Kahvenin önünde oturmuş, sol ayak bileğini sağ dizinin önüne atmış gözlerini kısarak çayından bir yudum aldı. Kahvenin yeni çırağı yine fazla dem koymuştu. Bir türlü öğrenememişti şu çayı demli yapmaması gerektiğini.
Mahallenin okuldan dönen gençlerini izlerken, ilk defa mahalle sessizdi. Huzurlu hissediyordu.
"Abi..." bir bağırış sesi duyunca dilini ısırdı. Kendisine koşarak gelen çocuk nefes nefese önünde durdu. Çayı yanda ki masaya bıraktı.
"Ne lan ne!" diye bağırdı bıkkın bir şekilde. Şu mahallede bir gün huzurlu oturamayacak mıydı?
"Aydın, adamları toplamış mahalleye gelmiş." çocuk kesik nefeslerinde konuştuğunda kaşlarını çattı. Ayağa kalkıp çocuğun yanından geçip giderken Uygar arkasından ıslık çalıyordu. Muhtemelen milleti toplayacaktı.
Uzun boyu, kirli sakalı ve siyah tişört- kot pantolonu ile sinirle yürürken aşırı korkutucu görünüyordu Özgür. Adımlarını çok bildiği yöne doğru atarken arkasından bir dolu gencin geldiğini gördü. İstifini bozmadan elini kolunu sallayıp sinirli adımlarla meydanın göbeğine vardı.
On kişiye yakın bir grubun önünde muhatabı olduğu piçe baktı. Çatık kaşları ile kendisine bakıyordu. Özgür elini kaldırdı ve yürürken ona doğru salladı.
"Hayırdır lan amınakodumun kertenkelesi!" dedi sanki bir şarkı söylermiş gibi bağırdı. Aydın kendine doğru gelen gence aynı adımlarla ilerledi. Aynı boylarda olduğu adamla karşı karşıya gelince yakasından tuttu nefretle. Özgür kaşlarını daha çok çattı.
"Yürü lan orospunun çıkardığı!" diye bağırdı, kendi tarafında hareketlilik olunca eliyle durdu.
"Yürü amınakodumun zıpzıpı!" diye bağırdı, yakasında ki eli itip. Ardından arkasını döndü.
"Kimse gelmesin, gelen olursa onu da öldürürüm!" dedi yürümeye başlarken, Aydın'da aynı uyarıyı yapıp öfkeli adımlarla yürürken kimsenin görmeyeceği en köşeye gittiler. Kalabalık tamamen gözden kaybolmuştu.
Özgür halen durmamış biraz daha ilerlerken, Aydın kolunu kırmak derecesinde sıkıp onu kendine çevirirken gözleri alev saçıyordu. Özgür'ün kafasını bir eliyle tutup, dişlerini boynuna geçirince Özgür acıyla inledi.
"Yavaş olsana piç!" diye bağırdı.
Aydın bir daha aynı şekilde ısırınca onu kendinden ayırdı ve gözlerinin içine sinirle bakıp kemerini çözdü. Aydın'da hızlı kollarıyla onun gözlerinin içine bakarak aynı işlemi uygularken boğazından bir hırıltı yükseldi. İkisinin de pantolonu dizlerine kadar inerken, buraya kimsenin korkudan gelmeyeceklerini bildikleri için aşırı rahatlardı.
Elini aletine atıp çekmeye başladı Özgür, karşısında sanki yansımasını görüyordu. En sonunda dayanamayıp eline tükürdü ve aletini ıslattı. Karşısında ki genci belinden tutup sertçe çevirirken bir homurdanma duydu ama aldırmadan beyaz kalçaya bir şaplak attı. İki yanağı ayırıp önünde ki adamı hazırlamadan içine girince acı dolu bir inleme kazanınca sırıttı. Belinin iki yanından tutup genci biraz eğerken, içine köklemeye başladı.
İniltiler ve her vurduğunda kalçasından çıkan seslerden başka bir ses çıkmıyordu. Aydın'ın da kendini çekmeye başladığını gördü. Kafasını arkaya atıp inledi Aydın, alnında ki damarlar çıkmış daha erkeksi bir görüntü sağlamıştı. Vuruşlarını hızlandırırken belini yukarı kaldıran bedenin ensesinden tutup biraz daha eğdi. İkisi de o kadar zirvedeydi ki, Özgür hafif aralık ağzıyla gelen zevk şevkiyle başını sola çevirdi. Sona geldiğini anladığında hızlandı ve boğuk erkeksi inlemeler eşliğinde Aydın'ın içine boşaldı. Halen içinden çıkmamışken aletini içinde çeviriyordu rahatlamış bir şekilde. Aydın'dan da büyük bir inleme kopunca onun da geldiğini anladı. Biraz öyle durup, içinden çıktı. İkisi de ter içinde kalmıştı. Aydın belini yukarı kaldırırken, Özgür'de baksırını ve pantolonunu çekiyordu. Aydın sinirle yüzüne baktı.
"Yine içime boşaldın sikik orospu!"
"Önümde domalmış götünü görünce başka yere attırasım gelmiyor." diye sırıttı Özgür, pantolonun fermuarını çekerken. Aydın küfürler mırıldanırken kemerini bağlamaya başlamıştı.
"Niye geldin piç, millet şüphelenecek artık." dedi Özgür, Aydın omuz silkti.
"Azdım, napayım." dedi ona bakmadan kemerini takarken. Özgür karşısında ki aşırı karizma herife baktı. İkisi de birbirlerinden nefret ediyorlardı.
"Sikişmeye adam toplayıp geleni de ilk defa gördüm." dedi büyük bir sırıtışla.
Aydın ona homurdanırken, gülümseyerek yanına yaklaştı. Kafasını bir saniye kaldırıp çatık kaşları ile bakan gencin yüzüne sert bir yumruk attı. Aydın acıyla inlerken çenesini tuttu.
"Birinç, önce ben davrandım." dedi.
"Senin elinin ayarını sikeyim ben orospu çocuğu!" diye bağırırken yürümeye başlamış olan Özgür keyifle sırıttı. Nefret ediyordu bu piçten. Ne kadar acı çekerse o kadar keyif alıyordu.
mrb, yine garip bir hikâye yazıyorum ve sanırım buna devam edicem..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAVGALIM
Teen Fiction[TAMAMLANDI] Bir yumruk, iki öpücük... •+18'dir, argo, fantazi, rahatsız edici içerikler mevcuttur.•
