Bölüm 44

104K 4.9K 700
                                    


AVMnin Yaklaştığımızda önceki gibi arabayı buranın otoparkına bırakıp buradan yan taraftaki hastahaneye geçecektik. Gelmeden yoldayken doktora haber vermiştik. Zamanımız azdı ve kapıda sırada bekleyip birinin bizi görme riskine giremezdik.


Hastahaneye geldiğimizde direk hocanın odasına çıktık. Kapıyı çalıp içeri girdik '' Merhaba ''

Doktor her zaman ki gibi masasında oturmuş ilgiyle önünde ki bilgisayar ekranına bakıyordu. Kafasını kaldırıp '' hoş geldiniz hanımlar buyurun.'' diyerek bizi içeriye aldı ve hiç vakit kaybetmeden '' hadi hemen kanlarınızı alalım sanırım her zaman olduğu gibi yine vaktimiz yok '' dedi.

Kardelen ile kanlarımızı verdiğimizde doktor özgür bey hiç vakit kaybetmeden laboratuvara indi. Bizi odasında gergin bir bekleyiş bekliyordu. Ben ayağa kalkıp üzerimde ki gerginliği atmak için odanın içinde dolaşırken kardelenin sesi duyuldu. '' ya yine fark etmeden ilacı aldıysak '' dedi

Ona dönüp baktım bir süre çok endişeliydi haplarını dakikası dakikasına aldığını biliyordum. Benim durumum onun yanında bir hiçti. Gülümsedim.'' merak etme onun da bir çaresini buluruz elbet. '' dedim. Kardelen bir kaç saniye yüzüme bakıp omuzlarını dikleştirdi '' tabi ki illaki bir yolunu buluruz. Ölmek var dönmek yok. Çocuğumun olmaması bir tek Allah'dan olmaya bilir yoksa gerisini kabul etmiyorum. '' dedi

heytt bee kardelene baksan gülümsedim '' işte böyle. Hemen enseleri karartma .'' dedim. Gülümseyip bakışlarını çevirdi benden omuzlarını hala düşürmemiş dik tutmaya çalışıyordu kendini. Olsun bu kadarı bile yeterdi şimdilik. Bir şeye karar vermişti ve ilk andan o karar için çalışıyordu.

Yaklaşık yarım saat sonra kapı açıldığında bizim de bekleyecek halimiz kalmamıştı. Doktor gözleri elinde ki kağıtta içeri girip direk masasına geçti.

Homurdanmaya benzer sesler çıkardığında içimden ah vah lar yükseliyordu.Bu adam bu kağıtlara böyle bakıyorsa kesine kes kötü haberdi.

Özgür bey gözündeki gözlükleri kafasının üzerine taktı. '' anladığım kadarıyla hanımlar ilk zaman ki gibi olmasa da yine ilaca maruz kalmışsınız '' dedi. Göz ucuyla kardelene baktığımda güçlü durmaya çalışsa da beti benzi atmıştı. sessizce lafa girerek '' peki ne yapacağız doktor bey, ne öneriyorsunuz . '' dedi.

Doktor bey bakışlarını kardelene çevirip '' aslında yapılacak bir şey yok aldığınız ilaçlar nötürlüyor durumu. dediğim gibi bu sefer maruz kaldığınız doz çok düşük sanırım bir yada iki kez almışsınız. '' dedi şu an ne hissetsek bilemiyordum. Kardelenin içi az da olsa rahatlamıştı uzanıp elini tuttum.

Doktor bey. '' yani hanımlar durum bu ben sizden aslında hiç maruz kalmamanızı istemiştim ama bu seviye bile idare eder. ''

Kardelen '' doktor bey artık birbirimize açık olabiliriz. sağolun bizi kolladınız. Hiç yapmamanız gereken şeyleri yaptınız. Ama bize bu ilacı kimin verdiğini bilmiyoruz Hala bulamadık yani o yüzden tedirgin bir şekilde elimizden geldiğince kendimizi korumaya çabalıyoruz '' dedi.

Doktor bey bir süre bir şey demedi sonra '' anlıyorum kardelen hanım ama ne kadar bu ilaca maruz kalırsanız çocuk düşünceniz o kadar ileri ötelenmiş olacak. Bunu bilip buna göre bir an önce önleminizi alın ve bu sorundan kurtulun derim ben. Bunun dışında başka bir şey yok hanımlar kardelen hanım siz ilaca aynen devam zeynep hanım sizde kendinizi bu ilaçtan sakınmaya devam '' dedi.

Derin bir nefes verdim sonrasında doktorla vedalaşıp çıktık hastahaneden. Avmye yürürken ikimizde sessizdik. İkimizde kendi dünyamızda düşüncelere dalmıştık yine ilerlerken kardelene '' Kim bu kardelen bir an önce bulmamız gerek. Her geçen gün bizim aleyhimize işliyor .'' dedim

SÖZLEŞME ( düzenlenecek )Where stories live. Discover now