Bölüm 18

3.9K 465 61
                                    

Altair bir ağacın dalına oturmuş, ihtiyarın teklifini düşünüyordu. Bedava kalınacak bir yerdi. Tabi biraz tadilat gerekiyordu. Belki birazdan biraz daha fazla... Üstelik adını bile bilmediği ihtiyardan bir çok şey öğrenebilirdi. İhtiyarın anlattığı ticaret geldiği yerdekine pek benzemiyordu. Burada kanunlar zenginleri delile gereksinim duymadan koruyordu. Burada kalacağı bir kaç yıl ona faydalı olacağına inanıyordu. Tabii bir de sahil şehrine iki üç yıl geç gitmesi demekti. Bu riski göze alması gerektiğini düşündü.

Altair ağaçtan yere atladı ve ihtiyarın yanına gitti.

"İhtiyar, teklifini kabul ediyorum. Bana lütfen bildiklerini öğret." dedi.

İhtiyar ona çakmak çakmak bakan gözleri görünce gülümsedi. Tam bir şeyler diyecekken Altair tekrar konuştu. "Bu arada tanışmadık değil mi? Ben Altair. Nereliyim tam bilmiyorum." dedi.

İhtiyar gözlerinden akan istemsiz gözyaşlarını sildi ve "Ben de Kot Baqdall Dragel." dedi.

Altair önce büyük bir kahkaha patlattı. Sonra "İhtiyar o nasıl isim G*t Bağdat gibi..."

İhtiyar önce sinirlendi. Sonra küçümser gibi bir tavırla "Cahil, ukala velet. Kot bir ünvandır. Tıpkı bir lord gibi ya da general gibi. Ayrıca Bağdat değil Baqdall..."

Altair kahkahasını kesmiş olsa da suratındaki pis sırıtma kaybolmamıştı.

"G*t aman Kot ne ihtiyar?"

"Gerçekten insanları sinirlendirme konusunda çok başarılısın..."

Altair'ın yüzünde gururlu bir ifade oluştu. "Derisi kalın olmayan biri, fazla yaşamaz ihtiyar. İlla doğru ya da yanlış bir sebepten ölür."

Baqdall derin bir of çektikten sonra "Kot demek Kral onaylı tüccar demek." dedi.

Altair'ın bir anda gözleri büyümüştü. "Kral onaylı mı? Nasıl yani?"

Baqdall gülümsedi. "Ne oldu? İlgini mi çekti?"

"Çekmez mi İhtiyar! Peki bu Kot tam olarak ne işe yarıyor?"

"Şimdi her şehri valiler ve ona tâbi olan generaller yönetir. Bu valiler bazen şehirlerinde bir şeylerin girmesini istemez ve tüccarları mallarıyla dışarıda bekletir. Fakat Kot olan birini dışarıda bekletemez. Böyle bir yetkisi yoktur. Ayrıca Kotların mallarına daha az vergi uygulanır. Kot olan bir tüccar yanına ülke askerini koruma olarak kiralayabilir. Bu tarz özel ayrıcalıklara sahiptir işte."

Altair'ın gözü ışıldıyordu. "İhtiyar sen adamsın. Adamın dibisin."

"Hahaha. Uzun zamandır bu kadar gülmemiştim."

"İhtiyar ben şimdi şu eğitmen sınavına gireceğim. Gelince konuşmamıza devam ederiz. Kendine dikkat et."

"Eğitmen sınavı mı? Sen eğitmen mi olmak istiyorsun?"

"İstemiyorum. Ödül bir altın ihtiyar. Düşünsene tam tamına bir altın. Sarı sarı..."

"İyi de o birinciye verilen ödül. Birinci olacak kadar kendini güçlü hissediyor musun? Sonuçta soylu ve general çocukları senden çokta üstün olacaktır. Özel yetenekli bir kaç kişi bile olabilir."

Altair sinsi bir sırıtış yaptıktan sonra "Birinci olmakla ilgilenmiyorum ihtiyar. Ben parayı istiyorum." dedi.

Baqdall ne demek istediğini anlamamıştı. Fakat o bakışlar çokta hayra alamet değil gibi duruyordu.

 Baqdall Altair için endişelendi ve "Bende geliyorum. İzleyeyim bakalım. Ne kadar güçlüsün." dedi.

"Sen bilirsin ihtiyar."

Bir Türk Fantastik Dünyaya Giderse...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin