SON...

59.1K 3.6K 7K
                                    

Aydın pencereden kararmak üzere olan havaya bakarken, içinde garip bir huzurun olduğunu hissetti. Etrafta heyecanla otelden çıkan insanlar, kar ve ışık takılan ağaçlar.. Hepsi ayrı güzel duruyordu.

"Aşkım.." kedisinin sesi geldiğinde anında arkasını döndü. Siyah gömlek ve siyah pantolon giyinmiş mavi gözlü adamı görünce, en güzelin o' olduğuna bir kez daha kanaat getirmişti.

"İnşallah bugün kavga falan çıkarmam, niye bu kadar yakışıklı oldun sen yine?" dedi kedisine yaklaşırken. Özgür kol düğmesini takıp bakışlarını eşine çevirdi.

"Sakın Aydın, boş boş kavga çıkarırsan iki hafta vermem sana." Aydın adımlarını hızlandırdı mavişin yanına gitti ve tesbihli elini kaldırıp kedi suratına avucunu koyup sıktı.

"Lan beni böyle tehdit etme, ısırırım götünü." dedi dişlerini sıkarak. Özgür o sırada elinden kurtulmaya çalışıyordu.

Son bir kez daha sıkıp bırakınca maviş nefes nefese kaldı. Bu çocuk suya girmeden bile boğulabiliyordu. Özgür sinirli sinirli bakıp Aydın'ı belinden tutup kendine çekti.

Aydın sırıtarak elini kedisinin beline koyunca, Özgür kaşları çatık bir şekilde dilini çıkardı ve Aydın'ın dudağını hızlı hızlı aşağı yukarı yaladı bir kedi gibi.

Pembe yumuşak dil dudaklarında ve çenesinde gidip gelirken Aydın sadece bekliyordu. Böyle sinirlenecekse, sürekli bu mavi gözlü adamı sinilendirebilirdi.

En sonunda dayanamayarak yumuşak dil yüzünde gezerken dudaklarını sert bir şekilde Özgür'ün dudaklarına bastırdı. Dili arada ezilirken, üç dört kere sıkı sıkı öpüp geri çekildi.

"Canını sevdiğim ölüyorum sana ben ölüyorum.." hâlâ içinde tutamadığı yoğun sevginin getirdiği coşku vardı üzerinde. Dişleri sıkılı bir şekilde dilini içeri sokmuş mavi mavi bakan adamın yanağına bir öpücük kondurdu.

"Gel şöyle..." deyip kediyi duvar ile kendi arasına sıkıştırıp alnından başlayıp açık olan her yerine sesli öpücükler kondurmaya başladı.

Özgür gülümseyerek elini Aydın'ın ensesine atıp kendine biraz daha çekti ve baş parmağı ile okşamaya başladı. O sırada Aydın boynunda takılı kalmış, beyaz deriyi dişlerinin arasına almıştı.

"Bugün çok fazla içme tamam mı?" dedi Özgür mırıldanarak. Aydın boynuna bir öpücük kondurup kafasını kaldırdı.

"Yok, fazla içmem zaten. Sarhoş olunca ortalığı dağıtıyorum." dedi Aydın dudaklarının kenarından öpüp.

"Evet, sonra bana sarıyorsun. Geçen sarhoş olduğunda her yerimi morartana kadar sıkıp, ısırmıştın." hâlâ bir çocuk gibi mırıldanıyordu. Aydın dudaklarını ısırdı.

"Ben sana neden hiç doyamıyorum ya?" sarhoş kafayla bile sadece onu öpmek istiyordu. Özgür omuz silkti.

"Belki bir gün sıkıl-"

Aydın konuşmasına izin vermeden yeniden pembe dudaklara dudaklarını bastırdı. Çünkü kendisini sinirlendirecek bir şeyler söyleyecekti yine. Uzun süre öpüp geri çekildi.

"Sakın bir daha bana öyle saçma şeyler söyleme." dedi ardından kedinin çenesini tutup. Özgür kafasını salladı uslu bir şekilde. Aydın gülümseyip elini uzattı.

"Ver patiyi..." dediğinde Özgür ellerini kaldırıp ona doğru uzattı. Aydın bu hâline sırıtıyordu.

Özgür'ün uzattığı yüzüklü elini gözlerinin içine bakarak öptü. Bu hareketiyle mavi gözlü adamın kalbi hızlı hızlı atarken, elini ters çevirip avuçiçini de öptü.

KAVGALIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin