AFFET

67.5K 4.1K 2.4K
                                    

Özgür derin bir nefes alıp zile bastı. Üzerinde ki hırkayı çekiştirirken akşam olduğu için o saçma kuş ötüyordu ve içini daha fazla kötü ediyordu. İçeriden bir sesler gelince kapıdan hafifçe çekildi. Saniyeler sonra kapı açılınca karşısında siyah tişört ve gri eşofmanla dev gibi duran Aydın'ı görünce onu baştan aşağı süzdü.

"Oo Brezilya dizisinin başrol oyuncusu da gelmiş." dedi Aydın alay kokan bir sesle. "Hayırdır bu sefer ne sakladın benden?" Özgür gözlerini devirdi ama yine de ona hak veriyordu.

"Aydın lütfen yeter ya..." dedi yeniden gözleri onunla buluşunca. İki hafta olmuştu ve Aydın kendisine geldiğinde direkt sen benden nasıl bir şey saklarsın diye burnundan getirmişti. İki haftadır peşinden koşuyordu ama ne laf sokmalarından ne de triplerinden kurtulamamıştı.

Aydın ona düz bir bakış atıp tesbihini çevirerek içeri girdi. Ona ne kadar kızsa da kovamıyordu. Özgür o içeri geçtiğinde derin bir nefes alıp içeri geçti ve etrafa bir bakış atıp kapıyı kapattı. Elinde ki kutu ile beraber içeri doğru ilerledi, Aydın çoktan koltuğa kurulmuş ve ayaklarını sehpaya uzatmış birasını yudumluyordu.

Özgür geçip yanına otururken Aydın ona yan bir bakış atıp istifini hiç bozmadan karşısında ki televizyona bakmaya devam etti. Özgür uzun süredir hasret kaldığı o yüze baktı. Daha doğrusu dokunmaya hasret kaldığı.

"Sevgilim..." dediğinde Aydın'ın hafifçe kıpırdandığını görünce gülümsedi, yine her zaman ki gibi kendisine dayanamıyordu. "Beni affet artık, lütfen..."

Aydın cevap vermeyince son hamlesini de yapıp ona bir bakış atarak elinde ki kutuyu açtı. İçinde ki tam Aydın'ın sevdiği tip tesbihi çıkarırken, karşısında ki kıro ne yaptığını merak ettiği için onu yandan yandan izliyordu. Özgür tesbihi ucundan tutup kaldırdığında Aydın'ın gözleri büyümüştü.

"Oltu taşından mı lan o?" diye sorduğunda Özgür sırıttı.

"Hem de özel yapım." dedi ekleyerek. Aydın elinde ki şişeyi bırakıp havada sallanan tesbihe doğru elini kaldırıp çekip aldı ve incelemeye başladı. Öyle heyecanlı inceliyordu ki Özgür onun bu halinden faydalanıp sinsi sinsi yaklaşıp alkol, ağır bir erkek parfümü kokan sevdiğinin koynuna girdi.

"Çok güzel bu!" diye mırıldandı Aydın, ardından birkaç kez tesbihi çekti. Özgür o sırada özlediği bedene daha fazla yapışmıştı.

"Sen daha güzelsin." dediğinde Aydın koynuna girip kendine mavi mavi bakan kediye gözlerini çevirdi. Dudakları hafiften kıvrılsa da tek kaşını sertçe havaya kaldırdı.

"Beni bir tesbihle kandıracağını mı düşündün?" diye sorunca Özgür kafasını salladı.

"Evet."

"Nah." dedi saniyesinde Aydın. Özgür ani gelen lafla irkildi ve yüzü asıldı. Aydın hafiften onu itmek istese de yeniden yapıştı.

"Ya Aydın yemin ederim çok özledim seni. Miyavlasam olur mu?" diye sordu en tatlı haliyle. Aydın gülmemek için dudaklarını ısırdı.

"Sadece onunla kurtulamazsın." dediğinde sesinde ki yumuşak ifadeye aldanıp kafasını kaldırdı Özgür. Bu kirli sakal ve bıyığı ile aynı kedilere benziyordu. Aydın ona bakınca azdığını hissetti yeniden ama kendini durdurdu.

"Tamam ne istersen kabulüm." dediğinde Aydın yavşakca sırıttı. O an Özgür'ün kaşları çatılmıştı.

"Bak pis pis şeyler düşünme." dediğinde Aydın omuz silkti. "Yaptığımda görürsün." dedi özlediği bedeni kucağına çekerken. Özgür biraz daha ona yanaştı ve ne olacaksa olsun deyip kafasını göğsüne yasladı.

"Çok mu özledin sen beni?" diye sordu kedisinin ensesini okşarken. Özgür kafasını uysal bir şekilde salladı. Aydın mavi gözleri kendine çevirtip, kırmızı dudaklara derin ve yumuşak bir öpücük bıraktı. Yumuşak dudaklar ile buluşunca içi huzurla dolmuştu. Ondan başka kimsesi yoktu.

"Kahvehaneye de uğramıyorsun zaten." dediğinde Aydın derin bir nefes alıp kafasını televizyona çevirdi.

"O adam sürekli geliyor, sinirimi bozuyor. O yüzden evden dışarı çıkmak istemiyorum." dediğinde Özgür biraz daha sarıldı sesinde ki hüznü fark ettiği adama.

"Affetmeyeceksin değil mi?" diye sorduğunda Aydın bu sefer saçlarını okşamaya başladı.

"Beni bırakıp gitmesini affetsem bile, kimsesiz bir çocuğa tokat atıp onu aşağılamasını affedemem." dediğinde Özgür kafasını kaldırıp ona baktı. Bu adamın kalbini gerçekten çok seviyordu.

"Seni çok seviyorum lan." dedi içinde ki yoğun sevgi ile. Aydın bakışlarını kedisine çevirip gülümsedi ve uzanıp dudağına bir öpücük kondurdu.

"He bende seviyorum." Özgür kırosuna sırıtıp biraz daha üstüne çıktı. Kafasını onun boynuna sürerken, yine kedi gibi olmuştu.

"Zilli yine kedi gibi oldun." dedi Aydın yeniden moduna dönerken. Özgür boynuna ard arda birkaç öpücük kondurup sırıttı.

"Bugün seninle uyuyacağım."

"Yoo kim demiş?" dediğinde Özgür boynunu hafifçe ısırdı, Aydın yüzünü buruşturdu. "Tamam lan tamam. Uyu.."

"Adam ol." dedi ve ısırdığı yeri öptü.

Aydın onun yanağına sıkı bir öpücük kondurup birasından bir yudum aldı, o sırada evin içine bir ağlama sesi doluştu. İkisi de aynı anda kafasını telefona çevirince ekranda oynayan diziye baktılar.

"Bu ne lan?" diye sordu Özgür biraz kucağından ayrılıp. Aydın omuz silkti.

"Ne biliyim açtım izliyorum." dediğinde Özgür'de ekrana kilitlenmiş bakmaya başlamıştı. Aşırı ilgisini çekmişti sanırım dizi.

"Aydın kalk cips falan bir şeyler getir." dedi televizyondan gözünü ayırmadan. Aydın kaşlarını çattı.

"Ulan iki haftadır birbirimize dokunmadık, cidden şimdi dizi mi izleyeceksin?" dediğinde Özgür hiç de onu duyuyormuş gibi değildi. Aydın kaşları çatık bir şekilde ona baktı.

"Allah'ın kedisi..." dedi ve elinde ki bira şişesini bırakıp mavi gözlerini sonuna kadar açmış kedisine bir bakış atıp ayağa kalktı.

Özgür istediyse getirmek zorundaydı, hele ki canı bir şey istemişse. Onun yediği her şey Aydın'a güç oluyor, aldığı her soluk da ona nefes oluyor gibi hissediyordu.

Aydın evde bulunan cipsleri bir büyük tabağa koydu ve bir tabak kuruyemiş de doldurdu. Biraları açacak ile açtıktan sonra tabakları bir elinde, biraları bir elinde tutarak koltukta oturan Özgür'e doğru ilerledi ve tabağı önüne koydu. Özgür anında kaparken, birayı da elinden çekip bir yudum aldı.

"Sen ne kadar mal bir adamsın.." Özgür'ün sesi geldiğinde ona bir bakış attı. Televizyon ile konuştuğunu anladığında kafasını olumsuz anlamda salladı. Çocuk iyice mal olmuştu.

Tüm gece beraber televizyon izlediler. Daha doğrusu Özgür izledi, Aydın'da biraz özlem giderdi. Program bitince ikisinin de uykusu gelince yatak odasına çıktılar. İkisi de yatağa girdiklerinde biraz öpüşüp koklaştıktan sonra kıro kedisine sıkıca sarılıp iki haftanın sonunda rahat bir uykuya daldı.

KAVGALIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin