Bölüm 10

128K 4.9K 718
                                    

Uyanıp gözlerimi açtığım da alarmım çalmamıştı daha. Sabah sekize ayarlıydı ve şu an saat yediydi. Erken kalkmanın ama en çok dinç uyanmanın etkisiyle hemen banyoya girdim. Banyomu yapıp hazırlandığım da mutfağa geçtim. Normalde de erken kalkardım kendime bir kahve koyup aşağıdan gelen poğaçalardan birini ağzıma tıkıştırdım.

Mine abla çoktan aşağıyı açmıştı. Kafeye indiğimde sabah saatleri olduğundan müşteri yok denecek kadar azdı. Herkese selam verip çıktığım da okula gitmek için durağa yürüdüm. Telefonumu çıkarıp yavuza mesaj attım

+ okula geçiyorum. Haberdar ederim. + diye yazıp gönderdim. Neden her hareketimi bildiriyorum bilmiyorum ama benden haberinin olmasını istiyordum. Anlaşmaya sadık kaldığımı daha doğrusu. Otobüse binip boş bir yere oturduğum da aklımda yavuz vardı. Hali tavrı, hareketleri, görünüşü benim etrafımdaki insanlardan çok farklıydı. Hem sinirli hem de bir o kadar sakindi, yerine göre ne yapacağını kendine hakim olabilmeyi öğrenmişti. Fevri olduğunu sanmıyordum ama ilk gördüğüm de gözlerinde ki ateş herkesi yapmaya yeterdi. Tek istediğim birlikte olduğumuz zamanları bir sakatlık olmadan atlatmaktı .

Otobüsten inip o gün arabaya tıkıldığım yerin önünden geçerken ister istemez gerilmiştim. Hızla o kısmı geçip okula yürüdüm, öğrenci işlerine gitmem gerekiyordu. Okulun içinde kimseye bakmıyordum resmen, o gün kaçırıldığımı gören olmuş muydu beni tanımışlar mıydı? Yanlarından geçtiğim insanlar hiç oralı değildi anlaşılan kimse beni tanımamıştı. Gerçi nasıl tanıyacaklardı ki ben bile anlayamadan kaşla göz arası tıkılmıştım arabanın içine. Düşüncelerimi susturup okulumu dondurmak için öğrenci işlerinin odasına girdim

Odadan çıktığım da panik haldeydim. Hayal kırıklığı her tarafımı sarmıştı. Bütün kurduğumuz plan bozulmuştu resmen. Okulu dondurmanın bir tarihi olduğunu ve kaçırdığımı bu dönem donduramayacağımı söylemişlerdi. Müsait olup olmayacağını önemsemeden yavuzu aradım. Telefon uzun uzun çaldı ama açan olmamıştı. Tekrar çevirdim duymamış olabileceğini düşünürken kulağıma sesi geldi.

'' efendim'' dedi. Sinirli bir ses

'' yavuz ''. Sesim siniri karşısında resmen içime geri kaçmıştı. Tamam müsait olmayacağını göz önünde bulunup durmuştum ama bu sinir niyeydi.

Derin bir nefes bırakıp '' söyle önemli bir toplantım var '' dedi. Kabaca

'' Okulu dolduramıyorum. Belirli bir tarihi varmış ve geçmiş '' dedim. Yine derin nefesler alıp verdiğini duyabiliyordum telefondan. Neye bu kadar sinirlenmişti bu herif.

'' Dondurma sende bırak bir daha ki zaman dondurursun '' dedi. Şimdi sinirlenme sırası bana geçmişti. Ne diyordu bu herif okulu doldurmayıp bir dönem tekrar mı okuyacaktım. Hem başkasına sinirlenip bana patlamakta neydi.

'' Saçmalama bu okulumu bir dönem uzatır. bursum yanar '' dedim yüksek sesle. Etrafımda ki insanların bakışları üzerime toplansa da onları umursamayarak ben yüzümü duvara döndüm. Ne vardı yani sinirli bir şekilde telefonla konuşurken gördükleri ilk insan değildim herhalde.

'' Yanarsa yansın. Sana senin okumana yardım edeceğim demedim mi. siktir et '' dedi ve yüzüme telefonu kapattı.

Salak mıydı bu adam bu da neydi. Telefonu yüzüme kapatmak neydi hem de küfrederek, gerçi teorik olarak bana küfretmiş sayılmazdı ama küfür küfürdür. Hayatta nefret ettiğin ne var diye sorsalar kesinlikle birine sinirlenip başkasından çıkarmak derdim. Kafeye geri dönecektim. Okulda daha fazla işim yoktu. Bir daha ki dönemin başında gelip donduracaktım ve gidemediğim dönemin ve okulun parasını da o salaktan söke söke alacaktım . Aptal herif ne olacak.

SÖZLEŞME ( düzenlenecek )Where stories live. Discover now