Bir Türk Fantastik Dünyaya Giderse...

Bölüm 41

Altair, Hennor'un yanından ayrılır ayrılmaz, valilik binasına gitti. Kapıdaki görevliye kendisinin Kahraman Altair olduğunu vali müsaitse görüşmek istediğini söyledi. Görevli daha Altair'in cümlesini tamamlamasını beklemeden koşarak içeri girmişti bile. Kısa süre sonra da vali yardımcısıyla birlikte geri döndü.

"Kahraman Altair, efendim hoş geldiniz. Vali bey şuan krallıktan gelen bir kaç misafir ile ilgileniyor. Biraz beklerseniz sizinle ilgilenir."

Altair biraz şaşırmıştı. Valinin meşgul olması normaldi. Fakat krallıktan misafirler gelmesi biraz anormaldi. Üstelik daha her şey sakinleşmeden...

Altair bekleme odasına geçerken sordu. "Krallıktan mı? Kim gelmiş, önemli biri mi bari. Eğer öyleyse sonra da gelebilirim."

"Önemli biri efendim. Başbakanın oğlu geldi. Kendisi aynı zamanda rütbeli bir eğitmendir."

"Güçlü birinin daha şehirde olması insana güven veriyor."

"Aynen efendim."

Altair ve vali yardımcısı bekleme odasında bir süre bekledikten sonra içeri vali ve yanında 25li yaşlarda biri girdi.

Vali, Altair'i güler yüzle selamlayarak "Efendim size bahsettiğim, kahramanımız Altair bu."

"Selam adını bu aralar çok sık duyar oldum."

"Teşekkür vali bey. Abartıyorlar efendim. Benim insanları için çarpışan bir askerden farkım yok."

"Üstelik mütevazi de. Ben Lord Gustinyani Kofree."

"Bende Altair Money efendim."

Vali konuşmaya girerek "Evet Altair ne için gelmiştin?" dedi.

"Efendim. Tahıl sabotajından sonra bir şeyi fark ettim. Şehrin neredeyse tek geçim kaynağı tahıl tarlaları. Oysa ki civarımızda bir çok dağ var. Dağ demek maden demek dedim. Araştırdım ve bir tane terk edilmiş maden buldum. Sebebi içerisine bir canavarın musallat olmasıymış. Bende diyorum ki eğer canavarı yenersem orayı işletmeme izin verir misiniz? Oradan demir çıkarmak istiyorum. Böylelikle şehir ekonomimiz canlanmış olur. Tek tahıla bağlı kalmayız."

Vali heyecanlı bir sesle "Gerçekten bunu yapar mısın?! O kadar diğer ailelere söyledim hiç biri ilgilenmedi. Bunu yaparsa şehir sana bir kez daha minnettar olur."

"Bir de o konu var efendim. Bunu ilgi için yaptığım düşünülebilir. Bu yüzden gizli kalmasını istiyorum."

"Ama olur mu öyle şey!"

"Lütfen valim. Böylelikle samimiyetsiz saldırılara maruz kalmam."

"Peki!"

"İzninizle ben çıkayım. Lord Gustinyani sizinle de tanışmak bir onur."

Altair tam çıkarken Lord Gustinyani "Bekle! Bende geliyorum." dedi.

Vali ve vali yardımcısı panik içinde "Aman efendim! Olur mu hiç öyle birşey! Hiç güvenli değil."

"Neden güvenli olmasın! Kahraman Altair yanımda olacak zaten. Ayrıca bende fena sayılmam. Hahaha."

"Efendim lütfen gitmeyin."

"Bu konu tartışmaya kapandı vali bey!"

"Peki... Bari yanınıza bir grup asker verelim."

Altair lafa girerek "Siz bilirsiniz tabi valim. Fakat dikkat çekeriz. Bu da güvenlik zafiyeti yaratır."

"Hem kahraman hem de akıllı. Biz ikimiz gideriz." Daha sonra Altair'a dönerek "Peki ne zaman geri döneriz?" dedi.

"Gidiş geliş bir gün sürer efendim. En geç iki günde gelmiş oluruz efendim."