BÖLÜM 6

766 56 35
                                    

Chorong unniye mesaj atmıştım ama hâlâ cevap vermemişti. Aramıştım, aramama da cevap vermedi. Bende olabilecekleri her yere bakmaya karar verdim. Hiçbir yerde yoktu. Açıkçası korkmaya başladım. Başına bir şey mi geldi acaba? Jimin oppayı aramaya karar verdim.

"Efendim Naeun." Jimin oppa telefonu açınca çok sevindim. "Oppa Chorong unni ve diğerlerini bulamıyorum. Seninleler mi?" Küçük bir kıkırdama sesleri duydum. "Evet benimleler." Niye kıkırdadılar ki şimdi? "Peki siz neredesiniz?"

"Bir kafede oturuyoruz."

"He anladım. Chorong unni neden telefonuna cevap vermiyor?"

"Soyunma salonunda unuttu. O yüzden canım."

"Peki. Menejerlerin ne dediğini anlatması lazım bana. Hemen gelin."

"Sen gelsene Naeun. Hem biraz temiz hava alırsın. Ne zamandır dışarı çıkmıyoruz. O binaya tıkılıydık. Son günleri dışarıda geçirelim. Gezelim, eğlenelim."

"Son günlerimiz mi?"

"Gel anlatacağız. Jungkook'ta gelecek birazdan istersen. Onu bul onunla gel."

"Ya oppa!" Bir sürü kişinin gülme sesini duydum. Herkes öğrenmiş miydi yani? İnşallah Jungkook öğrenmez.

"Tamam tamam. Hadi gel bekliyoruz. Okulun tam karşısında ki kafedeyiz."

"Tamam geliyorum." Telefonu kapatıp cebime koydum. Çıkış kapısına doğru döndüğümde biriyle çarpıştım.

"Önüne baksana be gerizekalı."
"Öz...." Gördüğüm kişiyle bütün her yerim sinirden kaskatı kesildi. Sarang.

"Gerizekalı mısın ya? Neden soruyorsam. Senin yüzünde üstüme döküldü. Bu elbise ne kadar senin haberin var mı?" Sinirden elindeki vişne suyunu alıp başından aşağıya döktüm.

"Birazcık daha ister misin?"

"Ahhhh! Gerizekalı. Şu halime bak. Bunlar nasıl çıkacak ? Seni varya." Diyip saçıma daldı. Bende onun saçını tuttum. O acıdan saçımı bırakınca fırsat buldum tabi ve yapışmıştım buna. Sarang'ta bağırıp duruyor ve kurtulmaya çalışıyordu. Sonunda sinirim yatışınca saçını bıraktım. Tavuk yolmuş gibi vişneli elbiseleriyle ve o saçlarla bana kötü bakışlar atıyordu kendince. Aman çok korktum.

"Defol şimdi buradan. Yoksa ellerimi durduramayacağım ve bu sefer saçlarına elveda demek zorunda kalacaksın."

"Vahşi hayvan."

"Defol lan." Ağlaya ağlaya gittiğinde. Tam karşımda Jungkook'u görmemle olduğum yere çakıldım.

Bana doğru yürümeye başladığında sadece durup onu izledim. Bileğimden hafifçe tuttu ve düz bir bakış attı.

"Seni merak ettiler gelmeyince." Sadece bunları söyledi ve beni de arkasından çekiştirerek yürümeye başladı. "Neden kavga ettiniz?"
Görmemiş miydi? "Yanlışlıkla dönerken ona çarptım ve elindeki vişne suyu üstüne döküldü. Bana bağırınca ve gerizekalı diyince dayanamadım. Daha doğrusu ilk o saçıma yapıştı. Bende devamını getirdim." Dediğimde durdu ve bana döndü. Bana doğru birkaç adım attıktan sonra tam önümde durdu.

Elini başımın arkasındaki saçlarıma getirdi ve düzeltti. Bende onu izliyordum. İşi bitince bana bakıp küçük bir tebessüm ile bileğimi tekrar tutup yürümeye devam etti. Kafeye geldiğimizde bileğimi bırakıp önden yürümeye başladı. Bende arkasından onu takip ediyordum. Sonunda onların yanına gelmiştik. Jungkook iki tane sandalye almıştı birini bana verdi bende oturdum. Diğerine de kendi oturdu.

"Sonunda gelebildiniz. Ne oldu Naeun ? Seninle konuşalı baya oldu ama gelemedin." Jimin oppanın sorduğunu geçiştirmek için küçük birşeyler anlattım.

"Sorma oppa salağın biriyle dalaştık biraz. Boşverin siz şu meseleyi anlatın."

"Sarang'la mı?" Chorong unni beni tınlamayıp gene sordu.

"Evet unni artık anlatın şunu."

"Menejerler Amerika'ya gidip orada eğitime devam edeceğimizi ve gene aynı şekilde oradaki gruplarla kapışacağımızı söyledi. Buraya ancak tatillerde gelebilirmişiz ama tatillerde bile zormuş. O yüzden bize bir hafta müddet verdiler. İstediğimiz gibi gezip, eğleneceğiz. Tabi o sırada da bavullarımızı hazırlayacağız. He birde ailelerimizle de vakit geçirmeliyiz. Onlarla vedalaşmalıyız. Bunu unutmayın. Hepsi bu." Rap Monster oppanın dediğiyle gözümden bir yaş aktı.

Ben memleketimi,ailemi, okulumu bırakmak istemiyorum ve daha İngilizce bilmiyorum bile ben orada nasıl yaşarım. Kimse anlamasın diye kafamı eğdim saçlarım da yüzümü kapatınca kimsenin görmeyeceğine emin oldum. Ama Bomi unni anlamış olacak ki, kafamı kaldırdı ve ona bakmamı sağladı. Sonradan da gözyaşlarımı silip bana sarıldı. Diğerlerine baktığımda herkes bize bakıyordu.

"Ağlama Naeun sadece 2 yıl tabi senin için 3 yıl ve Hayoung'la,Namjoo için de 4 yıl. Ama bak daha sonra büyük bir grup olabileceğiz. Gerçek fanlarımız, gerçek sahne, tam bir grup olabileceğiz. Sadece sabretmeliyiz. Şimdi ağlama."

Chorong unni de gelip bize sarıldı. Sonra diğer kızlar da geldi ve hep birlikte birbirimize sarıldık. Ayrıldığımızda hepimiz birbirimize bakıp güldük ve ben birkez daha bu kızlarla olduğum için kendimi şanslı hissettim. Hepsini ayrı ayrı seviyordum. Tabi BTS'ın de hepsini ayrı ayrı seviyordum. Onlar da bizi hep korumuştu,hep yanımızda olmuşlardı. Hepinize teşekkür ederim. Böyle bir dostluğu başka bir yerde bulabileceğimi düşünmüyorum.

Kısa oldu ama oruçlu kafayla ancak bu kadar oldu. Kusura bakmayın ilerde telafi edeceğim umarım beğenirsiniz. Öpüldünüz.

YANLIŞ NUMARA |JJK| • |SNE|Where stories live. Discover now