(49) Kırgınım Sana Ve Birçok Şeye

91.9K 6.8K 6.4K
                                    

Geride bıraktığım haftalarda hedeflerim ve amaçlarım olmuştu. Hedeflerim herkesten kaçıp güvenli bir yerde yaşamaktı. Hiç okula gitmemiştim ki ben, yani okuyup bir meslek sahibi olmam çok zordu bu saatten sonra. O yüzden bana sunulan tek mesleği yaparak teşkilatın bir parçası olacaktım. Kendime ev almak için yeterli parayı biriktirene kadar buna mecburdum. Artık insanların hoyrat elleri arasında can vermek istemediğim için bunu yapmaya mecburdum. Varsın kimse tutmasın elimi, ben bu işin hakkını vererek kendimi ayağa kaldıracağım. 

Yaralasar olmak herkesin harcı değildi, o yüzden bana düşen pes etmeden dimdik ayakta durmaktı. Ne gönül yarası ne de bedenime aldığım sayısız yara yıkmadıysa beni, o zaman hepsini yıkmak boynumun bitmeyen borcuydu. Bir de amaçlarım vardı yeni edindiğim, yaralı kalbime verdiğim sözlerim vardı. Öldürdü ya bu adam beni, ben de öldüreceğim onu. Böyle bir kurşun sıkarak değil. Hayır, bu fazla kolay olurdu. Ben onu yaşarken diri diri öldürmenin peşindeydim. 

Böyle küsüp araya mesafe koyarak değildi, bu fazla çocukça olurdu. Ben gülecektim ona, tüm gülüşlerim sahte ve önceden çalışılmış olacaktı. Ben konuşacaktım onunla, tüm kelimelerim herhangi birine söylenir gibi çıkacaktı. Onunla aynı yerlerde de duracaktım, her bir hareketim mesafeli ve sahte olacaktı. Asla kızmayacaktım, öfkelenip nefretimi kusmayacaktım çünkü o, bunu bekleyecekti. Bir şeyleri telafi etmek için yaralarımı haykırmamı bekleyecekti lakin ona bu şansı vermeyecektim. 

Ben hiçbir şey olmamış gibi davrandıkça daha da çıldıracaktı. Bir insanı çileden çıkaran en büyük etken tepkisizliktir. Ona karşı o kadar düz ve hissiz olacaktım ki her gün kaybettiği Sedef'e olan pişmanlığını haykıracaktı. Yankı'ya lanetler yağdırarak Sedef'i geri isteyecekti. Ben, her gün onun olduğu yerlerde olarak ona yakın olacaktım ama bir o kadar da ulaşılmaz. Kaybetmişliğin dibini yaşamadan asla ama asla ona nefes aldırmayacaktım. Ben ona ölüm değil, azap olacaktım. Bu yetmez miydi? Ve şimdi o öperken bu söylediklerimi yapmam çok zordu. Sedef derinlerde hortlayarak, "Karşılık ver," diyordu. Yankı ise tek bir şey söylüyordu: "Bu kadar kolay pes etme!" 

Her ikisi tarafından bir çelişkiye düştüğüm esnada burnuma gelen o çikolata kokusuyla pes etmiştim. Özlediğim kokusu kısa süreliğine aklımı başımdan aldığı için tüm direncimi kaybettim. Tam ona karşılık vermeye hazırlanıyordum ki İshak'ın sesi beni kendime getirdi. "Lütfen, bana varlığımı unutmadığını söyle?" diyen isyanını kulağımda duydum.

Bu röntgenciyi unuttuğuma inanamıyorum.

Hemen ellerimi Alaz'ın göğsüne bastırıp onu kendimden uzaklaştırdım. Ancak bu şekilde aklımı başımdan alan öpücüklerinden kurtulmuştum. Nefes nefese yumruklarımı sıktığım esnada bunu gerçekten yaptığına inanamadım. "Bana iznim dışında bir daha dokunursan..." deyip ona yaklaştım ve bacak arasına sert bir tekme attım. "Sadece bir tekme ile kurtulamazsın!" diye bağırdım. 

İnşallah kısır kalır.

Fazla acıtmış olmalı ki İshak ile ikisi aynı anda bir küfür savurdu. Hafif eğilerek dişlerinin arasından, "Senin olayın bu herhalde! Önce öpmek, sonra tekme atmak!" dedi. Beni cezalandırmak ister gibi kızgın bakıyordu.

Kulağımda ise İshak'ın kahkaha atan sesi vardı. "Seni uyarıyorum aklın varsa bu şeyi sakın üzerimde deneme!" Bu adama gerçekten dayanamıyorum!

Birkaç dakikanın ardından bükülerek acısını dindirmeye çalışan Alaz, nihayet kendisini biraz toparlayıp doğruldu. Fakat hâlâ soluk soluğaydı. "Bunca zamandır hangi cehennemdeydin?" deyince şaşkınca ona baktım. Gerçekten bana bunu sordu mu? Hem de kadınlar tuvaletinde! Burada konuşmayı reddediyorum çünkü ben daha iyisine layığım. Sustuğumu görünce derin bir iç çekti. "Sedef, lütfen," derken rica mı etti o? "En azından bana nasıl kurtulduğunu ve burada ne işin olduğunu anlat." Böyle yalvarırcasına konuşmasını beklemiyordum. Özellikle gözleri sürekli üzerimde oyalanırken hâlâ yaşadığıma inanamıyor gibiydi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 11 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YARALASAR(Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin