KAVGALIM

SAPIK AYDIN

"Abiii Aydın abi geldi." diye bağırdı Müge kapının önünde bekleyen tesbihli Aydın'a bakıp. Özgür kucağında ki bilgisayara bakıyordu.

"Alma içeri." diye bağırdı. Müge abisini duyar duymaz kapıyı hafifçe kapattı. Çünkü ne kadar araları düzelse de eski düşmanlardı ve abisi eğer alma diyorsa almaması lazımdı.

"Kusura bakma Aydın abi..." deyip kibarca kapıyı kapatacakken Aydın tesbihli eliyle kapıyı tuttu.

"Eğer beni içeri almazsan abine manitanın olduğunu söylerim." dediğinde aslında yem atmıştı, şimdi de balığın yemi yutmasını bekliyordu. Kız telaşla abisine baktı, ardından Aydın'a.

"Tamam, geç." dediğinde Aydın'ın kaşları çatılmıştı. Kapı sonuna kadar açılıp kız geçmesine izin verirken tesbihini sallayarak içeri girdi ama halen kıza ters ters bakıyordu. Kız aceleyle kapıyı kapatıp gittiğinde Aydın yan yan ona bakarak salona ilerledi. Özgür onun içeri geldiğini anlamıştı.

"Özgür bu bacının sevgilisi var ha." dedi tesbihli eliyle hayali olarak Müge'yi gösterirken. Özgür'ün gözleri anında ona dönerken hemen sinirlenmişti.

"Ne diyorsun lan?" dedi Özgür, ayağa kalkmaya yeltenip Müge'nin yanına gidecekken Aydın hızla gelip yanına oturdu.

"Tamam lan sonra beraber döveriz." dediğinde Özgür halen ters ters kimsenin olmadığı merdivene bakıyordu.

"Şşş o iş bende." dediğinde Özgür ona döndü. Bu sefer de ona sinirle bakıyordu.

"Sen niye geldin lan?" dediğinde Aydın sırıtıp biraz daha yaklaştı.

"Kedimi özledim." dediğinde Özgür kaşlarını çattı. Bu çocuk sinirlenince gerçek anlamda bir kedi oluyordu.

"Siktir git sen mahalle aralarında milletle oynaş." dediğinde Aydın alınmış gibi yaptı.

"Ayıp ediyorsun ama bak." dediğinde Özgür ona ters ters baktı. Aydın'ın gözleri bilgisayara çevrildi.

"Napıyon bilgisayarla?" dediğinde Özgür bakışlarını ekrana çevirdi.

"Senin götüne girebilir mi diye ölçüm yapıyorum." dedi yaptığı işe devam ederken. Aydın yeniden sırıttı.

"Göt deme azıyorum." Özgür kafasını sabır dilenir gibi salladı. Aydın misafir çocuğu gibi kendisine yapışıp bilgisayara baktı.

"Cihan Zühtü Yılmaz mı? Niye araştırıyorsun lan? Hem Zühtü ne amına koyayım." dedi ekrana bakıp. Özgür olduğu sitede parmaklarını aşağı indirip ekranda biraz daha aşağı indi.

"Bakıyorum kimin nesi diye." dediğinde Aydın teknoloji özürlü olduğu için böyle şeylerden anlamıyordu. Sessizce Özgür'ü izledi.

Daha sonra sıkılınca Özgür'ün açıkta olan kolunu yavaş yavaş öpmeye başladı. Baştan aşağı yumuşak yumuşak öperken Özgür ona bakmıyordu bile. Daha sonra orası yetmeyince Özgür'ün boynuna çıktı ve kedisinin boynunu öpücüklere boğdu. Kedisi uslu bir şekilde kendini öpmesine izin verdiği için aşırı geldi gözüne ve yanağına dişlerini taktı. Özgür kısa bir şekilde acıyla inlerken elini kaldırıp Aydın'ın kafasına bir tane vurdu.

"Isırma köpek." dediğinde Aydın sırıttı.

"E hadi ama sıkıldım." dediğinde Özgür yeniden bilgisayara döndü.

"Aydın vermeyeceğim sana, siktir git." dediğinde Aydın daha çok yapıştı ona.

"Hadi kız naz yapma." dedi boynuna kafasını yaslayıp. Arada bir kapıya bakıyordu Müge var mı diye. Bir daha öptü güzel kokulu boynu. Bu adam neden bu kadar temiz kokuyordu?

Özgür cevap vermedi. Kesinlikle vermeyecekti ama onunla polemiğe de girmeyecekti. Aydın onun inadını biliyordu zaten. O dik bir şekilde otururken Aydın koltuğa neredeyse boylu boyunca uzanmıştı ve gömleği kırışmıştı.

"Bir yer varmış, millet hep sevgilisiyle orada takılıyormuş.." dedi Aydın ona bakışlarını ona çevirirken. Özgür gülmemek için kendini zor tuttu.

"Ee ne yapayım?" dedi sadede gelsin diye.

"Bana bir karı bul da gideyim." dediğinde Özgür ağzının üstüne bir anda o kadar hızlı vurdu ki dudağı uyumuştu. Özgür ona ters ters bakarken o ağzını tuttu.

"Şerefsizlik yapma!" dedi Özgür sinirle. Aydın dişine batan alt dudağını tutarken ona döndü.

"Espri de yapılmıyor artık he sana." dediğinde Özgür kafasını sallayıp ekrana döndü. Aydın onu dürttü.

"Ee gelecen mi kız?" dedi.

"Kız deme lan, ve düzgün söylemediğin sürece gelmeyeceğim!" dedi ordan çıkıp başka bir siteye girerken. Aydın tesbihini çevirip baktı.

"Mavişim benimle gelir misin?" dediğinde Özgür hafifçe titredi. Hayvan herif ufak bir lafıyla onu hemen etkiliyordu.

"Bakarız." dediğinde Aydın sırıtıp bu sefer uzanıp dudağını öptü. Daha sonra öptükçe öpesi geldi. Özgür onu evden kovup çıkarana kadar da kedisinin her yerini öptü.

----

Özgür mekandan mahalleye geçerken, yine mahallede kıro Aydın'a yakalandığı için bir küfür etti. Öyle bir sıkıştırıyordu ki, kendisini liseli olup mahallenin abisiyle kırıştıran genç kızlar gibi hissediyordu.

Aydın onu görünce ayağa kalktı ve tesbihi havada döndürerek yavaş yavaş ona yaklaştı. Aynı zamanda bir türkü mırıldanıyordu. Özgür köşeye gelince onun önüne çıktı.

"Ne yapıyorsun güzellik?" dedi Aydın sırıtıp. Özgür gözlerini devirdi.

"Sanane lan." dediğinde Özgür daha sırıttı.

"Ağzını yalarım senin ha zilli." dediğinde Özgür kaşlarını çatarak ona baktı.

"Bak bak ne güzel çatıyor kaşlarını, götünü yediğim." dedi Aydın, Özgür gözlerini kaçırdı. Artık utanıyordu bir de!

"Akşam gidiyoruz değil mi?" dediğinde Özgür kafasını salladı. Aydın sırıttı.

"Sevgililer gidiyorsa bize ters bakmasınlar?" dediğinde Aydın kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Hep sevgililer gitmiyor." dediğinde Özgür kafasını salladı.

"Hadi bırakta gideyim." dediğinde Aydın kaşlarını havaya kaldırdı ve sırıtarak yolundan çekildi. Özgür önünden geçip giderken arkasından Aydın'ın sesini duydu.

"Götünü yediğim ya..."

Özgür gülmemek için dudaklarını ısırıp yoluna devam etti. Aydın gerçekten manyak bir adamdı.