FİNAL

83.6K 3.6K 960
                                    



Sabah gözlerimi açtığımda gün yeni yeni aydınlanıyordu. Derin bir nefes çektim içime. Mide bulantısı ya da kusma isteği yoktu. Mutlulukla yavuzu uyandırmadan kalktım yerimden.Odadan çıkıp aşağı indim. Lavaboda işlerimi halledip kendime açık bir kahve yaptım. Elimdeki kahveyle bahçeye çıktım. Etraf hala çok sessizdi. Korumaların varlıkları ile yoklukları birdi zaten.

Sallanan koltuğa ilerlediğimde ileride çardakta birinin yattığını fark ettim. Korumalardan biri akşam uyuya mı kalmıştı? Yavuz görmeden onu uyandırmalıydım çünkü sonu fena olurdu. Yavuz asla böyle bir şeyi affetmezdi çünkü.Çardağa yaklaşıp uyuyana baktım. Uyuyan kişi korumalar değil civan babaydı. Şokla ona bakarken sanki o da kendine bakıldığını hissetmiş gibi kımıldanarak uyandı.

Beni gördüğüne oda şaşırmıştı, kendimi söylemiyorum bile.

Yattığı yerde doğrulmaya çalışırken ellerimi uzatıp yardım etmek istedim ona. Eliyle hayır işareti yaparak kendini toparlayıp oturur pozisyona geldi.

Ne diyeceğimi bilmiyordum. İlk aklıma geleni '' baba neden geldiğinizi söylemediniz '' dedim. Hala onu burada gördüğüm için çok şaşkındım.Civan baba boğazını temizleyip uzun uzun bana baktı. '' ne bileyim kızım kimseyi rahatsız etmek istemedim '' dedi. Sesindeki naiflik bana kadar geldi. Koskocaman adam ürkek ürkek oturuyordu karşımda.

İtiraz ederek kafamı sallayıp yanına oturdum. '' olur mu öyle şey burası sizin de eviniz '' dedim.

Yavuz ve Ademle kavgalılardı hatta yavuzun babasını burada görünce ne tepki vereceğini bile bilmiyordum. Civan babayı burada görüp sinirlenip dicle kadınla ilgili saçma bir karar vermezdi umarım.

Civan baba başını yere eğip '' olanlardan sonra buraya evim demeye de gelmeye de hakkım yok '' dedi. Sesindeki hüzün ve hüznün altında ki bas bas bağıran pişmanlık beni sarıp sarmalamıştı.

Ona bakıp '' aile arasında olur böyle her kavga da kanlı bıçaklı mı olalım baba '' dedim.

Civan baba histerik bir gülümseme attı. Sanırım benim bu mutluluk hallerime veya arayı bulmaya çalışan hallerime gülüyordu.

Civan babayla konuşurken yavuzun sesini duyduk '' baba '' demişti.

Oda sabahın köründe babasını çardakta gördüğü için şaşkındı.

Yavuz eline aldığı hırkayı omuzlarıma koydu. Babasına bakıp sesini sabit tutmaya çalışarak '' hayırdır birine bir şey olmadı ya '' diye sordu.

Babasını burada beklemiyordu. Tıpkı benim gibi. Civan baba yavuza bakıp bir şey demedi. Biraz bekleyip '' kimseye bir şey olduğu yoktur. '' demekle yetindi.

Baba oğulun arasında soğuk rüzgarlar esiyordu. Ne yapacağımı bilemiyordum. Birkaç dakika daha sessizce durduk sonra civan baba toplanmak ister gibi toparlanınca onu durdurmak ister gibi önüne atladım. '' baba Hatice kahvaltıyı hazırlamıştır gel birlikte kahvaltı yapalım '' dedim.

Bir yandan kolunu tutmuş onu kardelenin evine doğru yönlendiriyordum. Daha kahvaltı için bir saat vardı ama civan babayı da böyle bırakamazdım. Yavuz sessizce arkamızdan geliyordu. Civan babayla biz önden gidiyorduk. Oda yavuzun itiraz etmemesinden mutlu olmuştu sanırım.

Bahçe kapısından kardelenlere girdik. Tahmin ettiğim gibi Melek ve Hatice kahvaltıyı hazırlıyor halalar ve kardelende sabah kahvelerini yudumluyorlardı. Onlara bakıp '' herkese günaydın '' dedim.

Yanımda civan babayı gördüklerinde malum şaşkınca bakıp kalmışlardı. Kendini ilk toparlayan kardelen olmuştu hemen ayağa kalkıp civan babanın elinden öptü '' hoş geldin baba '' dedi. Civan babaya yer gösterirken yavuz da oturmuştu.

SÖZLEŞME ( düzenlenecek )Where stories live. Discover now