(10) Kaçarsan Cezalandırılırsın.

334K 13.8K 11.2K
                                    

Hiçbir zaman iyi kalpli ve merhametli biri olduğumu düşünmedim. Beni bu hale yaşadıklarım getirdi deyip bir korkak gibi o bahanenin arkasına sığınacak biri değildim. Ancak ben böyle doğdum da diyemem çünkü kimse kötü olarak doğmazdı. Aslında yaşadığımız her şey bizim karakterimizin bir parçası olurdu. Güçlü insanlar tüm yaşadıklarına rağmen kalplerindeki iyiliği korur ve ne olursa olsun kalplerinde leke barındırmazdı. Benim gibi sefil durumda olanlar ise yaşadığı her trajediyle kendinden bir parçayı geride bırakırdı. Ben iyi biri olamazdım çünkü hiç olmadım. Ben on dokuz yaşıma kadar kendi savaşımı vererek tek başıma yaşamayı başarmışken iyilik bana çok uzaktı.

Kötü müydüm? Olmam gerektiği kadar. Bencil miydim? Herkes kadar. Geveze ve boşboğaz mıydım? Beni susturmaya çalışan herkese inat daha fazla. İnsanların zaaflarıyla alay eden karaktersiz biri miydim? Kimseye güvenmemeyi öğrenip, ana rahminde zehirlendiğim için olmam gerektiği kadar karaktersizim. Evet, bu beni bencil ve karaktersiz yapıyorsa öyleydim. Peki, bunu durduracak mıydım? Asla! Yankı olmaya karar verdiğimde savunmasız Sedef’i geride bırakmıştım. Yankı, yağmurlu bir gecede karanlık bir adam yüzünden Sedef’i gömerek ortaya çıkan benliğimdi. Hayatta kalmak istiyorsam Yankı olmaya devam etmeliydim.

Sedef’in ortaya çıktığı zamanlar da oluyordu. Mesela hapishanede, Ilgaz’ın yanında hiç Yankı olmamıştım. Onun yanında mutlu ve savunmasız Sedef vardı çünkü Sedef onu, yani Ilgaz’ı seviyordu. Onu ablam gibi gördüğüm için orada kalp kırmaktan korkuyordum. Bana zarar veren insanlara bile boyun eğdiğim oluyordu çünkü Ilgaz, cezamın uzamaması için hiçbir olaya karışmamı istemiyordu. O yüzden on sekiz yaşımdayken gece tuvalette şiddet gördüğümde gardiyanlara tek kelime etmemiştim. Eğer onların isimlerini verseydim kafayı bana takacaklardı ve benimle daha fazla uğraşırlarsa Ilgaz üzülecekti. İşte, sevgi bu yüzden tehlikeliydi çünkü değer verdiğin birinin üzülmemesi için her şeyi yapıyordun.

Ve ben peşimde bir katil varken buradaki kimseye yakın olamazdım. Hepsinden nefret ediyordum. Onların da benden nefret etmeleri aslında işime geliyordu. Bağlanmazsam sadece kendimi düşünecek kadar bencil biri olmaya devam eder ve zamanı geldiğinde hepsini ateşe atarak kendimi o ateşten çıkarabilirdim. Hoş, onlara bağlanmak gibi bir ihtimal söz konusu bile değildi çünkü hepsi, onları kolayca gözden çıkarabilmem için kendilerinden nefret ettirmişlerdi.

Şimdi bir asansörün içinde sıkışıp kaldığım adam benden nefret ediyordu ve ben onunla burada yalnızdım. Sürekli beni azarlayan biriyle aynı asansörün içinde kalmaktan daha kötü bir şey olamazdı. Neyse ki her yer karanlık olduğu için kendisini göremiyordum fakat bu sinir bozucu sesini duyduğum gerçeğini değiştirmiyordu. “Lezbiyen olduğunu sana düşündüren nedir?” Gerçekten bu tatsız konuyu konuşmak istediğimden emin değildim.

Sesi benden birkaç adım uzaktan geliyordu. “Erkekler ilgimi çekmiyor, hiç çekmedi.” Birileri bizi buradan çıkarana kadar bir şekilde bu işkenceye dayanacaktım.

“Peki, kadınlar ilgini çekiyor mu?” Onu göremiyor olabilirdim ama buz gibi sesi burada bile üşümeme neden oluyordu.
Sırtımı dayadığım duvardan kayarak yere oturdum. “Emin değilim.” Sonuçta daha önce böyle bir şeyi hiç düşünmemiştim.

Duyduğum hışırtılarla onun da oturduğunu anladım. Ayaklarını uzatmış olmalı ki benim ayağıma değince dizlerimi hızla karnıma çektim. Tam karşıma oturmak zorunda mıydı? “Bunu anlamak çok kolay.” Bir süre duraksadı. “Bir kadına herhangi bir ilgi ya da arzu duydun mu? Gözlerini kapat ve bir kadını öptüğünü düşün.” Biliyordum, saçma bir öneriydi ama bunu gerçekten yaptım.

Karanlığın içinde gözlerimi kapatarak tanıdığım hemcinslerimi öptüğümü düşününce midem bulandı ve aceleyle gözlerimi açtım. Hayır, ben kesinlikle kadınlardan o şekilde hoşlanmıyordum. Bunu anlamam için gözlerimi kapattığım o bir saniye yetti. Sonuç olarak her iki cins de cinsellik açısından bana itici geliyordu. “Sonuç?” Sesi biraz meraklı çıkıyordu ve ona tam gerçeği söyleyecektim ki aklıma gelen sinsilikle sırıttım.

YARALASAR(Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin