29- İki Kahraman, Gerçek Kahraman ve Sirius.

7K 848 463
                                    

diangeloluna bizim için bir playlist hazırlamış; içinde çok cici şarkılar var, tekrar teşekkür ederiz ona. 🌈💖
Linkten ulaşamayanlar >>mdndn<< ismiyle aratabilir...

https://open.spotify.com/playlist/5CLLSLlcSn5ko6mSfNSyaZ?si=N7b-WsLNSj2ApNiIFxAYzA

Ayrıca siz de benim gibi bu fiki okurken şey diyor musunuz, bu Sevgi ne saçmalıyor lan?

İyi okumalar, yorum görmek istiyorum çok 😔

**

"Taehyung! Taehyung koş kurtar beni-Evdeyim, sen de evdesin değil mi? Nolur koş, dövecekler beni! Olamaz, ben miniciğim o keltoşun yanında-Bak çiğ çiğ yerler aşkını hyung!" 5 saniye içinde nefes nefese sıraladığım cümleler sonrası kalbimin sesi kulaklarımı büyük bir gürültüyle dolduruyordu. Aynı zamanda dış kapıya alacaklı gibi vuran iki adamın yumruk seslerini duyuyordum, bir yandan korku anıyla üst üste kitlediğim kapıyı Taehyung gelecek diye açmaya çalışıyordum. Telefonun diğer ucundaki Tae, bana hiçbir şey söylemeden hızla aramayı kapattı ve büyük adım seslerini duydum. Kapı kolunu tedirginlikle indirdiğim an beni bulan kaygılı bakışlar yutkunmama sebep olurken hemen içeri girip beni endişeli biçimde sardı.

"Jeongguk? Bebeğim, ne oldu?" Elleriyle yüzümü okşadı, çenemi kaldırıp suratımı inceledi korkuyla. O da benim gibi nefes nefese kalmıştı. "İyi misin? Kim zarar verecek sana, noldu-Neler dönüyor? Konuşsana Kook, hadi aşkım," Art arda sormasıyla dudaklarım büzülecek gibi olmuştu. Sessizce kafamı sallayıp onu kolundan çektim ve salonda yatan Joohoney'e bir bakış atıp kendi odama götürdüm Taehyung'u.

"Jeongguk, bu kim?" Taehyung açılan gözleriyle yatağımda üzgünce durup bize bakan şeyde gezdirdi gözlerini.

"Ben, şey yaptım..." Taehyung sorarcasına bakmaya devam etti. "Köpek çaldım." Saf saf bizi seyreden koca bebek, ona Sirius ismini koymuştum, kafasını sola eğip Taehyung ve bana baktığında her şeyi kısaca Taehyung'a anlatmam gerektiğini biliyordum.

"Şey," mırıldanıp Sirius'un yanına uzandım. Koca bir danuaydı ve bedenim onun yanında tıpkı Taehyung'un yanında olduğu gibi küçücük kalıyordu. "Şimdi ben pratikten dönüyordum. Biraz yürüyüş yapmak istedim, zaten senin işlerin vardı ve ben de oyalanmak için daha önce hiç girmediğim bir arka sokağa saptım. Sonra bir bahçenin önünden geçiyordum-Dinliyorsun, değil mi? Hm, geçiyordum işte. Sirius'un ağlayışlarını duydum," elimle Bay Black'i işaret ettim. Tam adı Sirius Black. Ben koydum. Evet. Evet patronusum da tilki, gurur duyduğum tek şey. "Bir de ne göreyim ayna kafalı kalpsiz pis şerefsiz adam Sirius'u dövüyordu. Çok üzüldüm, oturup ağladım. Plan yaptım sonra-Eğer zamanım olsaydı Michael Scofield gibi sırtıma kroki dövmesi yaptıracaktım ancak hızlı olmalıydım. Keltoş eleman gidince bahçeye sızıp Sirius'u kaçırdım. Meğerse arka tarafta başka köpecikler daha varmış, eheh..."

"Onlar havlamaya başlayınca Sirius'u tuttuğum gibi koşmaya başladık, tamam mı? Dinliyor musun? Hm, tamam. Keltoş beni takip etti, yanında başka biri daha vardı. Film sahnesi gibiydi, yeminler olsun! Sonra bana piç diye bağırdı, kıçımın serserisi seni. Ben ona fark attım, hemen eve koşup kapıyı kilitledim. Apartmanda başka kimse yok, çok korktum. Sirius'u onlara geri veremem! Onların karakterini bilirsin," uyuklamaya başlayan köpiş içimi sımsıcak etmişti. "Ürkütücü derecede büyük olsalar da fazlasıyla korkak ve uysallar. Bir şey yap lütfen!"

Taehyung şokla beni seyrederek geçirdiği iki dakikadan sonra hâlâ dış kapıdan gürültüleri yükselen adamlara kulak kabarttı. Kollarını sıyırıp yatağın önünde diz çökmüş, nefesi arasından ben yanındayken sana birisinin zarar verebileceğini düşündün mü gerçekten? diye sormuş; çözdüğü saçlarını bana doğru salmış ve lastik tokasını onları toplamam için uzatmıştı. Saçlarını toplayıp sorarcasına ona baktım, "Polise gidemeyiz." Diye mırıldandı. Evet, başımız derde girmeden kapımıza böyle alacaklı gibi geldikleri için onlardan şikayetçi olabilirdik ancak ben de köpeklerini çalmıştım. Vay be, nasıl taşaklıyım ama. (nefes seslerini duyup uçarcasına topuklamam dışında.) Belki köpeğe şiddet uyguladıklarını söyleyebilirdim ama hiçbir şey ifade etmezdi bu. Kanıtım yoktu ki. Akılsız kafam! Keşke bir video çekseydim.

all i wantHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin