Bölüm 47

104K 4.6K 543
                                    

Nejad'ın gelmesiyle evdeki bu garip hava hala dağılmamıştı. Üçümüz oturmuş sessizce kahvaltımızı yapıyorduk. Sessizliğe daha fazla dayanamayarak Nejad'a dönüp

'' sözleşmede ki yapacağımız değişiklikleri konuşsak iyi olacak" Nejada baktım. Kendinden emin ne yaptığını bilen ifadesiyle oturuyordu. " Nejad hazır üçümüz buradayken.'' dedim.

Yavuz tabağından başını kaldırarak bana baktı '' ne değişikliği '' diye sordu. Bakışları mesafesiydi. Dünkü kararımdan da haberi yoktu tabi beyimizin.

Çatalı bıçağı sofraya bırakarak ciddi bir yüz ifadesi büründüm. Birazdan belkide ufak çaplı kıyamet kopacaktı. '' Kural ihlalin var yavuz ve bundan kaynaklı benimde bazı değişiklikleri yapmaya hakkım '' dedim. Ne kadar direk ve net konuşursam o kadar ciddi olduğumu anlayabilirdi. Artık kendi ağırlığımı koymamın vakti gelmişti.

Yavuzda benim gibi bütün ilgisini konuya verdi. Sakindi '' ben o konuyu demin hallettiğimizi sanıyordum '' dedi.

Ne yani kuru bir özürle ki oda yarım yamalak yapılmıştı onu affedip bütün olanları sineye çekeceğimi mi sanıyordu gerçekten. Aklı kaçıncı yüzyıldan kalmaydı bu adamın.. Allah'ım yarabbim ya neyse...

Bakışlarımı ondan çekmeyerek aklımdaki düşünceleri bastırıp yeniden konuya odaklandım. '' evet tartışmayı hallettik ama konuyu kapatmadık '' dedim.

Yavuz bir şey demek yerine bir elini yanındaki sandalyenin üzerine atıp eliyle bana devam et işareti yaptı. Dikkatle beni dinliyordu şimdi. Aklımda ki düşünceleri toparlamaya çabalıyordum. En net ve kısa şekilde kurtulmak istiyordum bu işten. Bakışlarımı bir an nejad'a çevirip onunda bakışlarıyla onayını alınca gözlerim yine hedefini buldu.

Sesimin net çıkmasını umarak '' sözleşmenin kararlaştırdığımız tarihinde değişiklik yapmak istiyorum. normalde bitmesine yaklaşık bir beş altı ay daha var ama ben bunu üç ayda bitirmek istiyorum '' dedim. işte bombayı masaya bırakmıştım. Yavuzdan gelecek tepkiye karşılık omuzlarımı dikleştirip gardımı aldım. Bir dakika bir dakika ya..

Hay dilime... Üç ay nedir ya üç ay nedir hani dün iki aydı şimdi nereden çıkmıştı bu üç ay. Dengesizdim ya dengesizdim karşımdaki adama diyordum ama benimde ondan kalır yanım yoktu. Ellerim titremeye başlamıştı ve masanın altından yumruklarımı sıktım. Kendi içimdeki kavgaya bir an önce son vermem gerekiyordu çünkü Yavuzun bu tedirgin halimi anlamasını istemiyordum. Ben daha kendi düşüncelerimde sabit kalamazken onun beni ciddiye almasını mı bekliyordum cidden. Şu durumda Nejadı hiç saymıyorum bile.

Yavuz kendini toparlayarak '' üç ay mı bu kabul edilemez '' dedi. Kestirip atmıştı. Kaşlarını çattı sinirlendiğini biliyordum, yinede üzerindeki sakinliği bırakmamıştı

Zaten bir yerde zorluk çıkarmasını bekliyordum ama şu an karşımda profesyonel bir iş adamı edasıyla oturuyordu. Gerçi bizim aramızda ki bu sözleşmede bir iş anlaşması değil miydi ?

Bende omuzlarımı dikleştirerek '' Kural ihlalin var yavuz, dediğim gibi benim de şartlarda değişiklik yapılmasına hakkım '' dedim yeniden

Yavuz elini kolunu kullanarak '' ama üç ay çok az insanlar hamile kalamadığını düşünmemişlerdir bile. '' dedi. Bakışları Nejada kaysa da herhalde ondan çekinmeye gerek görmedi ve devam etti. '' Buradan gitmen için gereken koşulları biliyorsun tedavi amacıyla gideceksin diye konuşmuştuk daha ne kadar oldu ki '' dedi tedirgindi. Kendini bırakmak istemiyordu ama tedirgin hali yinede belli oluyordu.

Belki kendince haklıydı ama bunu dün gece ki naneyi yemeden düşünecekti. Her şeyin bir bedeli vardı bu hayatta.

'' yapabileceğim bir şey yok koşulları hızlandıralım o zaman, burada bir doktora gittiğimi ve hamile kalamayacağımı söyleriz millete, birine fısıldayınca gerisi gelir zaten. Hem millette baştan anlar, uzatmanın alemi yok '' dedim sonrasında sesimin tonunu düz tutarak '' dün geceden sonra daha fazla katlanamayacağım buna '' dedim.

SÖZLEŞME ( düzenlenecek )Where stories live. Discover now