YANLIŞ NUMARA |JJK| • |SNE|

BÖLÜM 26

Bunlar Suga oppanın elleriydi. Kafamı kaldırıp kimin olduğuna baktığımda doğru olduğunu anladım. Beni bileğimden tutu ve yataktan kaldırdı. Daha sonra da Jungkook'a bağırmaya başladı. "Seni gerizekalı çocuk! Senin bir sevgilin var ve onunda bir sevgilisi var! Ayrıca kızın duygularıyla oynayıp durma hakkını sana kim veriyor!? HÂ!?" Dedi. Cidden baya sinirlenmişti.

Ellerini saçlarının içine daldırdı ve sinirle saçını çekip indirdi. "Lan varya seni şuracıkta öldürmemek için kendimi zor tutuyorum. Dua etki şuan yanımda kardeşim göz yaşları döküyor. Yoksa senin işin bitmiştir." Evet ben ağlıyordum. Neden mi? Bende bilmiyorum. Sadece kalbimde ona vurduğunda bir sızı oluştu ve hâlâ daha geçmiyor.

"Yürü gidiyoruz." Diyip bileklerimden tutup beni kapıya doğru sürükledi. Biz tam kapıdan çıkacakken Namjoo içeri girmeye çalışıyordu ki Suga oppa ile kafaları tokuştu.

"Ağh!" Dedi ikisi de. Namjoo hemen Suga oppanın başında tuttuğu yeri ovalamaya başladı. "Ayy üzgünüm aşkım iyi misin? Ben nerede kaldınız diye bakacaktım." Dedi. Suga oppa Namjoo'nun kafasını tutup ovaladı.

"Sorun değil bebeğim. Sen iyi misin?" Dedi Suga oppada. "Nasıl bir baş var sende? Taş gibi mübarek." Dedi Namjoo'da gülmeye başladılar. Bende tebessüm ediyordum. Dudağım feci acıyordu. "Unni senin dudağına ve boynuna ne oldu?" Dedi Namjoo. Kafamı kaldırıp baktım. "Sonra anlatırım. Şimdi çok acım ve yorgunum." Dedim. Kafasını salladı. Suga oppa onu da beni de kolunun altına alıp aşağıya indik.

Yemeği yiyip odaya çıktım. Jungkook odada uyuyordu. Aslında boynumdan ve dudağımdan bu izlerin geçmesini istemiyorum. Ama herkes bana bakıyor ve doğru dürüst bir açıklama yapamıyorum. O yüzden güzelce temizleyip krem sürdüm ve Joongin'de yatmak isteyeceği zaman yatsın diye yatağını hazırladım. Ve uyumaya başladım.

Uyandığımda heryer karanlıktı. Gece lambasını açıp etrafa baktım. Joongin yerde uyuyordu ama Jungkook yoktu. Su içmek için aşağıya indiğimde birisinin mutfakta konuştuğunu duydum. Yavaşça aşağıya indim ve kimin olduğunu daha iyi kavradım. Jungkook'tu ve telefonla konuşuyordu. 

"Tamam bundan sonra ona yaklaşmam. Ona kötü davranacağım. Yanıma yaklaşamayacak tamam mı?  Bundan sonra onu hep ezeceğim. Kendimden nefret ettireceğim. Tamam mı? Oldu mu? Şimdi bizden uzak dur. Onun kılına bile bir zarar verirsen seni öldürürüm. Duydun mu beni? Hey!Aysh!" Sinirle saçlarını yolmaya başladı. 

"Ne hata yaptım da benim başıma bunlar geliyor? Neden ben? Neden biz? Ben sadece gerçekten bir kişiye aşık oldum ve ondan uzak durmam gerekiyor. Ben bunu yapamam. Ondan zaten uzaktım. Yeni kavuştum ona şimdi tekrar onu kaybedemem. Bunu göze alamam. Aysh! Cidden ne yapmam gerekiyor?" Dedi ve bana doğru gelmeye başladı. Bende hemen odaya doğru koşup yatağa girdim. Susuzluktan ölüyordum ama yapacak birşey yoktu. 

Bir süre sonra odaya girdi. Benim komidinimin yanına birşey koydu. Biranda konuşunca şaşırdım. "Mutfakta konuşurken beni gizlice dinleyen şahısın sen olduğunu biliyorum. Bu yüzden numara yapmana gerek yok Naeunie." Dedi. Açıkçası hiç ses çıkartmamıştım ve onu çok uzaktan dinlemiştim. Nasıl anladı ki? Hadi onu geçtim. Su ne alaka? Susadığımı nereden biliyor?

"Uykunda 'su,su verin' diye sayıklıyordun. Bende sana su getirdim. Afiyet olsun ve iyi geceler." Diyerek sorumun cevabın verip kendi yatağına geçti. Bende suyumu içip ona arkamı dönerek uyudum.

Sabah uyandığımda odada kimse yoktu ve yataklar da toplanmıştı. Bugün menejer gelip bizim grupla konuşacaktı. Grup olma yolunda adımlar atıyorduk. Kalktım ve rutin işlerimi halledip aşağıya indim. Joongin ve Jungkook bilgisayar oyunu oynuyordular ve bağırıp duruyordular. Kızlar ise yemeklerle uğraşıyordular. Namjoo aşağıya indi ve konuştu.