bölüm 41

108K 5K 935
                                    


O kocaman elleri yanaklarımda yer ederken dudakları hırsla dudaklarımın üzerine kapandı.

Dudaklarımda hissettiğim baskıcı dudaklarla nerede olduğumu şaşırdım bir an. Çok kısacık bir an ikimizden geri kalan her şey flulaştı sanki. Yavuzun her daim kendine hayran bırakan bir yanı vardı ve beni de tamamen içine çekmişti. Bu sanki bulutlar içinde kaybolmak gibiydi.

Gözlerim istemsizce kapandığında etrafımdaki boşluğa bıraktım kendimi. Burnuma buram buram onun kokusu gelirken zamanı da, kim olduğumuzu da bir kenara bırakmıştım.

Kalbim atabileceği en hızlı ritmiyle atıyordu. Bu atışın kilitli sandıklarım da ki zincirleri zorladığını biliyordum. Çoktan hevesliydiler ya zaten.
Salmıştım şu an, ona bir karşılık vermeden anın içinde kaybolmuştum.

Biz kimdik, ne yapıyorduk..

O ısrarcı dudakları şimdi daha da ısrarcıyken bir eli belimi kavrayıp hoyratça beni kendine yasladı. Kaşlarını böyle bile hissedebiliyordum.

Yaslanmasıyla birlikte aklım da başıma gelmişti sanki, o puslu hava kaybolmuş. Giden beynim ona çekilmem ile yerine gelmişti.

Hızla kendimi geri çekip onu geriye ittim. Geriye gitmesine şaşırtmayı başka bir zamana bırakıp kendimi toparlamaya çalışırken " ne yapıyorsun sen " diye bağırdım.

Ne yapıyordum Ben Allah aşkına. Biz ne yapıyorduk. Daha öncede yakınlaşmıştık ama bu.. öpüşmek..

Kendime geldiğimde durumun vahameti tamamen yüzüme çarptı yavuz da benden farksız gözükmüyordu bir eli ensesinde kendini nereye koyacağını bilmiyor gibiydi.

Öncekinden daha kısık sesle " ne yaptığını sanıyorsun " dedim. Çıldırmış mıydı ?

Yavuz bana bakıp bir şey diyecekken vazgeçti. Cümlelerini toparlamaya çalışıyordu aslında ilk defa böyle duvarları olmadan görüyordum onu.Kolumda elini hissettiğimde sıçradım, korktuğumdan değildi sadece tenime dokunması bile içimde yükselttiğim duvarları yıkıyordu.

Kolumu çekmek istedim ama bırakmadı beni, birbirimize bakıyorduk yavaşça yaklaştı bana. O yaklaşırken nefesimi tuttum yine. Ne kadar kendimi telkin etsem de, etkisi altında kalıyordum ister istemez.

Kabul beni deli gibi etkiliyordu.. Her hareketi bende yer ediyor istesem de istemesem de beni kendine çekiyordu.

Bana daha dikkatli bakıp " benden mi korkuyorsun " dedi. Sesi yumuşacıktı. Bakışları saçlarımı okşuyordu sanki.

" hayır " dedim. Gözlerinin içine bakarak. Hafifçe gülümsedi.

" neden titriyorsun o zaman " diye sordu daha da yaklaşarak.

İçim ona doğru akıyordu resmen bu hissi başka şekliyle anlatamazdım.Daha fazla kapılmamak için kolumu elinden kurtarıp biraz uzaklaştım.

Sesimi sabit tutup " sınırlarını aşıyorsun yavuz bey. Kendi bölgene çekilsen iyi edersin " dedim.

Ortalığı aydınlatır biçimde gülümsedi. "Bey " deyip kahkaha attı " sınırları ben belirlerim güzelim. Unuttun mu ben buraların ağasıyım" dedi. Saçımın önüne gelen kısımları diğer eliyle kulağımın arkasına itmişti.

" ağaymış " deyip kolumu kendime çektim.

Aramıza mesafe koyar diye düşünürken o sanki olabilirmiş gibi daha da yaklaştı bana. Açıkta bıraktığı kulağıma fısıldadı. " değil miyim hem buraların hem senin" dedi. Kadifemsi sesi kulaklarımdan vücuduma zehir gibi yayılıyordu.

SÖZLEŞME ( düzenlenecek )Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang