18- Soo'yla İlgili Taehyung, Masaj Kuponu ve Biyografi.

10.3K 1.4K 489
                                    

Lütfen yorum yapmaktan çekinmeyin, olur mu? İyi geceler dilerim ❤️

Taehyung 1 haftada Jisoo'yla benimle kurduğunun katlarcası kuvvetli bir bağ kurmuştu. Bana asıl bebeğinin ben olduğumu söylüyordu ama beni öptüğü, pekala beni öpmüştü. Her neyse. Beni öptüğü şu gün var ya, o günden sonra bir daha aynısını yapmamıştı bile. Yalan söylüyordu. Bebeği değildim ve o aşırı derecede yalan söylüyordu. Elbette o büyük klişeyi yaşamamıştık sayın dostlarım, sadece, söylemek istediğim şu ki; bana verdiği öpücük öylesineydi. Öylesineydi, bu yüzden de bir daha tekrarlamıyordu. Düşününce sanki beni susturmak içindi hepsi.

Ne? Aşırı saçmalıyor olabilirim. Peki, ben her zaman aşırı saçmalıyorumdur ama artık daha da saçmalıyorum çünkü lanet olası Kim Taehyung karmakarışık aklımdan bir an olsun çıkmıyordu. Kare gülüşü zihnimi saniyeliğine dahi terk etmiyordu, sanat eseriymişcesine güzel olan gözleri peşimi bırakmıyordu. Kim Taehyung Jisoo'yu çok seviyordu ve bunda yüzde yüz haklıydı çünkü o çok ama çok tatlı bir bebekti. Bu yüzden onu Taehyung'tan çalabildiğim bir anda garip sesler eşliğinde güzel şeyler mırıldanıyordum ona.

"Neredeymiş senin o küçük, sevimli yumurta kafan? Hmm, neredeymiş?" Tamam, belki de "güzel şeyler" mırıldandığım konusunda yanılıyordum ama o bir bebekti, bunu anlayamazdı.

"Yesem mi acaba seni, mhm, ne dersin buna Soo?" Küçük ayağının topuğunu baş parmağımı kullanarak okşarken parkeden çıkan kısık bir ses duydum. Bakışlarım oraya döndüğünde uykusuzluktan gözleri çökmüş bir adet Soojin karşılamıştı beni. Saçları uyukladığından olsa gerek kabarıp dağılmış, dudakları şişmişti. Sanırım, sanırım kuzenim birazcık sevimli sayılabilirdi.

"Korkutmadım değil mi?" İnce sesiyle sorduğunda kafamı sağa sola sallayarak onu reddettim. Günlerdir çok çalıştığı için eve geç saatte geliyor, boş zamanını Jisoo'ya bakarak harcadığım, bence buna 'geçirdiğim' demem daha doğru olurdu ama o öyle söylüyordu, için benden özür dileyip duruyordu. Tatilim arasında bu plan olmasa da onlardan şikayetçi sayılmazdım.

Taehyung hala evde oturup birikimini güzelce sağa sola harcıyorken Jisoo'ya benden daha çok bakıyordu zaten. Aptal, çok- her neyse.

"Gelsene yanıma." Mırıldandığımda kafasını sallayıp yanımıza geldi. Bu sırada Jisoo parmaklarımı ağzına götürüp emmeye çalışıyordu.

Az sonra, Minhee'nin telefonuma gönderdiği mesajı gördüm Soojin yanımdaki koltuğa yerleşirken. Mesajda ücretsiz masaj kuponu kazandığı yazıyordu ama aklıma bir fikir geldi. Soojin böylesine yorgunken, onu kullanmak içimden gelmezdi zaten.

"Yarın boş musun?" Jisoo'nun sırtını okşamaya başladığımda minik parmakları adem elmasımı sıkmaya çalışıyordu ve bu huylanıp hafifçe gülmeme sebep oldu.

"Evet, sen de dinlenebileceksin sonunda." Üzgünce gülümseyerek söylediğinde ne desem bilemez gibi duraksadım bir an. Daha sonra kafamı omzuna yasladım çekinerek ve onun da başını benimkine yasladığını hissettim.

"Neden sormuştun?" Bir yandan Jisoo'nun poposunu ve sırtını okşamaya devam ediyor, diğer yandan düşünüyordum. Taehyung'un şu aptal gitme planına ne olmuştu?

"Minhee bir kupon kazanmış. Masaja ihtiyacın olabileceğini düşündüm." Sessizce söylediğimde tüm yorgunluğuna rağmen ağzından "yaaa" gibi nidalar döküldü ve birkaç dakika boyunca çok iyi, nazik, tatlı, bir de şapşal... Birisi olduğumu söyledi.

"Çok teşekkür ederim!" Giriş kapısının açıldığını duyduğumda oturduğum yerde dikleşmiştim. Taehyung kafasını içeri uzatırken yavaşça gülümsemiş ve sonra yanıma oturmuştu. Saçlarını alnında tutmaya yarayan bandanası midemin kasılmasına sebep veriyordu. Gözleri yüzümde biraz gezindikten sonra Soojin'in umutsuz sesini duydum.

all i wantWhere stories live. Discover now