SÖZLEŞME ( düzenlenecek )

Bölüm 7

Masaya geri döndüm. Anlaşılan ben gelene kadar yavuz Nejat'a olan biteni anlatmıştı. Nejat rahatsız etmek istemeyerek ama dikkatle bana bakıyordu. Bende bakışlarımı ona çevirdim. '' Bakma bana öyle ne bu insanları ne bu şehri tanıyorum. Yine de iki kişinin ölümüne seyirci kalamam hele de ben onların ölümüne engel olabilecekken.'' dedim. Direk ona hitap etmemi beklemiyordu veya bu kadar samimi bir açıklamada ama onu sevmiştim nedendir bilinmez güvenilir gelmişti bana bakışları sakindi.

Gözleri pür dikkat üzerimdeydi sanırım beni tartıyordu, kafasında bir yere oturtmaya çalışıyordu. '' Bu çok büyük bir karar emin misin '' diye sordu. Bu soruyla birlikte bakışlarımı yavuza çevirdim bir an bende aynı soruyu kendime sormuştum. Bu yaptıklarımdan gerçekten emin miydim? Bu kadar düşünmek aslında beni yoruyordu. Hayatımın çoğunda bu kadar fazla düşünmezdim gerçi düşünüp böyle büyük kararlar vermem gereken olaylar yaşamamıştım daha önce. Omuzlarımı silkeledim ve bakışlarımı yeniden Nejat'a çevirdim.

'' kesinlikle değilim. Bu konuda da düşünmek istemiyorum daha fazla. Çünkü düşünürsem kararımdan vazgeçerim.'' dedim. Bu bir gerçekti. Oda anlamış olacak ki daha fazla sorgulamadı başını sallamakla yetindi yalnızca.

Önünde ki kağıtları karıştırdı ve bize bakmadan konuşmaya başladı.

''Pekala başlayalım o zaman '' dedi ve devam etti '' ilk kural: bu sözleşmeden üçümüz harici kimsenin haberi olmaması'' dedi. Bu aslında en önemli kuraldı. Yavuzla aramızda olanlardan kimsenin haberi olmayacaktı. Yavuzla aynı anda

'' Kabul '' dedik. İkimizde düşünmeden cevaplamıştık ileride boşanma için bunun böyle olması gerekiyordu.

'' ikinci kural: en çok bir sene sonra anlaşmalı boşanma gerçekleşecek'' dedi. Yine birlikte cevaplamıştık yavuz '' evet '' derken ben '' kesinlikle '' demiştim. Herkes ruh halini tek kelimeyle belli ediyordu. O umursamaz ben ise umut eden taraftım. İçimden aynı andaki cevaplarımıza gülmek gelse de tuttum kendimi.

'' üçüncü kural: evlilik süresince şiddet ve ya tarafların zararına olacak hiç bir eylemde bulunulmayacak'' dedi. Üçüncü seferde ikimiz birlikte '' her zaman her koşulda '' demiştik. Bu lafımızdan sonra kıkırdamama engel olamazken yavuzu da güldürmüştü ve bu gülücük deminki gibi sahte veya politik değildi.

Arkasına yaslandı ve kahvesini içmeye devam etti bense ilgimi yavuzdan alıp tamamen Nejat'a verdim. Gülümsemesi yakanıza yapışıp ona bakmaktan başka bir şey yaptırmayan cinstendi.

'' dördüncü kural: bir yıllık evlilik süresi bitiminde Zeynep ayazın bütün okul ve iş kurum masrafları yavuz Harzemoğlu tarafından karşılanacak '' dedi. Bu sefer ben susmuştum ama yavuz

'' kesinlikle '' dedi direk ellerini masanın üzerinde birleştirdi ve bana çevirdi bakışlarını '' bir limit koymadık buraya çünkü hangi okul ve hangi iş istediğin ilerde değişebilir ama ne kadar masraflı olursa olsun benim tarafımdan destekleneceksin. '' dedi. Bu hareketi her ne kadar evlendiğimiz için yapsa da ezildiğimi hissediyordum. Kısık sesimle ve birazda çekinip, utanarak '' Teşekkür ederim '' dedim. Utanmamıştım ama yine de kızarmama engel olamadım. Bakışlarımı dışarıya çevirdim daha fazla kızardığımı görmesini istemiyordum.

Yavuz ise kendinden emin tok sesiyle. '' hayır asla teşekkür etme. Sana daha fazlasını versem yeridir. '' dedi. Sadece gülümsemekle yetindim kendimi otururken dikleştirdim ve bakışlarımı Nejat'a çevirdim tekrar

'' beşinci kural: Evlilik süre zarfında ise Zeynep ayazın irili ufaklı bütün mali yükü yavuz Harzemoğlu Tarafından karşılanacaktır. '' Bunu duyduğumda itiraz etmek için atılacakken yavuz tek elini havaya kaldırıp benim bir şey dememe engel oldu.