Bölüm 60

98.9K 4.8K 676
                                    

Âdem '' kardelen '' diye bağırıyordu.

Konağın kapısından gelen korkutucu sesle ne olduğunu şaşırmıştık. Hepimiz buradaydık. Sesle birlikte korkuluklara gittiğimizde adem gözleri kocaman yüzü sinirden kıpkırmızı bir şekilde konağın kapısının önünde duruyordu.

Bizim gibi mutfaktakiler de dışarı fırlamışlardı. Hepimiz çok korkmuştuk. Âdem asi hanımı görüp '' hepiniz hemen üst kata '' dedi.

Hızlıca yürüyerek merdivenlere yaklaştığında orda olmayanları fark etmiş olmalı ki. Tekrar asi hanıma doğru '' herkes '' dedi.

Merdivenleri ikişer ikişer çıkıp önümüze geldi gözleri kardeleni bulduğunda. Bir an baka kaldı ona.

Bir yanımda Dicle Hanım bir yanımda yavuz vardı. Dicle Hanım '' yine ne yaptı acaba '' diye mırıldanınca bakışlarımı ona dikip gözlerimle susması gerektiğini söyledim.

Dicle Hanım omzunu hafif sallayıp kalktığı yere geri oturdu. Hiç bir şey olmamış gibi davranıyordu. Biz hepimiz bu kadar bağırmanın sebebiyle ayaktayken Dicle Hanım ve rojda hanım pişkin pişkin oturuyorlardı.

Âdem kendini toparlayarak kardelene doğru bir adım attı. Kardelende durumu anlamak için ona bir adım atınca ortada buluştular. Ama âdem sesli bir şekilde '' bir açıklama bekliyorum hemen '' diye bağırdı.

O kadar sinirli gözüküyordu ki ilk defa onu böyle görüyordum. Yüzü kıpkırmızıydı. Kendini o kadar sıkıyordu ki alnında ki boynundaki damarlar kendini belli ediyordu. Bu ona daha da korkunç bir görüntü sağlıyordu.

Kardelen gözlerini etrafında gezdirdi. Sanki âdemin de etrafındakilerini görsün diye. Ama âdemin gözleri sadece kardelenin üzerindeydi.

Kardelen sesini alçak tutup '' neler oluyor. Ne açıklaması '' diye sordu.

Sessizce onların etrafında bekliyorduk. Diğerlerinin de şaşkın oldukları belliydi çünkü âdem ağabey aramızda en sakini en neşelisiydi.

Âdem söylediği her kelimeye basarak '' kullandığın ilaçlar '' dedi. Sonrasında susmuştu kendini tutuyor gibiydi. Âdemin söylediğiyle yavuzun da bakışları beni bulmuştu.

Bense onun bakışlarımı ona çevirmeden gözlerimi kardelenin üzerinde tutuyordum. Birazdan ağlayıp kaçacak gibi bir his vardı üzerimde.

Kardelen kafasını yere çevirip gözlerini kapattı. Ne yaptığı hakkında en ufak fikrim yoktu âdemin de yoktu herhalde çünkü '' kardelen '' diye bağırmıştı yeniden. Hala ürkütücü gözüküyordu.

Kardelen başını kaldırdığında omuzlarını dikleştirdi. '' biri bize ilaç veriyormuş bu evde '' dedi. Bakışları delici, kendinden oldukça emin gibi duruyordu gözlerimizin önünde. Bu cümleleri kurarken hiç tereddüt etmedi. Sesi bile titrememişti.

Herkes şok olmuştu ama en çokta Dicle Hanım elinde ki tığ kayıp yere düştü. Âdem ağabey bir adım geriledi. Siniri hala üzerinde gibiydi '' bu da ne demek ne saçmalıyorsun kardelen '' diye bağırdı tekrardan. O kadar bağırmıştı ki insanda kulaklarını kapama isteği uyandırıyordu.

Kardelen gözlerini âdem den çekmeyip dediklerini tekrarladı '' bu evde biri bana yıllardır ilaç veriyormuş '' dedi. Kardelen bunları söylerken oldukça soğukkanlıydı.

Bu ara ikisine de bu konuyu söyleyeceğimizi biliyordum ama böyle ulu orta herkesin ortasında söylemek de ne bileyim. Cesaret işiydi doğrusu, gerçi âdem öğrendiğine göre kaçacak yada erteleyecek durumumuzda kalmamıştı.

Civan baba kardelene yaklaşıp '' gelin ne dediğinin farkında mısın '' diye sordu. Duruma kendince el atıyordu. Kardelen bu sefer Civan babaya dönerek '' farkındayım baba '' dedi. Kendinden emin.

SÖZLEŞME ( düzenlenecek )Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt