Bölüm 27

3.7K 447 74
                                    

Altair ve Catis, sonunda gözlem evine gitmişlerdi. Altair gözlem evini görünce kafa sallayarak "Füüüfüt(ıslık sesi). Bayağı sağlam mekanmış. Baya baya teleskop var." dedi.

Catis ise bir şeylerden huzursuz gibi bir sağ gidiyor, bir sola gidiyordu.

Altair, Catis'in yine bir şeyler isteyeceğini düşündüğü için hiç oralı olmadı ve etrafı incelemeye devam etti.

Catis hafif yüzü kızarmış bir şekilde "Angelina..." dedi.

Altair sabır çekerek duymamazlıktan geldi.

"Angelina sana bir şey söylemem gerek..."

Altair "Ya sabır!" diye mırıldanıyordu ve Catis'i duymamazlıktan geliyordu.

"Angelina!"

Altair ellerini açarak "Allahım sen mevzuyu biliyorsun." diye dua ettikten sonra konuyu değiştirmek için "Şimdi sen burada tam olarak ne yapıyorsun? Yani tam olarak işin ney?"

Bu soruyla birlikte Catis'in gerginliği artmıştı. "Bu gizli bir bilgi. Söyleyemem."

Altair göz ucuyla Catis'e baktı ve "Gizli mi? Kime göre? neye göre gizli?"

Catis yine çekinerek "Bu gözlem evi, krallığımız için büyük bir öneme sahip. Gizli bir bilgi. Sadece yüksek rütbeliler bu bilgiye sahip. O yüzden sana söyleyemem kusura bakma."

Altair önce bir kahkaha attı. Sonra "Krallığın için önemli. Bir de üstüne çok gizli... Uzayı inceleme ayağına yan gel yat. Bir de çok gizli diye kılıf bul. İyi tezgah ha. Fakat anadolu çocuğu yemez."

Catis anlamsız anlamsız Altair'a bakarak "Angelina ne diyorsun hiç bir şey anlamıyorum."

Altair sinirlenerek "Bak son kez söylüyorum. Benim adım Altair."

"Peki. Sana bir şey söylemem lazım."

"Evet, kaçınılmaz son. Yine ne isteyeceksin söyle."

"Şey..."

"Ney?"

"Nasıl söyleniyor bilemiyorum."

"Direk söyle. En iyisi hep budur."

"Ya... Ben..."

"Sen?"

"Imm..."

"Lan hamile kadının aşermesi gibi bir lafı diyemedin be! Ne diyeceksen de artık! Sanki kelime oynu oynuyoruz!"

Catis hamile lafını da duyunca iyice kızardı ve derin bir nefes aldı. Çok hızlı bir şekilde nefes almasan konuşmaya başladı. "Ben senle evlenemem. Sonuç öğrencimsin. Üstelik henüz evliliğe hazır da değilim. Ben gök bilimci olmak istiyorum. Tabi bu sen çirkinsin değil. Aslında yakışıklı sayılırsın. Fakat ben..." Cümlelerin sonu yokmuş gibi konuşmaya devam ediyordu. Altair bir kaç saniye bu ne diyor diye şaşkın şaşkın baka kaldı. Daha sonra tek kelime etmeden kapıya doğru yönelmeye başladı.

Catis, Altair'in gittiğini görünce konuşmasını durdurdu ve "Nereye?" dedi.

"Annem bana sünyancılarla konuşma dedi."

Catis bunun üstüne hiç yanından ayırmadığı, ufak çantasından küçük bir bıçak çıkarttı. Bıçağı önünde, iki eliyle sımsıkı tutmaya başladı. Korkudan rengi atmış bir şekilde, bıçak tutan elleri titreyerek "Nerede o?" dedi.

Altair bir kez daha şaşkın şaşkın baktı ve "Ya über bir salaksın ya da profesyonel bir tiyatro oyuncususun." dedi.

Catis yine boş gözlerle Altair'a bakınca "Ben yarın gelirim." diyerek gözlem evinden ayrıldı.

Bir Türk Fantastik Dünyaya Giderse...Where stories live. Discover now