BÖLÜM 9

801 78 34
                                    

"Ne istiyorsun ya? Çekil üstümden gidicem."

Jungkook gittikçe daha çok yaklaşıyordu. Önceden bana sanırım sadece muhtaç olduğum için yardım etti. Zaten o zaman Jungkook bana yardım edince şaşırmıştım. Çünkü Jungkook normalde katı,kimseyi umursamayan,odunun tekiydi. Tabi şimdi de eski hâline dönmüştü. Ne diyeyim? Şaşırmadım. Bu hâli kötü diyemem çünkü bu haline alışmıştım ve onu 2 senedir bu hâliyle seviyordum. Asıl rahatsız olduğum iyi olduğu hâliydi. Tabi bu halinden de korkuyordum. Çünkü eğer onun damarına basarsanız gözü dönüyor ve aklınıza ne gelebiliyorsa en kötü şeyleri yapabiliyordu.

"Biliyor musun? Biraz daha bana ters cevap verirsen seni şuracıkta bir güzel benzeteceğim."

'Bok yaparsın.' demek ne kadar istesem de diyemedim tabiki.

"Ne dememi bekliyorsun?"

Gene ters mı oldu acaba? Çünkü şuan boynundaki damarları seyiriyordu. (nasıl yazıldığını bilmiyorum .d anladığınızı umuyorum) Boynuna bakmaktan kendimi alamıyordum. Boynu çok güzeldi. Bembeyaz olan boyun koridordaki ışık yansıyınca daha da parlıyor ve göz alıcı oluyordu. Hele o küçük beni çok şirindi. Ben dalmış giderken üstümden geri çekildi ve elleri cebinde bana bakmaya devam etti.

"Eminim konuşma tarzın budur,dimi?

'Evet,bir sorun mu var birader?' demek istesemde tabiki de dedim. Neden demeyecekmişim ki? Şaka şaka tabiki diyemedim. Nerede bende o yürek. Onu ne kadar arkasından taklidini yapma isteğiyle dolup taşsamda yapamadım. Çünkü bana bakıyordu. Bana bakarken nasıl yapabilirim? Konuşmasına devam etti uyuz.

"Neyse seni bugünlük affedeceğim. Ama bundan sonra iyi davranmam dediğimi yaparım haberin olsun ona göre ayağını denk al. Sonra gelipte beni uyarmadın ama falan diyip ayaklarıma kapanma."

E yuh hayal dünyan rengarenk senin herhalde o kadar düşemem. Ben neler atlatmış kızım senin yaptığın insanlığa sığmayan işkencelerden mi gelipte ayağına kapanacağım? Yok artık. Aslında düşüncesi bile tüylerimi diken diken etti. Öyle birşey olmaz dimi ya? Sonra herkesin dilinde dolanmak var. Neyse olmaz olmaz boşver. Sadece Jungkook'un hayal dünyası rengarenk,kafa takmaya gerek yok.

"Sadece yarın son kez bu okulda veda olsun diye gösteri yapacağız ve bugünden itibaren gösteri saatine kadar prova yapacağız. Yani uyuyamayacaksın prova odasına gidiyoruz."

NEEEEEE!? HAYIRRRRRRRR! BEN UYU-YA-CAK-TIM PLANLARIM VARDI BENİM. OLAAAAMAAAAZZZZZZZ! Diye içimden anırıyordum. Dışıma da yüz ifademle yansıtmış olacağım ki kendime geldiğimde Jungkook bana tiksinmiş gibi bakış atıyordu. 'Ne oldu cicim öcü mü gördün?' derdim ama tabiki de demedim.

"Peki."

Diyip prova odasının yolunu tuttum. O da şaşırmış birkaç saniye orada öylece dikildikten sonra gelip beni geçmişti. Bende hızlanıp onu geçtim. O beni,ben onu,o beni,ben onu derken prova odasının kapısına geldiğimizde ikimizde aynı anda elimizi kapı koluna koyunca birbirimize baktık. Aynı anda indirdik ve şimdi de ilk ben gireceğim, hayır ben kavgası yapmaya başladık.

Kapıyı açık bırakmış aynı anda geçmeye çalışıyorduk ki önümüzde bizi gülerek izleyen BTS üyeleri ve Apink üyeleri vardı. Teahyung oppa gelip beni kolumdan çekince ilk ben girmiştim ve arkama dönüp ona dil çıkarttım. Tekrar herkes gülmeye başlayınca bende güldüm. Sadece Jungkook gülmüyordu. Nefes nefese ellerini diz kapaklarına koymuş eğilip nefes almaya çalışıyordu.

Herkes selam verdim ve Teahyung oppaya da teşekkür ettikten sonra Namjoo'nun yanındaki boş yere oturup bende soluklandım. Hayoung'un uzattığı suyu alıp teşekkür ederek içtim. Bir hışımla gelip içmeyi bitirdiğim suyu elimden çekip aldı. Ona 'mal mısın? İstesen verirdik.' bakışı atıyordum. Bana 'dön lan önüne.'bakışı attıktan sonra önüme döndüm ona bakmayı bıraktım o da Teahyung oppaya dönüp konuşmaya başladı.

YANLIŞ NUMARA |JJK| • |SNE|Where stories live. Discover now