Bölüm 22

3.6K 471 110
                                    

Altair canavarlarının gitmesiyle beraber iki tane birbirine yakın ağaçlara hamağı bağladı. Hamağa uzanarak yıldızları seyretmeye başladı. Eski anıları aklına geliyordu. "Şehrin ışıltısından, yoğunluğundan, koşuşturmasından gökyüzüne bakmayalı, yıldızları seyretmeyeli ne kadar olmuş, şimdi  fark ediyorum. Acaba dünyaya ne oldu? Buraya nasıl geldim? Benim gibi başkaları da var mı acaba?"

[Çalı kıpırdama ses](Bu tarz ses efektlerini bilenler varsa yorumlara yazarlarsa sevinirim.)

Altair göz ucuyla sesin geldiği çalıya baktı. "Geldiniz mi?"

Çalıların arasından yedi tane irili ufaklı kişi çıktı. Bunlardan üçü kız, dördü erkekti. En önde duran iri yapılı erkek grubun lideriydi. Kıyafetlerine bakıldığında direk kenar mahallenin haydut tiplerinden oldukları anlaşılıyordu. 

Zayıf ve kısa boylu biri iri yapılı adama seslenerek "Kişkişkişkiş. Reis yalnız gezen bir çocuk gibi duruyor bu."

Altair hamağından inerek "Hayırdır gençler birine mi baktınız?" dedi.

Kızlardan biri Altair'in kitabını göstererek "Reis çocuk galiba bir eğitmen." dedi.

"Kişkişkişkiş. Bize genç diyor. Kişkişkişkiş."

İri yapılı adam Altair ile göz teması kurarak "Bu yaştaki eğitmenlerden bir halt olmaz. Baksana canavarı ortada yok. Korkup kaçmıştır kesin. Sen de sakin ol Yetek. Çocuk, şimdi bize parasını verecek, bizde onu öldürmemiş olacağız."

"Haklısın Reis. Kişkişkiş. Hey! Çocuk sökül paraları."

Altair umarsız bir tavırla "Öncelikle bir şey söylemek istiyorum." dedi.

İri yapılı adam pis pis gülerek "Söyle çocuk." dedi.

"Öncelikle şu Yetek mi ne? O gülmesin ya tavuk kişelermiş gibi gülüyor. Yavrum evladım, evlat olsan sevilmesin. Seni tanrı görse, sen gülme diye dünyadan mutluluğu çeker alır. Hiç mi insanları düşünmüyorsun? Zavallı reisine ve arkadaşlarına hiç mi acımıyorsun? Yapma. Gülme yavrum. Gülmek istediğinde bir ağacın kavuğuna kafanı sok orada gül. Yazık... İnsanlığa yazık."

Altair'in bu konuşması arkadaki kızların ve bir oğlanın gülmesine sebep olmuştu. Bunun üstüne Altair "Bak bunlar insan gibi gülüyor. Yapma Yetek. Arada, bir kilometre civarında yaşayan canlı olmayan yerlere git. Orada gülme alıştırması yap. Yoksa böyle hayat gitmez."

Yetek son derece sinirlenmişti. "Reis bırak şunun icabına bakayım."

İri yapılı adam da "Çocuk bu kadar zırvalık yeter. Paralarını bize ver." dedi.

Altair hiç bir yüz ifadesi takınmadan "Son kez bir şey daha sorabilir miyim? Ben bugün soyduğunuz ilk kişi miyim?"

"Kişkişkiş. Hayır iki saat önce de senin gibi bir kızı soyduk. Hatta tutsak olarak aldık. Reisin akşam yemeği. Kişkişkiş."

"Ama Yetek! Hani anlaşmıştık. Sen gülmeyecektin. Bak normalde para vermem. Fakat sen gerçekten bir daha gülmezsen üç bakır... Yok o çok olur. Bir bakır veririm sana. Fakat gülmek yok."

İri yapılı adam bir kaç adım Altair'a yaklaştı ve "Bir p*çe göre fazla özgüvenlisin." dedi.

Altair pis pis sırıtarak "Normalde sizde para olmadığını düşünerek gitmenize izin verirdim. Fakat birini soyduğunuz için paranız var demektir. Bu da buradan gitmenizi imkansız kılıyor." dedikten sonra Altair'in sağ ve sol arkasından iki tane ağızları kanlı iki dev kurt çıktı. Karanlığın içinden çıkan bu iki dev kurdu gören grup korkudan hareket edemez haline gelmişti.

Bir Türk Fantastik Dünyaya Giderse...Where stories live. Discover now