Bölüm 30

108K 4.6K 367
                                    

Herkes aşağıya inmiş masada kahvaltı yapıyorduk her zaman ki gibi. Yavuzda duş alıp öyle gelmişti. Eve girdiğinde ki paspal hali gitmiş yerine her zaman ki yavuz almıştı. Denim ki halini birine anlatsam bu halini görüp bana asla inanmazdı.

Masada kimsenin nedenini bilmediği bir sessizlik vardı ama ben sebebini biliyordum.

Yanımda oturan pişkin ve bu pişkinliğini gücüyle bastırmaya çalışan adamdı sorun olan.
Yemek masasında gözlerinin arada bana kaydığının farkındaydım ama hiç oralı olmadım ona bakmadım.. sanki bütün ilgim yemekteymiş gibi davranıyordum, yanıma oturan Mehmet'le sohbet edip onu yok sayıyordum. Eğer o beni yok sayıyorsa ben neden onu yok saymayacak mışım ki. Normalde masada önemli bir konu konuşulmuyorsa yavuz oralı olmaz sadece yemeğini yerdi şimdi ise bana bakıp bakıp duruyordu.

benimse sinirden hala beynim zonkluyordu. Sabahın köründe kim bilir kimin yanından gelirken hiç kimse hiç bir şey önemli değil. Ama ben sırf bir çalışanı sağlığı için kontrole gidince ne olduğunu unutma Zeynep oluyordu. Çifte standart bu erkeklerin doğasında vardı..

Yok öyle yağma..

Biraz zaman sonra adem abiyle yavuz yemeklerini bitirmişlerdi. Birazdan sofradan kalkıp işe gideceklerdi tabi giderken yavuz alnıma öpücük koyacaktı ama bu sefer öptürmiyecekdim kendimi.

Başım Mehmet'e dönük onun anlattığını dinliyormuş gibi yapıyordum aslında bütün ilgim Yavuz'daydı. Çatal bıçağını tabağının kenarına bırakıp azını mendille silerken bir yandan babasından izin istemişti. Birazdan ayağa kalkacak sandalyesini geriye iterken beni alnımdan öpecekti.

Dediğim gibi de yaptı babasından izin isterken kulağıma sandalyenin sesi geldiğinde bende benden biraz ilerde olan peyniri almak için eğilmiştim. Bir an duraksadı benden böyle bir hareket beklemediği belliydi. Belkide saniyelik duraksamasından sonra hızla çekip gitti yanımdan.

Karşımda kardelen yaptığım bu harekete anlam veremez şekilde bana bakıyordu oralı olmadım omzumu silkeleyip azıma kocaman bir dilim peynir atıp zaferimi kutluyordum.

Herkes yaptığının bedelini öderdi. Bu bilmem neyin ağası olsanız bile.

Konağın kapısı sert bir şekilde kapandığında civan babada masadan kalkmıştı. Biz yine kadınlar kalmıştık. Resmen sırıtıyordum Dicle hanımla Rojin hanım bana bakıp kafasını olmamış şeklinde sallasalar da şu an umurumda değildi. Dünya yansa umurumda değildi. Çünkü yavuz o zeynep birdi.

Kahvaltının sonuna doğru kahve içmek için oturma tarafına geçerken bende kardelene yöneldim.

Kardelenin hafif önünde durup '' Kardelen bu gün avm ye gitmem gerek tek başıma gitmek istemiyorum '' dedim. gecen gün olanlardan sonra asla beni yalnız bırakmayacağını biliyordum. Nitekim dediğim gibi de oldu bana gülümseyip kafasını salladı

'' tabi ki gelirim.. üzerimi değiştireyim de gidelim '' dedi.

Birlikte merdivenlerden yukarı çıkarken şu ilaç konusunu açıklayıp oradan hastahaneye gitmek vardı aklımda. İlk önce olan biteni kardelene olur bir dille anlatmam gerekiyordu. Bakalım ne tepki verecekti.

Biz daha benim kata çıkmadan konağın kapısı gürültüyle açıldı ve bağıra çağıra içeriye bir kaç tane adam daldı. Evde kapıyı bekleyen güvenlikler adamların önüne geçmişlerdi ama onlar ortalığı velveleye vermişlerdi bile. Gürültüyle girip onları engelleyen korumalarla hırlaşıyorlardı.

Yukarı çıkmayı bırakıp hızla Dicle hanımın katına indik, evde erkek yoktu sadece kadınlar kalmıştık. Dicle hanım trabzanlara yaklaşıp '' hayırdır ne oluyor böyle siz de kimsiniz '' diye bağırdı.

SÖZLEŞME ( düzenlenecek )حيث تعيش القصص. اكتشف الآن