Hovarda ✔ Raflarda

~15~

Birbirlerine şaşkın şaşkın bakmaları Vedat'ın gözlerinden kaçmadı. Omzuyla Mert Ayaz'a bir omuz çaktı. Başını Mert Ayaz'ın kulağına eğip,  fısıldadı.

"Ne güzel bir tevafuk böyle!  Yenge hanım da buradaymış"

"Ya  öyle "

"Alay etme oğlum,  kaç kez yan yana geldiniz?   Bizim söz size yaradı "

' Daha dün gece beraberdik ' demek isterdi Mert  Ayaz , lâkin telefonunun titremesi ile vaz geçti.
Ağır bir şekilde çıkardı telefonunu, bir kaç adım mesafede ki karısındandı mesaj.

"Ne işin var burda?"

Güldü okuduğu cümleler ile. Başını kaldırıp, öfkeli gözlerle kendisine bakan kadına baktı Mert Ayaz.

"Seni özledim, dayanamadım geldim!"

Kızı öfkeden çıldırtmasına ramak kalmıştı. " Kes alay etmeyi!  Ne işin var burada?"

"Söyledim ya özledim, hasretine dayanamadım  ve geldim işte! "

"Bak sen ! Alay etmekten başka birşey bilemez misin sen?"

Göz kırptı Elif'e , " Ah siz kadınlar iltifat istersiniz,  biz erkekler de iltifat ederiz lâkin naz etmekten de geri kalmazsınız. Yahu nasıl yaranalım size daha? "

" İyi dedin ! Siz erkekler kadınlara hiç bir vakit yaranamazsınız ! Zira fazlaca odunsunuz!"

Mert Ayaz etrafını kolaçan edip, yine bir mesaj yazdı,  " Çok ayıp karıcım ! İnsan kocasına odun der mi? Senin odun dediğin bu adamın öyle ince planları var ki şaşıp kalırsın , demedi deme! "

Yine üstü kapalı tehtid etmişti Mert Ayaz. Elif'in okudukça kanı çekildi adeta! Adam sülük gibi yapışmış,  bırakmak nedir bilmiyordu!
Yasemin'in koluna dokunması ile aceleyle telefonunu kapattı.

"İyi misin canım? Kötü bir haber mi aldın? "

Elif'in telefonda biriyle iletişim halinde olduğunu görmüştü lâkin ne olduğunu çözemedi Yasemin. Öyle ki Bahçeye indiklerinde beri kızın halindeki gözle görülür değişim endişelendirmeye  yetmişti.

Elindeki telefonu aceleci bir hareketle çantasına koydu Elif. Zoraki yüzüne kondurduğu gülümsemesi ile arkadaşına baktı.
"Pek mühim birşey yok canım bir arkadaş kaza geçirmiş "

"Tanıyor muyum ?"

Panikledi Elif, " Yok canım tanımazsın"

Yasemin'in yengesi kızların yanına yaklaştı. Elinde ki söz tepsisini Elif'e uzattı. " Canım vakit geldi. Sen yüzük tepsisini tut,yüzükler takılacak "

İşin en zor kısmı Mert Ayaz ile yan yana gelmekti Elif için. ..
İstemeye istemeye yüzük tepsisini aldı eline. Yasamin ve yengesi Fidan'ın peşlerine takıldı.

Yasemin ve Vedat yan yana geçtiler. Mert Ayaz da Vedat'ın diğer yanına geçti. Konuklar gençlerin etrafında bir çember oluşturmuştu. Heyecan ve büyük bir dikkatle iki genci izliyorlardı.
Vedat'ın dedesi Orhan Dede  yaklaştı gençlere. İki ailenin de en büyüğüydü. Elif'te Orhan Dede'nin yanında yer aldı. Karşısındaki adama bakmamaya çalışıyor,  adeta kendisiyle mücadele ediyordu!

"Efendim iki genç bu kutsal yolda yürümek için bir adım atmışlar. Biz büyükleri olarak da onrada destek olmak düşer. Rabbim iki cihanda da onlara sadetlerin en büyüğünü versin. Yuvalarından mutluluk hiç eksilmesin. Gülen yüzleri hiç solmasın(Amin) " dedi. Diğer konuklar da hep bitlikte duaya iştirak ettiler . Orhan Dede,  Elif'in uzattığı tepsiden kırmızı kurdele ile tutrurulmuş yüzükleri aldı ve gençlerin parmaklarına taktı.