7. Bölüm: "KUKLAVARİ"

26.6K 2.1K 2.6K
                                    

Herkese merhaba. Tam 4000 kelimelik bir bölüm ile karşınıza gelmiş bulunmaktayım. Bölüme başlamadan önce medyayı incelemenizi (Asya, Eymen ve Ecevit) ve müziği dinlemenizi istiyorum. Kendinizi hikayenin içinde hissetmeniz için çabalıyorum. Umarım başarmışımdır. İyi okumalar diliyorum. 💜

      Rüya, evine geldiğinde içerideki gürültüyü durup duraksadı. Anahtarı yuvasında döndürüp evine girdiğinde babasının bir kadınla koltukta uygunsuz birkaç şey yaparken görmüştü. İkisi de anahtarın sesini duyup toparlansalar da Rüya onları görmüştü. Annesiyle boşanmış olması hemen başka kadınlara koşabileceğini göstermiyordu. Bunu hem annesi yapmıştı hem babası. İstemsiz ikisine de nefret duymaya başladı.

     Yutkunarak onlara bakmadan odasına çıktı. Müzik sesinin camları titretecek kadar fazla olmasından rahatsız olmuştu. Zor bir gün geçirmişti ve dinlenmek istiyordu. Cengiz verdiği komutla müziğin sesini yanındaki kadına kısmasını söyledi. Basamakları tane tane çıkarken içinden sürekli babasından ne kadar nefret ettiğini dile getiriyordu, sessizce.

     Rüya dev gibi çatı katı odasına çıkar çıkmaz ağlamaya başladı. Annesi yüzünden tercih ettiği adam annesinden farksızdı. İkisi de onu üzüyordu, yaralıyordu. İki ucu çıkmaz sokağa çıkan bir tünelde gibiydi. Aslında annesini çok seviyordu ama yaptıklarının öcünü bu şekilde alacağının bilincindeydi. İntikamını hem ona hem kendisine acı çektirerek alıyordu. Annesini Eymen'den kıskanıyordu. Ona göre annesi herkesten çok Eymen'i seviyordu, kendisinden bile. Onu bir an olsun yanından ayırmıyordu. Öz kızı aklına bile gelmiyordu.

     Üzerini değiştirip rahat bir şeyler giyindi. Giyim tarzından söylediği laflara yaptığı her şey annesini kışkırtmak içindi. Fark edilmek istiyordu. Çektikleri iletişim problemi onları her geçen gün daha da birbirlerinden uzaklaştırıyordu. Bu şekilde bir şeyleri değiştireceğini düşünüyordu.

     Saçlarını tepede toplayıp yüzündeki makyajı sildi. Bir yandan da Giray'a mesaj yazıyordu. Yanına gelmesini, kötü olduğunu, konuşmak istediğini söylüyordu.

     Kadının gittiğini çarpılan kapı sesinden sonra emin olunca mutfağa girdi. Kendisine yiyecek bir şeyler hazırlayıp geri odasına çıkacakken Cengiz karşısında dikildi. İki mavi göz çarpışınca odayı buz kesti.

"Neredeydin? Yarın yola çıkıyoruz unutma. Hazır mı her şeyin?" sahte sevgi gösterileri gözlerinden bir tablo gibi yansıyordu ama bunu Rüya göremiyordu. Rahatsız olduğu tek şey hayatındaki başka kadınlardı. Bir haftadır her gün başka birini kendi evine kendi koltuklarında kendi mutfağında kendi eşyalarını kullanırken görüyordu. Önceden annesini olduğu bu odalarda başka kadınları görmek ağzında iğrenç bir tadın yerleşmesine sebep oluyordu. Babasıyla yakınlaştığını hissettiğinde bunu dile getirmek için aklının bir köşesine yazdı.

"Annemin yanına gittim. Beni görmek istediğini söylemişti." çıplak ayağıyla yerde daireler çizerek cevap vermişti çünkü babasının sinirlenip evi dağıtmasından korkuyordu. Cengiz burnundan solumaya başlamıştı çünkü Asya demek Eymen demekti ve onları ölmelerini isteyecek kadar kıskanıyordu. Ayrıca bir sorun olduğunu söylemeyen Rüya'yı görünce Eymen'in ölmemiş olmadığını anladı, henüz.

"O da oradaydı tabi." Eymen'i kastettiğini anlamıştı. Başını salladı Rüya.

"Aynı iş yerinde çalışıyorlar, tabi ki hep yan yana olacaklar."

     Cengiz derin düşüncelere dalıp anlayışla başını salladı. Rüya elinde tabakla odasına fırladı.

     Ağır ağır yemeğini yerken telefonuna gelen bildirimleri inceliyordu. Aniden odasının camına bir taş atılma sesi geldi. Sakince ayağa kalkıp pencereyi açtı. Epey ince giyindiği için iliklerine kadar titreyerek aşağıda gülümseyen Giray'a baktı.

Themisʼin GözyaşlarıWhere stories live. Discover now