Bölüm 73

93.7K 4.4K 671
                                    

Gözlerimi araladığımda oda karanlıktı. Sabaha karşı uyumuştuk uyanıncada akşam olmuştu haliyle. Gece hastanelerde nevrimiz dönmüştü. Yattığım yerde kendime gelmeye çalışırken yavuz hala mışıl mışıl uyuyordu yanımda.

Onu uyandırmamaya dikkat ederek çıktım yataktan. Telefonuma baktığımda saat dokuza geliyordu. Bu kadar çok uyuduğumuza şaşırarak lavaboya yöneldim. Sessizce işlerimi halledip çıktım odadan.

Her yer karanlıktı sanırım kardelen de daha uyanmamıştı. Uykuyu sevmediğini bildiğim için garip gelse de serum yemişti sonuçta. Hem artık iki canlıydı çok şükür.

Aklıma gelen şeyle sırıtarak indim merdivenlerden. Salona geldiğimde camın yanında ki tekli koltukta bir elinde süt diğer eli karnında bir kardelen le karşılaştım. Karanlıkta camın kenarında dışarının ışığıyla oturuyordu.

Son adımımı biraz sert atıp beni fark etmesini sağladım. Onu gördüğümde içimden ben bu kızı tanıyorum diye düşünürken gülümsedim ona. Yavaş adımlarla yanına yaklaştım.

'' uyanmışsın, erkencisin her zamanki gibi ''

Kardelen elindeki sütü sehpaya bırakırken '' uyudum uyandım çok olmadı zaten '' dedi.

Yönümü mutfağa çevirdim '' bende kendime bir kahve yapayım bari'' duraklayarak kardelene baktım '' aç değilsin dimi bir şeyler hazırlayayım mı '' diye sordum.

Kardelen kafasını sallayarak '' serum yedim ya aç hissetmiyorum bizimkiler kalkınca yeriz. Tabi kalkarlarsa '' dedi. Sırıtıyordu bu sıralar başımızda bir sürü dert vardı ve onlarda haliyle çok yoruluyorlardı.

Suyu ısıtıcıya koyduğumda kahve bardağını hazırlarken '' Başları çok yoğun bu aralar. Bir de dün gece seni öyle baygın görünce '' dedim.

Kardelen sessiz kalmıştı. Ne diyebilirdi ki zaten. Yinede en büyük korkumuz yerini biraz tedirgin olsak da büyük bir mutluluğa bırakmıştı.

Kahveyi yapıp bende onun gibi karşısına tekli koltuğa oturdum.

Kardelene bakıp '' nasılsın. Nasıl hissediyorsun kendini '' diye sordum. Gözlerinin içine bakıyordum.

Kardelen bana bakıp '' anlayamıyorum ki, bilmiyorum ne hissediyorum ne hissetmiyorum '' derken elleri karnındaydı. Bakışlarını bir kaç saniye karnına çevirip sonra tekrar bana baktı '' acaba anlıyor mudur bu halimi yani sevinemediğim için üzülüyor mudur '' diye sordu.

Kalkıp boynuna sarılmak istedim bir an ama tuttum kendimi. Onda ki bu naiflikle yıllarca nasıl dayanmıştı buna. Kocaman gülümseyerek. '' her şey o kadar yeni ki inan kim olsa senin gibi hissederdi. Onu o kadar uzun zamandır bekledin ki bu şaşkınlık çok normal '' dedim.

Kardelen biraz rahatlamış gibi arkasına yaslandı '' o kadar çok bekledim o kadar istedim ki sanki üzgünmüş gibi ağlamak istiyorum ama zerre üzgün değilim '' gözlerinden sicim gibi yaşlar boşalmaya başlamıştı. Ağladığı için utanıyor gibiydi farklıydı bu sefer.

Bir şey demedim ne ağla ne ağlama bekledim sadece o kadar zor zamanlar geçirmişti. Hepsinin stresini göz yaşlarıyla atmasını bekledim. Ağladı sessizce bir süre ne hissettiğini bulmak için yılların özlemini boşaltmak için ağladı. Çünkü o kardelen di yıllardır açısını içine atıp ağlamıştı şimdi de sevincini göz yaşlarıyla yaşıyordu.

Bir zaman sonra göz yaşları azaldığında ona biraz eğilip '' iyi misin '' diye sordum.

Göz yaşlarını iyice silip gülümsedi '' şimdi daha iyiyim hafifledim biraz ''.

SÖZLEŞME ( düzenlenecek )Where stories live. Discover now