Bölüm 54

105K 5K 1.1K
                                    

Biz masada ki işleri bırakıp koltuklara geçtiğimizde yavuz hala projenin başındaydı. İşini sevdiğini biliyordum ama sanki bu konularda takıntılı gibiydi. Ne iş yapsa hep en iyisi olsun istiyordu. Hayat kuralıydı bu onun için bir iş yapacaksan ya en iyisini yapacaksın yada hiç yapmayacaksın.

İzledim onu bir süre gözlerimi alamıyordum resmen.

Bütün heybetiyle masanın üzerine eğilmişti. Baktığım yerden gölgesi düşüyordu masaya her zaman ki gibi kaşları çatıktı ama bu sefer sinirli değildi. Bütün dikkatini toplamış işinin başındaydı. Gözleri bir bir bilgisayarda bir maketin üzerinde gidip geliyordu.

Resmen gözümün önünde parlıyordu koskoca adam. Onu bir şeyler ile uğraşırken görmek gülümsetti beni. Keşke farklı şartlarda tanışmış olsaydık belki o zaman her şey daha farklı olabilirdi. Belki bu kadar sorundan ziyade sadece birbirimize odaklanabilirdik. İçimdeki bir ses kahkaha atıp. Bu olaylar olmasa nerede karşılaşıp tanışacaktınız dedi. Doğruydu o kadehi bilmem kaç bin lira olan şaraplar içen bilmem kaç milyonluk bir ağa iken ben sadece zeyneptim.

Kulağıma gelen kardelenin sesiyle sıçradım yerimden. Gözlerimi yavuzdan çekip kardelene çevirdim. '' ne o Zeynep daldın gittin '' diye söylendi.

Gerginliği üzerimden atıp gülümsedim bende '' bilmem. '' dedim. Omzumu kardelenin omzuna vurup '' misafir mi gelecek acaba '' dedim. Kıkırdarken aslında konuyu değiştirmeye çabalıyordum çünkü yavuza bakıp kalmıştım öylece

Gülümsedi oda bana '' belkide gözlerini alamıyor sundur '' dedi. Kardelenin lafıyla bakışlarım anında adem ağabeyi bulmuştu Allah'tan telefonuna dalmıştı oda. Kardelene dönüp '' ne alaka ya. Sende '' dedim.

Aklımı çeliyordu resmen saçma sapan şeyler sokuyordu aklıma. Kardelen bana bakıp '' kocan değil mi bakarsın bakarsın '' dedi. İşveli işveli. Allah aşkına bu kız neden böyle yapıyordu. Saçma sapan şeyler söyleyip aklımı çalıyordu en kötüsü ise zaten aklımda kalbimde inanmak için an kolluyorlardı.

Kaşlarımı çatıp '' kardelen biliyorsun aramızda kileri neyi zorluyorsun acaba '' dedim. Tamam itiraf ediyorum yakalanmaktan birazda utanmış olabilirdim. Kendimi saçma şekilde çok fazla açık ediyordum.

Kardelen sesini biraz daha kısıp '' gözlerini aç iyi bak Zeynep o zaman onunda sana bakarken dalıp gittiğini görürsün '' dedi.Ne diyordu bu kız yavuz da mı bana bakıyordu yani yok canım daha neler o genelde çakma sarışın mervelere bakardı.

Kardelenden gözlerimi alıp yavuza çevirdim tekrardan.Ona bakmamla oda bakışlarını bana çevirdi minik bir gülümseme bırakmıştı bakışlarıma karşılık. İşi bitmek üzereydi ki kaşları düzelmişti. Bakışlarımız kesiştiğinde içimden tatlı bir ürperti geçti. onunda beni gerçekten seviyor olma ihtimalini aklım almıyordu. Kendimi ona uygun görmemekten değildi bu sadece bunca olan şeyden sonra bunun olma ihtimali pek aklıma yatmıyordu.

Kardelen resmen saçmalıyordu. Kendi saçmalıyordu benimde aklımı karıştırıyordu utanmadan. Kafamı sallayıp önüme döndüm tekrardan. Hep aynı şeyleri düşünmekten kendi kendime kuruntu yapıyor olmalıydım. Adam işiyle ilgileniyordu yalnızca bakışma olayı ise bir tesadüften başka bir şey değildi.

Zaten yavuz ile her şeyimiz tesadüften ibaret değil miydi. Tanışmamız, evlenmemiz, her şey ama her şey tesadüftü.


Kardelen ademe doğru '' adem gidip alışveriş yapmamız gerekiyor. Madem burada kalacağız '' dedi.

Adem ağabey telefonunu cebine koyup '' hadi gel gidip gelelim hemen. Akşam da film izleriz ne dersiniz '' diye sordu. Ben kafamı sallarken kardelen ayaklanmıştı bile.

SÖZLEŞME ( düzenlenecek )Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang