2. Bölüm: "DÜN, BUGÜN, YARIN"

36.6K 2.3K 6.8K
                                    

Merhaba herkese. 27 dakika geciktiğim için hepinizden özür dilerim ama oldukça uzun bir bölümdü ve düzenlemem epey zamanımı aldı. Neyse çok uzatmayayım. Hepinize iyi okumalar diliyorum. 3. bölüm bu bölüme gelen oy ve yorumlara göre gelecektir. Sevgilerimle.

2003, İstanbul

     Eymen ve Cengiz tozlu İstanbul sokaklarında dolanıyorlardı. Eymen evden alelacele çıkmış, sokaklarda volta atmak için annesinin laflarını bile dinlememişti. Süklüm püklüm kendisini dışarıya atmıştı.

     Dışarısı cıvıl cıvıldı. Dondurma yiyen gençler, portre çizen sokak sanatçıları, ailesiyle gezintiye çıkmış ve karısı yorulduğu için bebek arabasını itmeye mahkûm aile babaları, eline gitarı alıp büyük kayaların üzerinde denize karşı şarkı söyleyen hırslı ergenler, çocuk bağırışmaları, simitçilerin sesleri...

     Genç adam, birazdan olacaklardan habersiz can dostuyla konuşmadan, taptıkları İstanbul'da nereye gittiklerini bilmeden yürürlerken bir yetimhanenin önüne geldiklerini gördüler. Normal zamanda İstanbul'un tuzlu havasını koklamayı, köpüklü dalgaları olan denizini izlemeyi ve ellerindeki bir avuç parayla simit alıp martılara atmayı tercih ederdi bu iki genç adam. Ama o gün ne İstanbul ne de martılar dikkatlerini çekti.

Bir kavga.

     Yetimhanenin genç kızları güvenlik görevlileriyle kavga ediyorlardı. İki genç adam o kadar hengâmenin arasından sıyrılıp kavga eden kızlara dikkat kesildi. Asya, on beşine yeni basmıştı o zamanlar. Dışarı çıkmak istiyordu ama güvenlik görevlileri izin vermiyordu. Dicle ile yetimhanedeki diğer kızları kavgaya teşvik edip gürültüleri büyüttüler. Yetimhane müdürü geldi.

"Bırakın! Biz mahkûm değiliz! İstediğimiz zaman dışarıya çıkabiliriz!" dedi Asya, iki görevli Asya'yı zorla içeriye sokmaya çalışırken.

     Cengiz ve Eymen tüm kızları bırakıp Asya'ya bakıyorlar. İkisi de aynı anda aşık oldu Asya'ya. Susup Asya'yı izlediler. Eymen Cengiz'e kıyasla daha utangaç, daha çekingen ve daha aklı başındaydı. Bu sebeple Asya'yı sevdiğini içinde senelerce bir günahmış gibi sakladı. Ama Cengiz utanmadan sıkılmadan pat diye söyledi Asya'yı sevdiğini. Bu da Cengiz'in Asya'yı elde etmesini sağladı.

"Sus! Böyle davranışlara devam edersen ömür boyu çıkamazsın dışarıya!"

"İleride yetimhane müdürü olursam cezaevi müdürü gibi davranmayacağım." direnmeye devam ediyordu Asya.

     Görevlilerin arasından çıkmak için kuş gibi çırpınıyordu. Ne Cengiz'i ne de Eymen'i fark etii. Zaten bu kadar insanın başına toplanmasından rahatsız olmuştu, sadece yetimhanede kalanların gelmelerini isterken durumdan bihaber onlarca insana madara olması haklıyken haksız duruma düşürmüştü Asya'yı.

"Eymen? Benim gördüğümü sen de görüyor musun?" Cengiz, gözlerini Asya'dan ayırmadan olduğu yerde durdu. Ne yazık ki Asya'ya olan aşkını ilk itiraf eden Cengiz oldu. Eymen de arkadaşının itirafını duyunca susup, aşkını içine atmaya karar verdi.

"Görüyorum."

"Çok güzel degil mi?" Cengiz bir iki adım yaklaşıyor Asya'ya. Eymen Cengiz'in gerisinde kalıyor.

"Güzel."

"Birazdan, görmüş olduğun bu yakışıklı kardeşin, şu güzel kızla sevgili olacak. Çok değil, birazdan. İzle beni!" Cengiz daha da yaklaşıyor Asya'ya.

"Pisliksin sen." diye mırıldandı Eymen Cengiz'in arkasından. Cengiz kahkaha attı Eymen'in bu lafına. Asya için üzülmeye başladı Eymen. Çünkü Cengiz'i en çok kendisi tanıyordu. Cengiz'in Asya'ya lâyık olmadığını seziyordu.

Themisʼin GözyaşlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin