(25) Sürpriz Buluşma.

188K 10.1K 9K
                                    

Medyadaki şarkı/ Yankı'nın Alaz ile dalga geçmek için söylediği şarkı.
Not: Medya beyaz gibi görünüyor ama üzerine basınca şarkı çıkıyor.

Üzerimdeki elbiselere baktığımda sinirden gülmeden duramadım. Bu üniformayla liseli bir ergen gibi görünüyordum. Saçlarımı atkuyruğu yaptım ve bugüne kadar hiç kullanmadığım makyaj malzemelerini bugün kullandım. Özellikle dudaklarıma sürdüğüm bordo ruj sayesinde dolgun dudaklara sahip olduğumu yeni fark ediyordum. Üniformam beyaz gömlekten ve fildişi şorttan oluşuyordu. Şort öyle çok kısa değildi, hatta dizlerimin bir karış üzerinde bitiyordu. Beyaz spor ayakkabılar ve ulak çantasını da takınca tam bir liseli olmuştum.

Tüm hazırlığım bittiğinde komodinin üzerinde duran sahte kimliğimi aldım. Bu kimlik aslında yıllardır kullandığım kimliğimdi. Evet, artık kayıtlarda Sedef Sarmaşık olarak geçtiğim için Alaz, sahte kimlik olarak çantamdaki eski Yankı Sarmaşık kimliğimi kullanmamı söylemişti. Aslında oldukça zekiceydi çünkü herkes bana Yankı diye hitap ediyordu ve asıl kimliğim bir nevi girdiğim her ortamda gizli kalacaktı. Yankı ismi benim için kod ad olmuştu. Okulda çocuklar isimleri unutup bana farkında olmadan Yankı diyebilirdi. Bunu düşünen Alaz, eski kimliğimi kod ad olarak kullandırıyordu. Ne diyebilirdim ki? Bu adam tıpkı bir tilki kadar kurnazdı.

Sadece eski kimliğimi ve Alaz'ın benim için bıraktığı para dolu zarfı alarak odamdan çıktım. Koridorda düz bir şekilde ilerlediğimde, üçüncü asansörün yanında bekleyen bizim çocukları ve eğitmenleri gördüm. Hayır, Alaz henüz gelmemişti. Kızlar tıpkı benim gibi giyinmişken, erkekler beyaz tişört ve pantolondan oluşan üniformaları içinde göz kamaştırıyordu. Özellikle Kuzey, of yani! "Oha, Sakar!" Hakan'ın beğeni dolu bakışları sayesinde kıkırdadığımda diğerleri beni görmüştü.

"Çok yakışmış, Arıza." Süslü eliyle saçlarını havalı bir şekilde omzunun arkasına doğru itti ve "Tabii, bana yakıştığı kadar yakışamaz," dedi. Üniformanın onda ve Ecrin'de çok güzel durduğunu görebiliyordum.

"Altuğ gelince yola çıkarız." Yosun'u onayladık. Süslü ıslık çaldığında başımı çevirdim. Gördüğüm adam karşısında hayranlık içinde soluğumu tuttum.

Yok artık oğlum!

Alaz Altuğ Sipahi, bugün her zamankinden çok mu yakışıklıydı? Kahverengi, bakımlı, uzun saçları ışıldayarak yüzüne düşerken, dağınık saçların ona ne kadar çok yakıştığını biliyormuş gibi onları taramamıştı. Belirgin yüz hatları kusursuzluğunu haykırırken, kahvenin en koyu tonuna sahip gözleri, üzerindeki beğeni dolu bakışların farkındaymış gibi umursamazdı. Beyaz gömleğinin kollarını toplamıştı ve üzerine uyan gömleğiyle görenlere iç çektiriyordu vicdansızın oğlu. Koridorda gezinen tüm kadın ajanlar durup büyülenmiş gibi ona bakıyordu. Alaz, elinde dosyalar olan kadına kısa bir bakış atınca kadının iç çekmesi ta buradan duyuldu. Adam resmen bakışları ile ateş ediyordu.

Ecrin'in büyülenerek Alaz'a bakıp, "Çok fena oldum ben ya," dediğinde Afrodit ve Yosun kıkırdarken, benim aklıma bir şarkı geldi. Alaz'ın bakışları beni bulunca kendimi tutamadım ve gülerek yüksek sesle şarkıyı söylemeye başladım.

"Hani çok doğrusun ya,

Her şeyde en iyisin ya,

Dünya etrafında dönmüyor bilesin.

Bakışıyla bir dağı devirir,

Elâlemi dize getirir,

Bütün herkes onu konuşur öyle zannetsin."

Biraz uslan artık yar bu neyin özgüveni?

Bir destur artık aştın kendini,

Yaktım gemileri,

YARALASAR(Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin