all i want

33- Single Ladies, İş Teklifi ve "Rahatlamak."

**Sürekli bölüm attığım için sıkılmanızdan korkuyorumdur**

Bu fice panomda da bahsettiğim gibi yüzlerce bölüm yazmak istiyorum. Düşüncelerim hep bu yönde mi olur emin değilim ancak aklımda bazı şeyler var. İlerleyen zamanlarda hikâyemizi kendi içinde 3'e bölebilirim 💪

Çok güzel, şeker gibi bayramlar diliyorum bu arada. Yorumlarınızı bekleyeceğim, iyi okumalar!

"Yugyeom! Birine daha rezilliğimi anlatacak olursan seni küçük parçalara ayırır, tuvalete atıp üstüne sifon çekerim. Hayır bir de gözlerimin önündesi-" Konuşmam bağırdığım için acıyan dikişim yüzünden inlememle yarım kalırken Yugyeom'a kızgınca bakmaya devam ediyordum.

Pekâla, olanları bilmeye hakkınız var.

Dün gece patlamasına ramak kala apandisitim yüzünden küçük bir ameliyat geçirmiş, kısacık süren bu operasyon sonrası bir süre daha hastanede; gözetim altında tutulmuştum. Taehyung tüm bu süre boyunca benimle beraberdi. Ameliyattan önce güç vermek için beni bir sürü öpmüş, ellerimi tutarak Love Theme bile söylemişti. (Bildiğiniz üzere kendisi The Godfather'ın müziği ve en az filme olduğu kadar ona da aşığım.) Bu, bu hayatımda yaşadığım en güzel anıyken onun o parıltılı gözlerinde kaçıncı kez olduğunu bilemeden kaybolmuştum. Sesi öyle yumuşak, öyle; bir kutuya konup saklanasıydı ki, onu dinlerken tüylerim diken diken olmuştu. Az kalsın gözlerimden yaşlar bile damlayabilirdi. Tanrım... Dudakları aralanıp güzel şarkıyı mırıldandığı saniyeler bakışlarını bakışlarımdan bir kereliğine olsun çekmemesi de ayrı bir düşüştü benim için. Ona kaçıncı olduğunu sayamadığım düşüşüm.

Bu kadar dramatize etmeye gerek yoktu doktorun söylediklerine göre. Hayati risk taşımıyordum, kısa bir operasyondan sonra da iyi olacaktım ancak insan, sağlığının değerini, ufak bir taşa takılmadan önce pek bilemiyor. İyi olacağıma ikna olsam da, bir şekilde başka şeyleri düşünmüştüm işte. Bana bir şey olursa n'olur, Taehyung çok üzülür mü, Honey onun başınu okşamadığımda beni özler mi... Saçma sapan şeyler düşünmekten geri duramıyordu insan o hastane odasında yatarken. Yine de sevgilimin hakkını yiyemezdim, pinpirikli Jeongguk'u bir güzel sakinleştirmişti.

Güzel parmakları; kadife sesi ve ferah kokusu, iki elim kanda olsa bile bana kendimi iyi hissettirirdi zaten. Anne kucağındaki bir bebek kadar huzurlu uyuturdu.

Basbayağı aşıktım dostlarım. Abayı yakmak, vurulmak, sevdalanmak... Seviyordum yani. Her şekilde, her an, her şeyden çok.

Yine de rezilliğim kısmına henüz gelmedik, bilmeniz gereken kısma...

Bu yüzden Kim Taehyung'a olan hayranlığımı bir kenara bırakıyorum. Ayrıca, hastane odasında ameliyat saatimi beklerken oyalanacak bir şeyler bulamadığım sıra telefonumdan notlar bölümünü açtığımı ve Kim Taehyung Hakkında En Sevdiğim Şeyler Top 10 listemi tamamladığımı belirtmeden geçmek istemiyorum. Sizlerle paylaşacağım bu çok merak ettiğiniz listenin devamını.

Jeon Jeongguk, ben, apendiskim, tanrım nasıl bir kelime bu, alınmadan önce canım yanmasın diye uyutuldum hâliyle. İşte...narkozla. Narkoz. (Genel anestezi.) Bana narkoz verdiler, ve evet- Narkoz bildiğimiz üzere hastanın bilincini tamamen kaybetmeden duyarlılığını ortayan kaldırmaya yarıyor. İnsan şuurunu kaybedip güzellik uykusuna dalmadan önceyse saçmalayabiliyor. Ve ben, şuurum gayet yerindeyken bile deliler gibi saçmalayan bir insan olarak, sedye üzerinde kendinden geçmiş şekilde manken pozları vermeye çalışmış; elimle peace yapıp dudaklarımı büzmüş ve kraliçemin şarkılarını söyleyerek hastaneye bayram ettirmişim. Yugyeom bir ara, Taehyung'la olan seksini de anlattın hatta, diyerek olta atsa da ona siktirip gitmesini söyledim -pekâla, bunu yapmadan önce boşluğuma gelerek gördüğüm k i m t a e h y u n g içerikli erotik bir rüyayı birazcık, sadece ucundan anlatmış olabilirim- çünkü onunla... henüz beraber olmadık? Rüyalarım hariç.