Bölüm 78

80.4K 4.2K 940
                                    

Yeniden ve yeniden lavaboda başlayan bir gün. Elimi yüzümü yıkarken aynadan kendime baktım. Gözlerimin altı morarmıştı biraz. Kardelen gerçekten de haklı olabilir miydi? Ben hamile olabilir miydim? İçimdeki duyguların bir ifadesi yoktu. Her hamilelik fikrinde yeniden öğürme isteği basıyordu.

Çıktım lavabodan kendime kahve yapmak için mutfağa geçtim. Aklımdan binlerce soru geçiyordu. Midemin ilk alkolden sonrada regli olmamdan bulandığını sanmıştım. Aradan o kadar zaman geçmişti hala bulanması bir tuhaftı. İşler tuhaflaştıkça açıklamalarımda bitiyordu. Kendimi köşeye sıkışmış hissediyordum.

Arabada camdan gelen kokudan etkilenmem. Gelip giden ağlama atakları. Saçma sapan duygusal düşünmeler. Neler oluyordu bana. Kendimi hamile gibi hissetmiyordum. Gerçi hamile nasıl hissedilir onu da bilmiyordum ya. Ama insan hamile olsa bilmez miydi anlamaz mıydı?

Su ısındığında bardağa kahve koyacağım sıra da. Eğer hamileysem kahvenin zararını düşündüm. İyice paranoyak olma yolunda ilerliyordum. Kahveyi alıp koltuğa geçtim.

Telefonumu görmemle en nefret ettiğim şeyi yaparak sağlık sitelerine girdim. İlk hamileyken regli olunup olunmadığını araştırdım. Bazı vakaların olduğu yazıyordu. Uzandığım yerden oturuşumu düzeltip daha dikkatli okudum. İşler gittikçe ciddileşiyordu.

Kimi olabilir derken kimi ilk kanama diyordu. Hatta dokuz ay hamile olduğunu anlamayan doğumda öğrenen insanlar bile vardı. Ne yapacağımı bilemedim. Panik mi olmalıydım sevinmeli miydim arada kalmıştım. Duygularım karman çorman olmuştu. Her satır beni biraz daha içinden çıkılmaz bir hale sokuyordu.

Yavuzla korunmuyorduk. Dicle hanım yüzünden bir süre korunmasam da hamile kalacağımı düşünmüyordum. Ama ya hamileysem. Allah'ım geçen gün şarap bile içmiştim. Bir şey olabilir miydi? Eğer karnımdaysa ona zarar vermiş olabilir miydim?

Ayakta, kocaman salonda kendi kendime konuşarak bir sağa bir sola gidiyordum. Pencereden kendi yansımamı gördüğümde duraksadım. Ne yapıyordum Allah aşkına böyle.

Yansımama gidip elimi karnıma götürdüm. Kendimde gözle görülür bir değişiklik arıyordu gözlerim. Eğer hamileysem kardelenle aynı zamanlarda doğuracaktık. Gülümsememi engelleyemiyordum. Kendi kendime hayallere dalarken kapı çaldı.

Çalan zilin sesiyle kurduğum hayallerden yere çekilmem bir olmuştu. Hızla kendime çeki düzen verip kapıya gittim. Gelen melekti. İçeri buyur ettim '' hoş geldin melek '' dedim.

Melek biraz çekingen '' hoş bulduk hanım ağam '' dedi gayri ihtiyari.

Bana Zeynep demekten çekindiğini anlaya biliyordum. Oflayarak '' bari ağam yerine hanımım de ne dersin '' diye sordum.

Birlikte mutfak tarafına geçtik. O eve bakarken bende evin alt bölümünü ona gösteriyordum. '' işte bizim fakirhane sen mutfak işlerinden sorumlu olacaksın. Büyük temizlik için kardelen şirketle anlaşmış aynı şirket gelip burayı da temizler sana da yemek işinden başka bir şey kalmaz '' dedim.

Melek bana bakıp '' tabi hanımım nasıl dersen '' dedi. Biraz meleğe bakıp boşuna uğraştığımı anladım. O böyle öğrenmişti. İster isteyim ister istemeyim ben onun ağasının karısı, hanım ağasıydım. Benimle asla yakın olmayacaktı.

Gülümsedim '' gel benimle '' dedim. Evin arkasına açılan kapıya götürdüm onu. Kapının dibinden karşısındaki boşluğu gösterip '' buraya eşin ve senin için bir ev daha yapılacak. Üç gün sonra başlayacak adamlar. İlk gelip gidersin sonra buraya taşınırsınız '' dedim.

Zaten bu konuları dün konuşmuştuk. Birlikte yeniden içeri gidip kahvaltıya başladık. Çabuk bir hazırlıktan sonra iki kişilik kahvaltı hazırdı. Yavuzda inince masaya geçtik. Belki de ilk defa birlikte yemek yiyorduk. Yalnız olmanın hissi garipti. Oldum olası yalnız bir insandım ama ilk defa garipsemiştim. Yavuza baktığımda oda bir garipti.

SÖZLEŞME ( düzenlenecek )Where stories live. Discover now