GELMEZSEN GELME

55.4K 3.9K 4.4K
                                    

"Mekanda çok işin var mı lan?" Kenan elleri cebinde yürürken, sigara içen mavi gözlü adama sordu.

"Çok işim yok, sen oturursun sonra da biraz gezeriz." dedi Özgür sigarasından derin bir nefes alırken. Kenan kafasını salladı.

Kenan dün gece biraz zorlu ve acılı zaman geçirmişti. Özgür çocuğun acılı halini gördüğünde Aydın'a bir dolu küfür etti. Dün gece bir de yetmezmiş gibi bir dolu mesaj atmıştı Aydın. Eğer akşam yanıma gelmezsen seni gebertirim gibisinden bir sürü mesaj...

Tabi ki arkadaşını bırakıp gitmemişti. Özgür'ün sinir olduğu şey, kendisi arkadaşları ile eğlenmeye gidince sıkıntı yoktu ama onun yanına her hangi bir canlı yaklaşınca Aydın'ın götü başı dağıtmasıydı. Onun siniri sinirdi de kendisinin ki sinir değil miydi?

Kahvehanenin olduğu sokağa girdiklerinde, gözleri direkt onu aradı. Arabasına yaslanmış, elinde ki çayı içiyordu. Yanında ise bir grup genç vardı, sohbet ediyorlardı. Ve aşırı sinirli duruyordu. Özgür kendinden ödün vermeden yürümeye devam etti. Yanında ki beden de dün olan olaydan sonra Aydın'ı görünce sinirli bir nefes verdi.

Kahvenin önünde ki arabadan kısık sesli müzik çalarken, Aydın sokağın başında görünen mavi gözlü adamı görünce, ön camdan içeri doğru eğildi ve radyonun sesini biraz daha açtı. Özgür kafasını sabır dilenir gibi salladı.

"Eski resimlere baktım, daldım bir cigara yaktım. Resmine bir mermi çaktım gelmezsen gelme..."

Aydın tesbihini savururken arabaya doğru yaslandı, gözlerini işe ikileden ayıramıyordu. Her an dalacak gibi duruyordu. Özgür ona yan bir bakış atsa da umursamadan ilermeye devam etti.

"Gitme benden uzaklara, düşürürler tuzaklara...
Adını yazdım yollara, gelmezsen gelme gelmezsen gelme.."

"Şeytan diyor gidip dal şuna.." dedi Kenan sinirle. Mahallenin sahibi gibi onları ezip, dik başlı bakışlarla kendisine bakmasından hoşlanmamıştı.

"Sende rahat dur." dedi Özgür sinirle.

Aydın'ın tam önünden geçerken, arkadan onun küfürlü sataşmalarını duyuyorlardı. Özgür hiç aldırmadan yürümeye devam ederken, Kenan kendini zor tutuyordu.

----

Hava kararmaya yakın Aydın iki kere mekana uğrayıp, mekanda çıkan problemi halletmişti. Tabi ki sinirli olduğu için halletmek yerine tüm sinirini sorun çıkaranlara kusup yeniden mahalleye dönmüştü.

"Aydın abi bir çay daha içer misin?" dediğinde Aydın tesbihini sallarken kafasını salladı.

"Getir koçum."

Çocuk yanından ayrılırken, bacaklarını titretiyordu. Özgür ve Kenan mahalleye geri döneli yarım saat olmuştu ve Özgür bir kere bile ona bakmamıştı. Aydın sanki ondan ayrılsa bile hiç umrunda değildi.

Sinirli bir soluk verdi ve tesbihli elini kaldırıp sakallarını sıvazladı. Kendisi hiçbir problem çıkarmayacaktı aslında. O top olayı istemeden gerçekleşmişti, yoksa dövmek istese bahaneye gerek yoktu. Özgür'e olan tek bir yakınlığında Allah'ına kavuşurdu zaten.

Aydın hatta onun arkadaşı geldiğinde bir rakı sofrası kurmayı bile düşünmüştü sırf Özgür mutlu olsun diye. Çünkü hep kıskançlığını görüyordu, bir kere de adam gibi durmak istemişti. Kendileri birbirlerinden hoşlanıyor diye her erkek de böyle olacak değildi, adam belki de homofobik bile olabilirdi. Ama Aydın onun bir bakışını bile kıskandığı için, kendine engel olamıyordu.

Düşündükçe daha sinir olmaya başlamıştı. Tesbihini bir kez ters düz edip ayağa kalktı. Ayağa kalktığında kemer yerinden tutarak pantolonunu düzeltti.

KAVGALIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin