24- Melek Taehyung, Hijyen, Kim Yuna.

10K 1.1K 498
                                    

İyi geceler, sakin gidişat; Jeongguk'un saçmalık rüyaları ve Taehyung'un anlamlı anılarından sıkılanlardan özür dilemiyorum. Bu fic tam da bunun için var.
Kalppppp kalp 💘💞💕💖💗👩‍❤️‍💋‍👩

Jay-Z büyük altın kolyesini tişörtü içinden gururla çıkarırken bana gözlerini kurnazca açarak baktı. "Sen zengin bile değilsin, Jeonduk." Sinirle soludum. Sahte ama pahalı kürküm ve fazlasıyla şöhret kokan siyah camlı gözlüğüm yoktu. Sahiden de zengin değildim. "İsmim Jeonduk değil koca kafalı, Jeongguk. Bunu beynine yer etmesi için kaç bin kez daha söylemem gerekiyor?" Dil çıkardığında gözlerimi kıstım. "Hem Beyoncé peşimde pervane olduğu için beni kıskanma. Hasetlik kan emici bir duygu, dikkat et esiri olma."

Gülümsediğimde yıllardır sakin bir kişiliğe sahip olduğunu sandığım Jay-Z elini yumruk yaparak havaya kaldırdı. Tam göbeğine tekme atmayı planlıyordum ki belimde bir çift kolun varlığını hissettim. Daha sonra ensemdeki naneli ılık nefes ve kulaklarımdaysa yumuşak ses. "Sakinleş, bebeğim. Meleğin burada." Meleğim diye bağırarak arkamı döndüm ve beyazlar içerisindeki Taehyung'la karşılaştım. Ölmüş müydüm, Tanrım? Hayır, hayır daha çok gençtim. Siktiğimin meleği de bu kadar seksi olmak zorunda mıydı? O bir şeytan bence, kasıklarımdaki ateşi körüklüyordu.

Elimle kafasının bir iki santim yukarısında havada duran sarı çemberi yokladığımda ona dokunamadığımı fark etmek kalbimi kırmıştı. Jay-Z arkadan bana amerikan aksanıyla küfürler ediyor, Taehyung'sa yalnızca gülümseyerek gözlerimin içine bakıyordu. Tek istediğim kafamın daha fazla karışmamasıydı. Bu bir rüyaydı. Sadece bir rüya. Tabii ya, rüya! İstediğimi yapabilirdim.

"Melek Taehyung," Meleğim gözlerimi kamaştıran gülüşünü büyüttü. "Evet Kookie?" Tanrım, ne! Gerçek cennet varsa eğer, o bile beni bu denli mıtlu edemezdi. Dudaklarımı, gözlerimi kırpıştırarak öne uzattım. "Öp beni!" Taehyung'un yanakları kızardı. Esmer teni üzerindeki beyaz kıfayetler nasıl da güzeldi, bir manken gibi görünüyordu!

"Dilediğin buysa," elleri yanaklarıma çıkıp orayı okşamaya başladığında heyecanla kırpışan gözlerim huzurla kapandı. Dudaklarını benimkilere kapatmasını beklerken bir ses duydum.

"Jeongguk, sikeyim- dudaklarını öne büzmeyi kes. Tanrım! Uykunda öpeceğim o olacak." Aniden yatakta doğruldum. Karşıdaki aynadan yansımamla göz göze geldiğimde dudaklarımın aldığı şekli hemencecik bozmuştum. Şişmiş gözlerimle yeminler olsun ki Joji'ye benziyordum. Hızla yorganı kafama çektim. "Taehyung ne işin var burada? Çok çirkinim! Salyam akmış, yüzüm binbir çeşit yastık izi olmuştur şimdi!" Taehyung'un güldüğünü işittim. Kolları tıpkı rüyamda olduğu gibi belime sarıldı ve kafası göğsüme yaslandı. "Ne önemi var ki? Böyle çok tatlısın hem." Boğuk bir çığlık attığımda elimin teki yorgan altından çıkıp Tae'nin saçlarını okşamaya başladı.

"R-rüyamı neden bozdun?" Dedim. "Melek senle öpüşmek üzereydim." Taehyung'un birkaç saniye sessizlik sonrası dediğimi anlayıp kahkaha atmasını dinledim. Kalın sesiyle mırıldandı. "Gerçeğini yapmaya ne dersin?" Yoğun ısrarlara rağmen çıkarmadığım kafam söylediği şeyle büyük bir hızda karanlıktan kurtulup açığa çıktı. "Yapalım mı?" Gülerek kafasını salladı. Bense kaybolmuştum, güzelliğinde. Piç kurusu! Sadece kendisiydi, yüzünde ne bir makyaj ne başka bir fazlalık vardı. Sadece Taehyung'tu. Çok güzeldi, çok, çok güzeldi. Dağınık saçlarının her telini öpmek istiyordum. Yugyeom olsa kafama vurup, "Bayat kaltak!" derdi.

"Hayır!" Bana yaklaşan Taehyung'a bağırdığım zaman kaşları havanlandı. Eli çıplak baldırımı okşarken zorlukla yutkundum. "Sorun ne, bebeğim?" Yorganı hemen ittim ve kafasına koca bir öpücük bıraktım. Çok erken uyanmışa benziyordu, üzerini de giyinmişti. "Bekle beni, bir yere ayrılırsan öldürürüm seni!" Şaşkın şaşkın onayladı. Bir koşuda banyoya ulaşıp dişlerimi fırçaladım. Çalkalayıp tükürmüş, yatağa geri dönmüştüm ki Taehyung elini alnına vurdu. "Çabuk buraya gel ve öp beni Jeongguk, yoksa, yoksa kızacağım artık oyaladığın için." Gidip kucağına atladım ve kıkırtılarım arasında dudaklarını emmeye başladım.

"Birinci kural; hijyen!"

••

"Söylesene," dedim. Az sonra söyleyeceğim şey gözlerimin bakmaması gereken noktalarda dolandığını ifşa etmeme sebep olacaktı ancak merakıma yenik düşüyordum. İşaret parmağım biraz çekingen bir tavırla kasıklarını tamamen açıkta bırakan kaymış eşofmanına gitti. Oradan ilerleyip izi kalan kesiği hafifçe okşadığımda Taehyung derin bir nefes aldım. "Bu, nasıl oldu?" Yarayı kastettiğimi anlayarak kaşımın üzerine birkaç öpücük bıraktı. Koltukta onun yanına kaydım ve kucağımdaki mısır kabını masaya bıraktım.

"Dostlarımın bana ufak bir hatırası yalnızca," kısık bir sesle mırıldandığında merakla kıpırdandım. Çok güzel konuşuyordu, bana herhangi bir şeyi anlatması her şeyden daha çok keyif veriyordu. "Anlat bana." Gülümsedi.

"Lise ikiye gidiyordum. Okulun son günlerindeydik. Cezaya kalmıştım o gün. Akşam geç bir saatte eve dönerken aklıma bir şey geldi ve, ve ben de benzinciye girip köpek atıştırmalığı olup olmadığını sordum. Vardı. Beş gün boyunca biriktirdiğim harçlığımın hepsiyle mamalardan aldım. Annemlerden daha fazla para istemeyecektim ama yine de harcadım, çünkü pişman olmayacağımı biliyordum." Kalbi çok güzeldi. Dünyaları vermek istedim ona. Hikayenin sonunu merak ediyordum. Küçük bir mırıltı çıkardım.

"Hava tamamen kararmışken inşaat çalışmalarının sürdüğü alana girdim. Babam imza atıp beni cezadan kurtarmadığı için çok öfkeliydim. Geceyi köpeklerle geçirmeyi planladım. Kötü bir plan olduğunu sabaha karşı hastaneye kaldırıldığımda anlamıştım." Kıkırdadı. "Bilirsin, bazenleri günlerce aç kalmış ve huysuzlaşan köpeciklerin tatlı şekerlemelerini bölmek iyi sonuçlanmayabiliyor. Deneyimlemiş oldum." Anlayarak kafa salladım. Bana anılarını anlatması olayına bayılıyordum, onu geç bulmuş olabilirdim ancak yaşadığı şeyleri bilmek bu duruma duyduğum üzüntüyü biraz olsun giderebiliyordu. Ona sarıldım. Sımsıkı.

"Yine de onlara bayılıyorsun," söylediğimle kafasını salladığını hissettim. Saçlarımla oynuyordu. "Tok, sağlıklı ve sevilen hayvanların kimseye zarar vermeyeceğini biliyorum." Onunla uyuyorduk. Bu söyledikleri beni sonsuz mutlu ederken toparlanıp dudaklarımı yüzünün her bir yerine bastırmaya başladım. Elleri karnıma kayıp gülerek gıdıklamaya başladığında. "Hayır!" diye çıkıştım. "Yine başlama yalvarırım, Taehyung! Ya lütfen dedim ama, hey, nolursun, b-bak! Bak, telefonum çalıyor! Ya dur amaa!" Başarıyla ondan kurtulup arayan numarayı açtım. "Merhaba ben Jeongguk, siz kimsiniz?"

"Ben Kim Yuna, nişanlım Taehyung'a ulaşmak için aramıştım."

••

tok, kısır ve sevilen hiçbir köpek gerçekten de zarar vermez. koruyalım onları. duyar kastığıma(!) göre elveda!

#yunalütfensgaq
#wehatespotlight
#köpeklerisevin
#jayzxjungkook🏳️‍🌈

all i wantWhere stories live. Discover now