~18~

20.2K 1.3K 62
                                    


"Ne yani birlikte olmayacak mısın benimle ?"

Şaşırdı Mert Ayaz. Hem istemiyor, teşekkür edeceği yerde, inatla birlikte olup olmayacaklarını soruyordu Elif !  Bir adım yaklaşıp tam önünde durdu Elif'in.  " İstemiyorsun ! Bende kararında seni özgür kıldım. Ama unutma bu evlilik günü gelince gerçek bir evlilik olacak! Sen alışana kadar bir süre evcilik oynayabiliriz lâkin bir süre "

Minnet duydu Elif,  kim bilir belki de sandığı kadar kötü biri değildi Mert Ayaz. Hem hangi erkek koynunda ki nikahlı karısına böyle imtiyaz tanırdı ki! Naciye haklı olmalı, diye düşündü Elif.

"Teşekkür ederim" yüzünde gülümsemesi yayılırken, ilk defa çekinmeden kocasının gözlerine baktı.

"Ben senin istediğini gerçekleştirdim. Lâkin benim de senden bir isteğim olacak "

" Söyle ne istiyorsun? "

" Hergün kıyafetlerim ütülü olacak,  sabah namazından sonra kahvaltı hazır olacak "

Şaşkınlık ile gözleri iri iri açıldı Elif'in. Başka bir arzun? "

"Söyledim ya her evli çift gibi birbirinizi tamamlayacağız. "

"Ben ütü yapmayı bilmem, daha önce de hiç yemek yapmadım "

Omuz büktü Mert Ayaz,  "Artık yapabildiğin kadar napalım "

" Benden istediklerin senin haklarını savunur, ya benim isteklerim?"

Merakla baktı karısının yüzüne,"Söyle neymiş senin isteklerin? "

" Beni kısıtlamaktan vaz geçeceksin ! Giydiğime ve arkadaşlarım ile görüşmeme karışmayacaksın bu iki, her ay kuaför masraflarımı karşılayacaksın bu da üç! "

Çarpık bir gülümseme sundu Mert Ayaz,  "Ben listeyi uzatırsın diyordum, sen yine kısa tuttun "

Sinirlendi Elif, her cümlesinde alay kokan bir adamdan ihtiyaçlarını ve isteklerini onaylamasını istemek ile hata yaptığını düşündü. " Her evli çiftin olağan konularını konuşmak bile sende eğreti durdu. Bırak ya seninle düzgün iki laf konuşulmaz! " deyip Mert Ayaz'ın yanından geçmeye yeltenmişti ki, Mert Ayaz tutu elinden kendine doğru çekince,  dudakları Mert Ayaz'ın dudakları ile temas etti.
Utanç ve şaşkınlıkla baktı karşısında sarsılmaz bir dağ gibi duran adamın yüzüne.

"Ben konuşmamı bitirmedim karıcım! "

Hırsla kolunu çekti, kurtarmaya çalıştı, kartal  pençesi gibi sımsıkı tutan ellerden Elif. " Bırak bileğimi ! "

Onaylamaz bir şekilde başını sağa sola salladı Mert Ayaz. " Hırçın güvercinim, ben seni sabırla dinledim lâkin sen inat edip beni dinlemek istemiyorsun!"

"Tamam "dedi Elif sakin bir tonda,  "Konuş dinliyorum "

" Kuaför masrafına tamam lâkin iki maddeye cevabım red"

"Ne demek red,senin beni kısıtlamana razı gelmemi beklemiyorsun her halde! "

" Usturuplu giyinirsen neden karışayım? Arkadaşların eğer gerçekten senin için iyiyse gerçekten, ona da karışmam. Amma , eğer benim düşündüğüm gibiyseler katiyyen müsade etmem!"

Anlamaz bir şekilde kocasına baktı Elif, " Bilmece gibi konuşma,  söylediklerinden hiç birşey anlamıyorum "

" Zamanı gelince anlarsın. " deyip yatağın etrafını dolaştı. " Hadi yat, sabah yengeler gelecekler "

Hırsla ayağını yere vurdu Elif,  "Canı cehenneme o yengelerin !"

Bıkkınlıkla  yattığı yataktan doğruldu Mert Ayaz. " Yavaşşşş... ..yavaşşşş!  Burada kafana göre bağıramazsın ! Gelin kısmı az konuşur,  bilmez misin? "

Hovarda  ✔   RaflardaWhere stories live. Discover now