mdndn 2 | 2. bölüm

5.2K 473 186
                                    

özledim özledim diyenlerin yorumlarını görmezsem o zaman bozuşuruz hehe, iyi okumalar 🤗

••

Taehyung'un yüzlerce kez kızmasına rağmen yastığımın altına koyduğum telefonum gelen bildirimlerle titrediğinde bu uyanmama sebep olmuştu. İstediğim uyanış şekli bu değildi, tamam mı? Ben İri Birisi'nin öpücükleriyle güne başlamak, gözlerimi açmak istiyordum. Diğer türlü gün boyunca aldığım tüm tepkiler ahah, Jeongguk, ters tarafından mı uyandın? ve türevleri oluyordu çünkü huysuzlaşıyordum. Tanrı aşkına! Joohoney o uyuz esmer şekerinden daha düşünceliydi ve babacığına günaydın öpücüğü vermeyi kolayca akıl edebiliyordu. Yanağıma değen ıslaklıkla kollarımı onun az tüylü bedenine sardım.

"Sana da günaydın, balım." Cevap niteliğinde birkaç homurdanışla gülümsemeye başladığımda, pekala, huysuzluğum azalmış sayılabilirdi. Yine de önümüzdeki 5 dakika içinde Taehyung'un yaşadığına dair herhangi bir belirti gösterdiğine şahit olmazsam ve o evde böyle sessiz sessiz gezmeye, beni huzursuz etmeye devam ederse sinirlenecektim. Adım seslerini, yeni uyandığı için her zamankinden boğuk çıkan o kalın sesiyle sabah mırıldanışlarını duymak istiyordum. Varlığının beni huzurlu kıldığını adı gibi bilmesine rağmen bir hayalet misali davranması canımı sıkıyordu.

Olsa olsa Sevimli Hayalet Casper olabilirdi.

Hiç.

Honey'e son bir öpücük verip ayaklandıktan sonra telefonumdaki Hoseok Hyung'un mesajlarına gülümseyerek baktım ve ona kısa bir yanıt verdim. Dağınık yatağımızı toplamayı şimdilik es geçerek ayna karşısına geçtiğimde Sirius'un çift kişilik yatağa yayıldığını duymuştum. Sonbahara ani bir soğukla giriş yapmış olsak da Yugyeom'un birkaç sene önceki doğum günümde hediye ettiği -nereden ve nasıl bulduğunu ona asla sormadım- Ryuk'lu penye şortumu giyiyordum. Çünkü Tanrı aşkına, Taehyung şu kurtadam tasvirlerindeki kadar sıcak biriydi ve aynı yatağın farklı uçlarında uyuklasak dahi yorganı üzerimden itmek isteyecek kadar sıcaklıyordum. Sımsıcacıktı. Mükemmeldi. Bu yaşıma dek arayıp bulamadığım tüm sıcaklık onun tenindeydi ve bu sıcaklığı dindirebilecek tek şey de arkadan Candy Shop çalarken havalı adımlarla bana doğru yürüyen Alain Delon olurdu. Pekala, bunun düşük bir olasılık olduğunu kabul ediyorum adamım ama kabul edin o şey muhteşem olurdu.

Zihnimin kafanızı karıştırdığını biliyorum.

Düşüncelerimden kıvrılarak kendime geldiğimde Taehyung'un muhtemelen yeni üzerinden çıkardığı -savurduğu- beyaz hoodieyi fark ettiğimde onu yatağın ucundan alarak minik şortumun üzerine geçirdim. Taehyung bu hoodie'yi kim bilir kaç saat giymişti ancak─sevgilim olduğu için söylemiyorum, o kadar güzel kokuyordu ki... Mis gibiydi.

Kendi içimde bile sürekli ondan bahsediyordum.

Gözlerimi karşımdaki makyaj aynasında yukarı oynatarak düzenli dans ettiğim için sıkılaşan bacaklarımdan çektim ve bakışlarım yüzümün yansımasıyla kesiştiğinde ağzım o şeklini aldı. Saçlarım.. Oh, Tanrım, saçlarım. İşte bu gerçeği tamamen unutmuştum.

"Jeongguk," Parkelerde gezinen büyük ve çıplak adımlarının çıtırtısını duymama kalmadan sesi kulaklarıma dolduğunda direkt ona dönmüştüm ki elinde tuttuğu konserve mısıra bakmayı keserek bakışlarını benimle buluşturdu. Kaşları yavaşça havalanarak çatılmış, saçlarımdan üzerimdeki hoodiesine ve yavaşça da çıplak bacaklarıma uğradıktan sonra dudakları aralık kalmış bir şekilde bana bakmaya devam etmişti. Boğazımı temizleyerek gözlerimi kaçırmıştım. Bu yoğun bakışlar da neyin nesiydi böyle...

Du hast das Ende der veröffentlichten Teile erreicht.

⏰ Letzte Aktualisierung: Mar 05, 2021 ⏰

Füge diese Geschichte zu deiner Bibliothek hinzu, um über neue Kapitel informiert zu werden!

all i wantWo Geschichten leben. Entdecke jetzt