~16~

19.8K 1.2K 46
                                    

Kaymakam Bey anlamaya çalışırcasına gözlerini dahi kırpmadan baktı Mert Ayaz'ın gözlerine.

" Neyi sen planladın ?"

Zor bir itiraftı Mert Ayaz için. Suçlu bir çocuk gibi bakışlarını kaçırttı , kaymakam beyin delici bakışlarından.
" Evli olmamızı "

Acaba kızı bu planın neresindeydi? Düşünceli bir şekilde baktı uzaklara.
"Tek başına  mı  ?"

Kaymakam bey zaten öğrenmişti,  detayları da saklama gereği görmedi Mert Ayaz.

"Evet tek başıma . Elif'in bu olayda hiç bir suçu  yok onu ben zorladım . Evlenmek zorunda bıraktım.  "

Zavallı adam neler duymuştu öyle?  Kızının bir suçu yokmuş,  eee .... öyleyse ne demeye böyle çetrefilli bir işe kalkmıştı genç adam ?
Olduğu yerde bir iki sendeledi , kasırga önünde köklerinden sökülmüş  koca bir  çınara benziyordu Kaymakam bey. Mert Ayaz, ayakta bunları kaldıramayacağını düşünüp ilerdeki banklardan birine oturtturdu Ekrem Bey'i .

Kaymakam bey  avını yakalamak isteyen bir şahin gibi gözlerini dikmiş  Mert Ayaz 'ın söyleyeceklerini pür dikkat dinliyordu.

Mert Ayaz, ta annesinin Elif 'i ne kadar çok istediğinden başlayıp, Elif'in Mert Ayaz 'ı takip edip o esnada yaşanan yanlış anlama sonucu  adını  'Hovarda'  koymasına ,  mahalleli arasında neredeyse linç edileceğine kadar anlattı.

Kaymakam bey sessizliğini bozmayınca kaldığı yerden devam etti. Hastahane odasından Elif 'i alıp yıldırım nikahıyla evlendiklerini hatta dün Elif'in gelip boşanmak istediğine kadar anlattı.

"Benim niyetim ciddi. Kızınız boşanmak istiyor lâkin ben istemiyorum. "

O ana kadar konuşmayan Ekrem Bey gözlerini uzaklara dikti,  vakur bir şekilde sözleri tane tane döküldü dudaklarından.

"Olan olmuş artık. "

Bu olumlu muydu yoksa olumsuz muydu ? Anlayamadı Mert Ayaz .

"Anlamadım Ekrem bey ? "

Ekrem Bey yanında oturmuş şaşkınlık içinde ondan cevap bekleyen genç adamın gözlerinin ta derinliklerine baktı. Bu bakışlar Mert Ayaz'ı yerin yedi kat dibine sokuyordu adeta!

"Anlamayacak birşey yok. Bu evlilik devam edecek."

Ne diyordu kaymakam bey? Kızına zorla nikâh kıydığını anlatmıştı,  adam evliliklerinin devam edeceğini söylüyordu! 

"Şaşkınlığımı maruz görün. Gercekten anlamakta zorluk çekiyorum. Şimdi siz bana kızmadınız mı ? "

Adam hafifçe güldü. Kızmak mı? Elbet kızdığı yerler vardı lâkin bu yaşananların sebebi kızının şımarık ve bencil tutumu değil miydi zaten?

"  Atalarımız,  'Dinsizin hakkından imansız gelir' derler. Bu zamana kadar kızımın arkasını ben topladım bundan sonrada artık sen toplarsın. Elif'i en  iyi şekilde yetiştirmek için çok çabalarık, görüyorum ki bu konuda çok yetersiz kaldık. Rahmetli anam,  ' Bir kız ilk önce baba evinde, sonra mektepte , en sonra da koca evinde eğitilir  ' derdi. 
Kızma konusuna gelince elbet kızdım. Lâkin senden âlâ  damat mı olur bana? "

Böyle bir konuşma beklememişti Mert Ayaz!  Adamın kızına gizli kapaklı sen gel nikah bas, adam en olumlu cümleyi kurup  'evliliğiniz devam edecek ' desin olacak iş değildi!

Kalkmalarına yakın, kaymakam bey elini Mert Ayaz 'ın omzuna koydu, babacan bir şekilde iki kez vurdu.

"Ben kızımın her daim arkasında oldum. Bu olanlarda da desteğimi esirgemeyeceğim teliyle duvağıyla benim evimden gelin olup çıkacak. "

Hovarda  ✔   RaflardaWhere stories live. Discover now