~39~

15.8K 872 124
                                    


Sekiz yıl sonra. ..

Bahçenin demir kapısı hafif gıcırtı ile açılınca elinde ki çapayı yere bıraktı Elif.
Elindeki eldivenleri de çıkartıp, demir kapıdan içeri geçen, hayatının rengarenk olmasında katkısı büyük olan adama baktı.
Yıllar gecsede adam sevdasında hiç bir şeyini kaybetmemişti ...

İki elinden tutan yavrucaklar peki ? Onlar bile zamana ayak uydurmuşlardı.
Eli kendini belli eden karnında, onlara doğru bir iki adım attı.
Çocuklar annelerinin yüzünde ki gülümseme ile birazda yüz bulup, koştular Elif'e doğru.
Doğacak olan kardeşlerini kıskanandıkları için, yeni hazırlanan bebek odasını boyayıp Elif'i çok üzmüşlerdi .
Elif'e göre çocuklar çok haklıydılar, zira ağırlaşan hamileliğinden dolayı; birazda yeni bebek odasının telaşesinden çocuklara pek fazla ilgi gösterememişti ....

Bir şekilde hata yaptıklarını kabul ettirmek nedeniyle ikizlere küsmüş bir gün boyunca konuşulmuşmamıştı.
Mert Ayaz, çocukların üzgün ve pişman hallerine dayanamamış ve onları Utku Amca'larına götürmüştü.
Alparslan ve Aslıhan ile oynamışlar, canları sıkılınca da Mert Ayaz onları geri getirmişti.

"Annem? "

Elif ,kırgın bir şekilde Hafza'ya baktı,  "Söyle canım " buruk bir şekildeydi bakışları.

Hamza, Hafza'nın yarım bıraktığı soruyu tamamladı,  "Anne bize dargınlığın ne zaman bitecek?"

"Anne bizi affet, söz bir daha seni hiç üzmeyeceğiz ?"

Elif kollarını iki yana açıp, ikizlerine sarıldı. Gözlerinden pıtır pıtır yaşlar süzülürken Mert Ayaz tutamadı kendini,  " Elif'im canım yapma böyle çocukların önünde,  hem bebeğimizi de kötü etkiliyorsun !"

Buğulu buğulu baktı kocasina,  "Elimde değil, ne bunlara kızabiliyorum ne de yaptıklarını görmezden gelebiliyorum ..."

"Ama anneleri, bana söz verdiler. Senin gönlünü edip, bir daha kardeşlerini kıskanmayacaklar. Birde senden bir ricamız var bugünü annenler de geçir sana süpriz hazırlamak istiyorlar,  ne diyorsun?

Ah ne diyebilirdi ki, yaramaz ikizler planını bile yapmışlardı.

"Tamam giderim  de, bugün ayaklarım çok ağrıyor. Sen beni bırakırsın değil mi?"

Mert Ayaz büyük bir telaşa kapıldı hemen,  " Canım ciddi birşeyin yok değil mi?

İki çocukta anne ve babalarının konuşmalarını dinliyorlardı. Pek birşey anlayamasalarda.

"Yok canım, gerçekten bir şeyim yok. Zaten doktorda söylemişti ya, bu dönemde ayak ağrıları artarmış "

"Boş ver doktoru,  hazırlan hastahaneye gidiyoruz! "

" Mert gerek yok , ben kendimi iyi hissediyorum. Ayaklarım ağrıyor diye hemen doğum yapmayacağım, merak etme!"

"Olmaz Elif'im , inat etme bir gidelim içimiz rahat olsun "

Mecbur kabul etmek zorunda kaldı, gitmek istemese de Mert Ayaz onu kucağına alır, yine o hastahaneye götürürdü.

"Tamam gidelim, ama dönüşte annemlere beni bırak.  Çocukların hevesleri kırılmasın,  sabah gelir alırsın beni annemlerden?"

" İyi , tamam" deyip Elif'i onayladı.

Elif kendisi için bir kaç parça eşya almak için yukarı odalarına çıkarken, Mert Ayaz'da annesi Rüveyda Hanım'ı  tembihlemek için,  mutfağa geçti.

Hovarda  ✔   RaflardaWhere stories live. Discover now