu. "Dün gayet iyiydin. Şimdi ne oldu?" Dedim. "Dün ben iyi miydim sana karşı? Hatırlarsan okulda dediğim şeyleri, böyle düşünmezsin." Dedi elbiselerini alıp yatağa yaklaşırken. "Okulda olanları hatırlıyorum zaten. Aklımdan çıkması zor biraz. Ondan bahsetmiyorum. Kafanı bir yere mi çarptın sen?" Dedim şaşırarak.

"Hayır. Dün için sağol ama bundan sonra sen ve ben olamayız. Dünki öpücüğü de unut, öylesineydi. Yeni taliplerim varda, çıkmam gerek hemen. Odadan çıkar mısınız? Hazırlanmam lazım da." Dedikleriyle gözlerimden birkaç damla yaş aktı. "Gerizekalısın!" Diyip kapıyı da sertçe vurup odadan çıktım.

Unnilerim ve diğerleri kalkmıştı,unnilerim de yemek girişimindeydi. "Günaydın Naeunie." Diyerek koşarak boynuma sarıldı Bomi unni. "Günaydın Bomi unni." Dedim. Sonra herkese dönüp "Günaydın millet." Dedim. Herkes bana bakıp gülümsedi. "Günaydın Naeunie." Hepsi aynı şeyi söyleyince gülümsedim.

"Gözünde yaş kalmış, ağladın mı sen?" Diyen Chorong unniyle, ellerimi gözlerime attım. Elime değen ısaklıkla ellerimi gözlerimden çektim. "Belki biraz." Diyip geçiştirdim. "Neden?" Diye tekrar bir soru sordu. "Jungkook birşeyler dedi de ona alındım biraz,o yüzden." Dedim kısaca. Kafasını sallayıp doğradığı sebzeleri yarıda bırakarak bana sarıldı.

"Boşver onu bundan sonra sana hep sataşacaktır. Her dediğine ağlarsan seni güçsüz görür ve hep seni ağlatmaya çalışır. Güçlü ol Naeun. Fighting!" Dediğinde gülümseyip kafamı salladım. "Fighting unni!" Dedim ve yemek yapmaya yardım ettim. O sırada Jungkook aşağıya indi. Hiç yüzümüze bile bakmadan kapının önüne geçti ve ceketini askılıktan alırken sadece "Ben gidiyorum." Dedi.

Ama RapMon oppa onu durdurdu. "Hiçbiryere gidemezsin yemek yiyeceğiz. HEP BİRLİKTE." Dedi. 'hep birlikte' kelimesine vurgu yapmıştı. "İstemiyorum HEP BİRLİKTE yemeyi." Dedi o da 'hep birlikte' kelimesine vurgu yapmıştı. "Kes sesini ve içeri geç!" Dedi Suga oppa.

"Siz kimsiniz de bana emir veriyorsunuz?" Dedi Jungkook. Suga oppa ayağa kalkıp Jungkook'un üstüne üstüne yürümeye başladı. "Senin yediğin dayak az geldi sanırım. Daha fazla ister misin?" Tam elini kaldırmış vuracaktı ki Jimin oppa elini tuttu. "Boşver hyung değmez. Bırakın nereye giderse gitsin." Dedi. Suga oppa da kafa salladı. "Siktir git lan gözüm görmesin seni." Dedi. "Ben sizin yüzünüzü görmeye çok meraklıydım zaten." Diyip kapıyı çarparak gitti.

Sofrayı kurduk ve hep birlikte yemeğe koyulduk. O sırada EunHe elinde bir portakal suyu ile geldi. "Al Naeun. Özel kendi ellerimle sıktım. Jungkook ile mücadele ederken güce ihtiyacın olacak. İç bunu." Dedi ve portakal suyunu bana uzattı. "Teşekkür ederim EunHe." Diyip önüme döndüm o da tebessüm ederek yerine geçti. Bu çocuk bazen garip oluyor.

Yemekten sonra hazırlanıp çıktık. Okula özel şoförle gitmemizi söylemişti menejerimiz ama hiçbirimiz kullanmak istemiyorduk. Adam da oturduğu yerden para kazanıyordu.

Eunji unni en güçlümüz olduğu için ona dönüp konuştum. "Unni ben çok korkuyorum. Jungkook beni dövebileceklerini söylediğinde herkes bana gülerek baktı. Kesin beni buldukları yerde parça pinçik edecekler." Dediğimde Eunji unni bana 'ciddi misin?' bakışları atıyordu. "Naeunie biz senin yanında neliğiz?" Dediğinde güldüm ve konuştum. "Bilmem neliksiniz?" Diyip dalga geçtim. Omuzuma vurup o da güldü.

Okulun bahçesine girişimizi yapmıştık ve ben her ihtimale karşı BTS'in arasında ilerliyordum. Bir yanımda Jimin oppa diğer yanımda ise Suga oppa vardı.

Kızlar bana piç piç gülümsemeler yolluyorlardı. Bense Jimin ve Suga oppanın koluna girmiş kollarını sıkıyordum. Tırnaklarım kollarına batıyor olabilir ama ikisi de sesini çıkartmıyorlardı ve yürümeye devam ediyordular.

Zar zor merdivenlerden çıktıktan sonra derin bir nefes aldım dedim ve Jimin oppa ile Suga oppanın kollarını bıraktım dedim ayağım takılıp yeri boyladım. Jimin oppa hemen beni kaldırdı. "Naeun iyi misin?" Dedi endişeli bir sesle.

Düşerken çenemi de merdivenin basamaklarından birisine çarpmıştım ve canım çok yanıyordu. Birde çenem uyumuştu kanadığına emindim.

Jimin oppanın yardımıyla yerden kalktım. Zar zor konuştum. "İyiyim oppa." Dedim ona doğru dönüp. Herkes bana gözlerini büyütmüş korkuyla bakmaya başladılar. "Naeun, güzelim iyi olduğuna emin misin sen?" Dedi Taehyung oppa. "Evet eminim oppa. Neden ki? Neden bana öyle bakıyorsunuz?" Dedim hepsine bakarak.

Sanırım çenem yamulmuştu. Çünkü konuşurken çenem istemsiz olarak sağa doğru kayıyordu. "Hem çenen kanıyor,hemde çenen yamuldu da ondan canım." Dedi Jin oppa. "Ne!?" Diye bağırıp tuvalete doğru koştum hızla. Aynaya bakıp ağlamaya başladım. Arkamdan kızlar koşarak geldiler. "Naeun." Dedi Bomi unni nefes nefese. "Unni yüzüm çok korkunç." Dedim ağlayarak. "Bebeğim gel hemen hastaneye gidelim." Dedi Chorong unni. Kafamı salladım.

Hep birlikte aşağıya indik. Chorong unni kızlara döndü. "Namjoo ve Hayoung gelmiyorsunuz. Çünkü dersleriniz sizin önemli. Eunji sende gelme. Bunlar senden başkasını dinlemezler. Yani Bomi'yi takmazlar. Bizde Bomi,ben,Naeun gideriz. Size haber veririz. Yanımıza erkekte alırız. Hadi görüşürüz." Diyip elimden tutarak koşmaya başladı.

Ayağım tekrar takılıp yere düştüm ve artık çenem çok kötüydü. "Ay Naeun özür dilerim canım. İyi misin?" Dedi Chorong unni beni kaldırırken. Artık konuşamıyordum. Bu sefer düşerken dilimi de dişlemiştim. Ve tamamen bitik durumdaydım. Kafamı salladım. Deli gibi ağlıyordum.

Çocukların yanına geldik ve ben artık daha fazla dayanamayıp. Birinin üstüne doğru bayıldım.

Gözlerimi açtığımda hastanede olduğumu anladım. Çenem sarılmıştı. Yanımda ellerimi tutarak uyuyan Chorong unni ve arkasında ona sarılıp uyuyan Jimin oppa. Diğer taraftaki koltukta da uyuyan Bomi unni ve Taehyung oppa. Bomi unni Taehyung oppanın omuzuna başını koymuş,eli ise bacağının üstündeydi ve el ele tutuşuyordular. Taehyung oppa ise Bomi unninin başının üstüne başını koymuş, bacak bacak üstüne atmış, bacağının üstündeki Bomi unninin elini tutuyordu.

Bunlar sevgili mi oldular da ben bilmiyorum diye geçirdim içimden. Kendimi rahatlatmak için biraz kıpırdadım ki bu sırada Chorong unni kıpırdayarak uyanmıştı. O kıpırdayınca Jimin oppa da uyanmıştı.

Chorong unni kendine geldiğinde beni fark etmişti. "Ah bebeğim uyanmışsın. İyi misin?" Dedi hemen. Bende hafif gülümsedim ve kafamı salladım. Konuşamadığımı anladığı için merak edeceğim tüm soruların cevabını verdi. "Bayıldığında yanlışlıkla Jungkook'un üstüne düştün ve erkekliğine çok sert bir şekilde vurdun,o şuan tedavide. Çocuğa nasıl geçirdiysen artık. Sinirini çıkartmış oldun bir bakıma. Neyse bizde seni alıp geldik. Serum taktılar sana ve uykusuz kaldığını,birde stres yaptığını bir müddet uyuyacağını söylediler, öyle de oldu. Sen uyandığında da seni ameliyata alacaklar. Ceneni düzeltmeleri gerekiyormuş ve yara baya açılmış dikiş gerekiyormuş. Bir sene falan konuşamayabilirmişsin. Ama azimli olursan daha erken de düzelebilirmişsin ve şarkı söylemek yasak. Konuşmak ta. Konuşup bizden birşey isteyeceğin zaman bu tahtaya yazacaksın. Seni anlamamız için." Dediğinde benim gözlerim açılabildiği kadar açıldı.

Ne yani ben şarkı söyleyemeyecek miyim? Bu ülkeye sırf bu yüzden kendimizi geliştirebilmek için gelmemize rağmen. Kesinlikle gruptan atılacağım ve Kore'ye geri gönderileceğim. Ameliyattan çıktım ve uyandım. Menejer gelip bana beni gruptan çıkardığını ve Kore'ye gönderdiğini söyledi. Haklıydım. Kore'ye dönmek güzel ama bu şekilde değil. Benim şarkı herşeyim,dans herşeyim ve ben hayalimi gerçekleştirip tam bir şarkıcı olmak için buraya geldim onu başaramadan gitmek istememiştim. Ama beni bundan sonra kim,ne yapsın ki?

YANLIŞ NUMARA |JJK| • |SNE|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin