~17~

19.3K 1.3K 56
                                    

Düğün Elif için işkence gibiydi. Bitmesi için adeta saatleri saydı.
Tebrik edenler, boynuna sarılanlar ve mutluluk dileyenlere karşı, kendisini vitrinde duran cansız mankenler gibi hissetti.
Sanki yabancı birinin düğününü izliyormuş gibiydi Elif.

"Tebrik ederim canım "

Kaldırdı başını Yasemin buruk bir şekilde kendisine bakıyordu. Üç gün önce Yasemin'in sağdıcı iken ,bugün onun düğünüydü.
Belli belirsiz,  Teşekkür ederim " dedi. Yasemin kırgın ve biraz da dargın yaklaştı Elif'e sardı kollarını boynuna.
" Bana anlatabilirdin Elif. "

"Anlatamazdım Yasemin , ben bu yaşananları aileme dahi anlatamadım"

Çözdü kollarını, Elif'in boynundan Yasemin. " Mutlu ol Elif,  her daim mutlu ol canım " deyip kalabalığın arasına karıştı .

Burukça arkadaşının arkasından bir süre baktı Elif. Çok kötü hissetti bir an. Alay ettiği,  küçük düşürdüğü adamla evli olduğunu cümle alem duymuştu!
Düğüne gelenler dikkatli bir şekilde onu izlemeleri,  utanmasına sebep oldu.

" Üzülme! Birgün konuşurlar, iki gün konuşurlar, sonra susarlar "
Naciye yanında durmuş, teselli vermeye çalışıyordu.

'Öyle kolay olsaydı Mert Ayaz peşimi bırakırdı!'diye düşündü Elif.

"Mert ağabeyim esasında çok iyi biri. Tanıdıkça anlarsın. Herkesi sığdıracak kadar büyük bir kalbi var "

Bakışları  pistte onun yaşlarında üç gençle oynayan Mert Ayaz'a kaydı. Adam hissetmiş gibi bir anda Elif'in gözlerine baktı. Hemencecik utançla başını masaya eğdi Elif.

Düğün sonrası Elif'i, Rüveyda Hanımın evine getirdiler . Hüzünlüydü,yüreğinde anlayamadığı bir duygu habire ağlamasına neden oluyordu.
Danteller ve yeni mobilyalar ile döşenmiş bir odaya getirdiler, bıraktılar kızcağızı.
Bir süre odanın içini inceledi. Bembeyaz mobilyalar , mor renginin hakim olduğu fon perde ve yatak örtüsü,  kırık beyaz püsküllü bir halı. ..
Güzel bir seçimdi. Elif seçmiş olsaydı eşyaları, kendisi de bunlardan farklı bir şey seçmeyeceğine emindi en azından. Lâkin çeyiz seçme günü inat edip gitmemekte diretmişti....

Ayakta durmaktan ayakları ağrıdı. Geçti yatağın bir köşesine oturdu . Oturmuş olduğu çift kişilik yatağın kenarında elleri yumuşacık yatağı parçalayakmış gibi olabildiğince ellerinin içinde sıktı. Niyeydi bu anlamsız inat hâlâ anlamış değildi?

Olmuyordu korkularının önüne geçemiyordu. Avuçlarının içinde sıktığı yatak örtüsü de rahatlatamamıştı Elif'i. Bir de yetmezmiş gibi mahallenin çok bilmiş yengeleri adet üzerine gelmişler gerdek gecesine dair detayları uzun uzadıya anlatıp korkularının üzerine tuz biber eklemişlerdi!
Neredeyse,  "Dofolun gidin edepdizler!  " dememek için direnmiş onlarsa daha da bir derinlere inmişlerdi.  Neymiş efendim, ' damat bey odaya girince edalı işveli ayağa kalkıp damadı kendi elleriyle soyacakmış!'
Etine dolgun olan kırmızı yanaklı yengelerden birisi dayanamış bir kahkaha salıp;

" Kız gelin sakın ha soy dediysek muz soyar gibi değil ha! Ecik ağırdan al işini, yavaş yavaş hemi anam hemi gülüm  " demiş yanağından birde makas almıştı.

Bir de dantelli gecelikler vardı ki sormayın tam bir cinayet sebebiydi ...

Bunları da damadı soyduktan sonra kendi de ağır ağır damadın karşısında soyunduktan sonra damat isterse giyecekmiş vay anasını sayın seyirciler diyesi vardı. ..

Tabi bunun  çok öncesinde abdest alıp iki rekat namaz kılacaklar bu duydukları namazdan sonra yapılması gereken seylermiş !

Ah birde bembeyemaz çarşaf vardı ki oda zifaf çarşafı imiş. Neler vardı bu  kadınlarda daha bilmediği neler !

Hovarda  ✔   RaflardaWhere stories live. Discover now