Bölüm 53

108K 4.7K 558
                                    

Mutlu bir sabahtı bu sabah. Diğer her şeyi kahvaltı boyunca geride bırakmıştım. Kardelen ile adem Ağabey sofra için son şeyleri hazırlarlarken ben yavuzun yanı başında onun ağabeyiyle atışmalarını dinliyordum. Keyifliydik hepimiz.

Artık burayı neden bu kadar sevdiklerini anlayabiliyordum. Çünkü burada kendileri olabiliyorlardı. O baskıcı ağalık veya bir ton iş olmadan sadece yavuz ve adem oluyorlardı. Kardelen de doğal olarak bunu bildiği için buradan gitmek istememişti. Her geçen gün yeni şeylerini öğreniyordum ve bu bazen canımı acıtsa da bazen mutluluktan nefesimi kesiyordu.

Masa hazırlanırken bahçe kapısından '' millet ben geldim '' deyip Mehmet içeriye girdi.Elinde dumanı üzerinde simitler vardı. Tam abisinin yanından geçip elindekileri kardelene verecekken. Yavuz Mehmet'in boynuna kolunu atarak sıkıştırdı '' geç kaldın nereye takıldın lan '' dedi. Bir taraftan sırıtıp saçını karıştırıyordu. Onların bu haline gülmeden edemedim Mehmet küçüktü de Yavuz çok mu büyüktü sanki.

Mehmet kendini kurtarmaya çabalarken kardelen koşup poşeti almıştı elinden. Mehmet '' ne yapayım ağabey satıcı kız çok güzeldi '' dedi. Kardelen ile biz Mehmet' in bu lafına gülerken adem ağabey çık çıklıyordu.

Yavuz da hala çocukla uğraşıyordu Mehmet ağabey olaya müdahale edip kurtardı Mehmet'i yavuzun elinden, Adem ağabey '' oğlum bir gün başımızı belaya sokacaksın ama hadi hayırlısı bakalım '' dedi. Sonra oda sırıtmaya başladı.

Mehmet yavuzdan kurtulup masaya oturduğunda tamamdık.

Keşke her sabahımız böyle olsaydı. Somurtan suratlar her an laf sokmaya fırsat arayan kişiler olmadan. Neşeli, Huzurlu, mutlu. Yavuz kendine aldığı kahvaltılıklardan benim de tabağıma koyarken fark etmese de beni mest ediyordu. Ne olmuştu bu adama iki günde böyle. Ne onu bu denli değiştirmişti.

Normalde aklıma sırf gitmeyeyim diye böyle yapıyor diye geliyordu ama gözümle görüyordum. Davranışlarında gülüşlerinde hiç sahtelik yoktu. Çoğu zamanın aksine gülerken gözlerinin kenarı kırışıyordu. Bir kaç günde bu kadar değişmesi de normal mi ama insan ister istemez bir bit yeniği arıyordu altında.

Mehmet ağzına büyük bir lokma atarken '' vallahi zor kaçtım evden söyleyeyim '' dedi. Ufak beyimiz şikayetlere başlıyordu.

Adem ve yavuz oralı olmazken kardelen merakla '' neden bir şey mi dediler diye '' sordu. Sesi telaşlıydı konak halkından çekiniyordu ister istemez. Sesi çıkmaya başlamıştı ama eski alışkanlıklardan kolay vazgeçilmiyordu.

Mehmet '' akrabalar gelecekmiş halalar da tabi evde hummalı bir temizlik var '' dedi sonra lokmasını bitirmeden '' bu arada yenge konağa uğramanız gerekiyor sanırım, sizin odalarında temizliği için '' diye bitirdi lafını. Gözleri kısa bir süre beni bulsa da önünde ki yemek daha ağır basmıştı.

Kardelen ile birbirimize bakarken yavuz merakla '' niye temizlesinler işte '' dedi. Önemsemiyordu ama muhabbetten de geri kalmıyordu.

Mehmet yine dolu ağzıyla '' yengem o yokken girilmesini yasaklamış mı ne yapmış bilmem, vallahi anam kızgın boğa gibi dolanıyor etrafta. '' dedi. Ay bu çocukta ağabeyleri gibi ne çok yiyordu ya.

Lafına gülmek istesem de tuttum kendimi adem uzanıp ensesine bir şaplak attı ama sırıtıyordu '' doğru konuş oğlum. patlatırım şimdi enseni '' dedi.Mehmet ensesini ovarken mahcup olmuştu biraz.

Yavuz hala anlayamamış ve şaşırmış bir şekilde bana bakıp '' ne kuralı koydun '' diye sordu. Sonra yan gözle Mehmet'e bakıp '' Dicle anneye rağmen '' diye diye sessizce bitirdi lafını.

Benim de gözüm Mehmet'e kayınca Dicle hanım onun öz annesi olduğu için temkinli konuşmak gerektiğini anlamıştım gülümsedim. '' Kızlar odaya dalıyorlardı direk '' dedim. Sonra ister istemez kızararak '' as kalsın o gün farklı sahneler yaşanacaktı unuttun mu '' dedim. Gözlerimi kaçırmıştım yavuzdan şu an Mehmet'e rol kesiyordum ama bana da olanlar oluyordu tabi. '' o yüzden işte bende kapıyı kesinlikle vurmalarını tembihledim, birde ben olmadan odaya girmemelerini. '' deyip bitirdim lafımı. Ellerim terlemişti utançtan.

SÖZLEŞME ( düzenlenecek )Where stories live. Discover now