~34~

18.8K 1K 219
                                    

Kalbi sevinçten çığlık çığlığa bağırırken, mantığı bunu kabul etmiyordu. Utku'ya ne kadar güvnebilirdi ki , 'hiç güvenilmez 'dedi bir ses, içi ürperdi. Oysa ne çok isterdi hislerinin karşılığı olan adama güvenmeyi....

Ellerini masadan çekti, kucağında birleştirdi. Utku ondan bir cevap bekliyordu. Cevabı zaten belliydi beklemeye gerek görmedi.
Başını öte yana çevirip, gözleri ta uzakları delip geçerken verdi cevabını;

"Biz ....."dedi devamını getirmek zor oldu Naciye için. Boğazında bir yumru, " Evlenemeyiz! " deyiverdi.

Utku bekliyordu böyle bir cevap hiç bozuntuya vermedi bu yüzden. Gözleri kızın gözlerinden bir milim çekmedi.

" Niye kardeş miyiz Naciye? "

O an başını çevirdi, yine çakıştı gözleri bir biriyle. Yüreği bir hoş oldu. Neydi bu haller? 

" Olmaz, bizden bir bütün niye anlamıyorsun ! Sen hovarda ben iyi aile kızı hiç olur mu bizden? Şöyle düşün , güzel bir kumaş hayal et. O kumaşın tam ortasında farklı bir yama hayal et.
Yakıştı o kumaşa, o yama ? Farklıyız işte anla beni ! "

Naciye'nin tane tane konuşmasını sabırla dinledi Utku. O da biliyordu farklı olduklarını ama bu engel değildi ki Naciye'ye olan sevdasına.

"Naciye sen yeter ki beni kabul et! Vallahi senin için değişirim sen nasıl istiyorsan öyle yaşantımı rayına oturturum yeter ki beni reddetme. "Bak" dedi kalbinin üzerine elini koyup "Tam burası cayır cayır yanıyor senin sevdan ile..."

Hiç böyle bir şey ummuyordu Utku'dan! Adam kara sevdaya tutulmuş da bilen gören yokmuş meğer!

Bir süre parmakları ile oyalandı Utku'ya anlatamazdı ki, onun nasıl bir eş istediğini. Yüzü alev alev yanmaya başladı. Normal miydi ? bir kızın gönlünün seçtiği  ile gizlice buluşunca,  yanaklarının yanması. Ona göre normal değildi. Bu heyecandan ve utançtan boğulacakmış gibi hissetti. Önunde ki meyve suyunu kafasına dikti,  yeterli değildi. Hala dili damağına yapışmış, günlerce susuz kalmış gibi hissediyordu!
Utku gözlerini milim ayırmadan Naciye'nin garip hareketlerini izledi bir süre.

"Su alabilir miyim?"

Beklediği cevap bu değildi. 'Yine de olsun sesini duydum, bu da yeter ' diye düşündü. Elini kaldırıp garsondan su istedi.
Tekrar Naciye'ye dönüp  , kızın iyi görünmediğine kanaat getirdi. O da biliyordu damdan düşer gibi evlilik teklifi yapılmayacağını, amma her Allah'ın günü Naciye ile çay bahçelerinde oturmuyordu ki.

Naciye gelen sudan bir kaç yudum aldı,  masadan çantasını alıp ayaklandı,  Utku kaşları çatık bir şekilde sevdiğine baktı. Bir cevap dahi almadan kız gidiyordu. O da ayağa kalktı.

" Naciye cevap vermedin?"

"Cevabım belli neyin ısrarı bu?

"Naciye ben çok ciddiyim. Gönül dalgası değilsin. Sensiz günüm de gecem de çok karanlık ! Bana bir fırsat ver  ne olur? "

Naciye'nin kararsız sessizliğini,  çalan telefonu böldü. Ağır hareketlerle çantasını açıp telefonunu çıkarttı. Utku merakla Naciye'nin telefon konuşmasının sonlanmasını bekliyordu. Her kimle konuşuyorsa merak etmişti. ..

Hovarda  ✔   RaflardaWhere stories live. Discover now