Bölüm 61

103K 4.6K 335
                                    


Konakta ki fırtınadan sonra adem ve Mehmet'te duruldular.

Şimdi hep birlikte sessiz sessiz oturuyorduk. Kimse birbirine bakmıyordu. Olanların ağırlığı çökmüştü sanki üzerimize. Tek iyi tarafı kardelende ağlamayı bırakmıştı.

Mehmet kendini belli edip lafa girdi. Gözleri ayaklarındaydı. '' ne olacak bundan sonra '' diye sordu. Sessizdeki kasvet hepimizi sarmıştı bir anda. Annesinin suçunu biliyordu ama onunda yapacağı bir şey yoktu. Annelerin suçlarını evlatlar çekiyordu.

Adem ile yavuz göz göze gelip Mehmet' e baktılar. Sahiden ne olacaktı bundan sonra. Ben daha Mehmet ile aynı kandan olmamalarını bile hazmedememiştim.

Yavuz sırtını arkasına yaslayıp '' ne olacakmış koçum '' dedi. Sorusunun ne olduğunu biliyordu ama oralı olmamaya çabalıyordu.

Mehmet birkaç dakika bekleyip içli içli nefes aldı.

Adem tek elini Mehmet'in bacağına attı '' kaldır kafanı Mehmet '' dedi. Sesi sertti en az bakışları ve görüntüsü kadar. Mehmet zora ki sanki tonlarca ağırlığındaymış gibi kaldırdı başını yerden. Bakışlarını Adem ağabey çevirdi.

Adem abi onunla buluşan bakışlara zorda olsa ufak bir gülümsemeyle karşılık verdi. '' dün nasılsak öyle olacak'' dedi. Sesi tıpkı bir ağabey gibiydi sarıp sarmalıyordu kardeşini '' seni ilgilendiren bir durum yok ortada '' dedi.

Mehmet'in gözlerinde ki tereddüt bırakmamıştı onu. İlk başta bir şey demese de sonrasında '' nasıl olacak ağabey, anamın yaptıkları yenilir yutulur değil. Beni her gördüğünüzde o gelecek gözünüzün önüne '' dedi. Şu an dokunsan ağlayacak gibiydi. Koskocaman çocuğun gözleri titriyordu önümüzde.

Bu sefer diğer bacağına da yavuz elini atmıştı. İki ağabey ufak kardeşlerine iki yandan sarıyorlardı. Yavuz kaşlarını çatıp '' yapılanlar doğru değildi Mehmet ama seninle alakası yok. Hem bizim sana bakınca başka şeyler geliyor aklımıza '' dedi.

Mehmet içi ufakta olsa rahatlamış gibi birazda merakla '' ne geliyor ağabey '' diye sordu.

Yavuz Mehmet'in ensesine hafif vurarak '' ne gelecek lan it, haşat ettiğin bebeklerim geliyor '' dedi. Ve kızgın bir gülümsemeyle arkasına yaslandı.

Mehmet ensesini kaşırken bu seferde Adem ağabey Mehmet'in ensesine vurup '' benimde telef ettiğin atlar. '' dedi sonra düşünür gibi yapıp '' birde dağ gibi kart ekstrelerin '' diye devam etti.

İkisi de acı acı gülerken kardelen girdi lafa '' benimde komşuda unutulmalarım '' dedi. Gülerek.'' Allahtan Zeynep araba kullanıyor da kurtuldum '' dedi. Öyle bir gülüştü ki bu acı doluydu. Acının üzerine ekilen umut gibi.

Mehmet kardelenin lafıyla ağlamakla gülmek arasında gidip geliyordu. Zordu annesinin yaptıkları yaşanılanlar ona da zor gelmişti.

Adem kızgınca '' lan yengeni komşuda mı unuttun '' dedi.

Mehmet sanki tek problemi buymuş gibi '' yenge ya hani aramızda kalacaktı '' diye sitem etti. Sonra abisine bakıp '' ağabey valla derse takılmışım '' diye devam etti. Yüzündeki tereddüt buradan okunuyordu. Yakalanmıştı sonuçta.

Adem dayanamayarak kolunun altına aldı Mehmet'i tekrardan sonra buğulu bir sesle '' merak etme koçum şu kapıdan girdiğinde nasılsak bundan sonrada öyle olacak '' dedi.

Biz bunları konuşup saçma bir halde ağlaşıp gülerken sessizce yanımıza asi hanım gelip kendini belli etmek ister gibi öksürdü.

Onun gelişiyse durulduk. Asi hanım '' ağam '' dedi.

SÖZLEŞME ( düzenlenecek )Where stories live. Discover now