Bölüm 8

132K 6.1K 345
                                    

'' Ben senin kocan olacağım konakta ve dışarıda beni temsil ettiğini unutmamanı istiyorum. Her ne olursa olsun bilmek isterim benden bir şey saklama. Aslında bu birbirimizi korumamız açısından da iyi olur. Sözünün benim sözümle eş değer olacağını unutma. Senin yaptığın iyi ve kötü her şey ben yapmışım gibi algılanacak. Sana göre belki bu çifte standart olabilir ama buralarda iyi şeyler sana, kötü şeyler bana yansır . Anlatabiliyor muyum'' Diye sordu kaşları havaya kalkmıştı aslında demek istediğini tam anlamamıştım oda bunu anlamış olacak ki . '' yani demek istediğim iyi davranışlarda Zeynep kötü davranışlarda ise yavuzun karısı olursun '' dedi şimdi anlamıştım. İnsanların gözleri bende olacaktı bende ne olursa olsun her an yavuzun karısı olacaktım. Bireysel olarak bir ismim yada bir ağırlığım olmayacaktı devam etti lafına ''Çok geveze birine benzemiyorsun zaten ama konuşmadan önce buraların adet süzgecinden geçir cümlelerini olur mu. Aslında seni tanımadığım için bu cümleleri söylüyorum. Belki de hiç bu konuşmaya gerek yoktur. '' dedi. Düşünceliydi aslında daha çok uyumluydu. Bu kıyafetiyle bu konuşma tarzıyla tamamen İstanbullu sanabilirdiniz onu tabi konaktaki kükreyişine tanık olmadıysanız. Konaktaki hali gözümün önüne gelince, tamamen bütün benliğiyle buralara ait bir adam duygusu uyandırdı bende. Her ne kadar takım elbisesi pahalı saatiyle karşımda otursa da, bir atın üzerinde dört nala koştuğunu hayal etmek zor olmuyordu.

Gözlerimi daha fazla onu inceliyormuş gibi olmasın diye ellerime çevirdim. '' Tamam '' dedim. Bir an sessiz kaldı. Sessizliği ona bakmamı sağlamıştı. Gözlerimiz buluşunca yeniden boğazını temizledi. Bir şey dememi beklediğini anlıyordum ama buraları bilmiyordum, adetlerini bilmiyordum zaman öğretecekti bu konuda ona uyum sağlamaktan başka bir çarem yoktu.

'' Aileme olan tutumunu söylemiyorum bile çünkü Hikmete olmasa da ne kadar kibar ve saygılı olduğunu görebiliyorum '' dedi sonra aklına gelenle '' gerçi sinirlendirmedikleri zaman mı demeliyim bilemedim bir an '' Gülümsedi bu gülümsemesi görmeye değerdi bakıp seyre dalabilirdiniz. Gülüşünün, en güzel yanı ise bu seferki gözlerine kadar ulaşıyordu. Ne zaman bana bu kadar dikkat etmişti, ne zaman hangi ara benim hakkımda bu kadar çıkarımda bulunmuştu anlamamıştım. Beni iyi bilmesi kibar saygılı demesi mutlu etmişti.

Arkaya yaslanmıştı artık '' ee benim sınırlarım nelerdir peki '' dedi. Kendini sınırları varmış gibi hissetmediğine kalıbımı basardım. Bu cümleleri kurarken sınırlandırılmış bir adam değil de daha çok bunun fikriyle dalga geçen bir adam gibiydi. Kimse beni sınırlandıramaz gibi bir havası vardı. Ne söyleyebilirdim ki böyle bir adama, tanımam etmem. Böyle düşünmemde başka bir saçmalıktı ya adamı tanımam etmem diyordum ama en geç bir iki haftaya onunla evlenecektim.

Sesimi düz tutmaya çabalayarak. '' Senin karın olduğum zamanlar yani odamızın dışında '' Odamız mı bir an ateş bastığını hissettim istemsizce oturduğum yerde kıpırdanma ihtiyacı hissetmiştim. Kafamı belli belirsiz sallayıp düşüncelerimi değiştirmeye vücut ısımı düşürmeye çabaladım. '' Senin sözün benim sözüm demiştin. Söylediğim sözlerde herkese karşı arkamda duracak mısın?'' diye sordum bir şey diyeceği an konuşmasına izin vermeden. '' yanlış yaptığım yanlış söylediğim sözleri insanlar içinde düzeltmen beni rencide eder o zaman bir hükmümde kalmaz. Lütfen yanlış bir şey olursa bunu baş başa odada konuşalım, aynısı benim içinde geçerli tabi ki '' dedim.

Bir an bana baktı bir süre bir şey demedi sonrasında '' Bak İstanbul da yalnız yetişmiş biri olarak dediğim dedik olabilirsin ama kocan ben olacaksam benim laflarım ağır basar'' dedi sertçe, bir an baka kaldım böylemi anlamıştı laflarımı gerçekten

Duruşumu dikleştirdim '' Yanlış anladın sanırım, ben evlenme şeklimiz yüzünden senin ailen tarafından kötülenmek istemiyorum yada kötülenmekte değil ötelenmemek için laflarının arkasında durmanı istedim '' dedim. Dediklerim aklına yatmış olacak ki '' tabi ki '' dedi yalnızca. Galiba ilk etapta söyleyeceklerimiz bitmişti. Artık bundan sonrasını yaşayıp görecektik ikimizde. Biraz daha restoranın masasında oturduk.

SÖZLEŞME ( düzenlenecek )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin